İzmir Dayanışma Akademisi beşinci dersini yaptı

İzmir Danışma Akademisi'nin beşinci dersinde kadın emeği ve cinsiyet politikaları konuşuldu. Sermayenin eşitsizliği kullandığını söyleyen Doç. Dr. Melda Yaman, "Sermaye cinsiyete kör değildir" dedi.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR - İzmir Dayanışma Akademisi, beşinci etkinliğini gerçekleştirdi. Bu derste akademisyenler, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün yaklaşması nedeniyle kadın emeği, muhafazakârlık ve cinsiyet politikaları üzerine konuştular.

İhraç edilen, haklarında idari ve adli soruşturma açılan akademisyenler İzmir’de beşinci kez bir araya geldi. İzmir Tepekule Kongre Merkezi’nde Dr. Zeynep Gönen’in moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte Ege Üniversitesi'nden ihraç edilen Prof. Dr. Melek Göregenli "Muhafazakarlık ve Cinsiyetçi Kamusal Alan Politikaları", Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden ihraç edilen Doç. Dr. Melda Yaman ise "Ataerkil Kapitalist Toplumda Kadın Emeği" konularını anlattılar.

Katılımın yüksek olduğu etkinlikte izleyiciler salona sığmadı.

'TRAŞ'IN İNTİHARI OHAL'İN BİR SONUCU'

Moderatör Zeynep Gönen konuşmasına, intihar eden barış imzacısı akademisyen Mehmet Fatih Traş ve geçtiğimiz hafta hayatını kaybeden Prof. Dr. Eren Deniz Tol’u anarak başladı. Gönen, Traş'ın intiharının kişisel buhran değil, OHAL sürecinin bir sonucu olduğunu belirtti.

Etkinliğe ihraç edilen öğretmenler ve uzaklaştırma cezası alan Ege Üniversitesi öğrencileri de katıldı.

671 sayılı KHK ile ihraç edilen öğretmen Ebru Dinçer Metin "Ege felsefeden mezunum ve 20 yıl sonra Ege Üniversitesi’nden atılan hocaların karşısında konuşuyorum. İhraç sürecinin pek çok boyutu var ama en önemlisi kadınların ekonomik özgürlüğüne yapılan bir müdahale’’ dedi.

Ege Üniversitesi’nden uzaklaştırılan öğrenci Dilan İnce ise "Bu bireysel dram değil, başka bir ihtimal var diyerek direnişe geçtik. Her gün 12-17 arası Bornova Küçükpark’ta ki direniş alanında olacağız. Biz uzaklaşamıyoruz, uzaklaşmıyoruz’’ şeklinde konuştu.

'SERMAYE CİNSİYETE KÖR DEĞİL'

Muhafazakarlığın sosyal psikoloji bağlamında kadın ile olan ilişkisini anlatan Prof. Dr. Melek Göregenli, şunları söyledi:

"Muhafazakarlık korku ve tehdit ortamını kullanarak iktidarını belirsizlik ortamı ile birleştirerek sürdürür. Gündelik hayatta kadınlara yönelik ayırım ile cinsel yönelime yönelik ayırım, bedene yönelik ayırım olduğu için birlikte düşünülmelidir. Ailede muhafazakarlıkta gündelik hayatı, politik gibi gözükmeyen alanlara, hafta sonunu AVM’lere, yönlendirerek kapitalizme eklemlendirir. AVM’ler sokağı bizden alan, aileyi ve kapitalizmi koruma merkezleridir"

Sermayenin ataerkil eşitsizliği kullandığını dile getirerek Doç. Dr. Melda Yaman ise, "Sermaye cinsiyete kör değildir. Ataerkillik aile, ahlak, din, devlet ile kendisini yeniden üretir. Kapitalizm ev içi emeği meta dışında tutmaya çalışır. Çünkü hane içindeki kadın emeği ücretlendirilmeyerek aynı zamanda ataerkilliğin varlık alanı sürdürülüyor" dedi.