'Fısıldayarak tartışıyoruz'

The Guardian gazetesinden Kareem Shaheen referandum sürecinde iktidarın Hayırcılara yönelik uyguladığı sindirme politikasına dikkat çekiyor. Yazıya göre baskılar sebebiyle tek seslilik yaşanıyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR- The Guardian gazetesinde Kareem Shaheen imzasıyla yayınlanan bir yazıda Türkiye'de siyasi partiler için meydanlara çıkarken muhalefet yetkilileri hükümetin Cumhurbaşkan Recep Tayyip Erdoğan'a kapsamlı yetkiler verecek olan cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş için önümüzdeki ay yapılacak referandumda, AK Parti hükümetinin baskı ve yıldırma çabalarında bulunduğu belirtiliyor. Muhalefetteki milletvekilleri, aktivistler ve gazetecilerin tutuklanması ve medya organlarının kapatılması, çoğunlukla hükümet dostu bir basının tartışmalara yön vermesine neden olduğu ifade ediliyor.

Yazıda, anayasa paketine karşı muhalif olanların "IŞİD gibi terör gruplarına destek olmakla" suçlandığı ve muhalefetin AK Parti’nin ayrıştırıcı söylemler kullandığı yönünde vurgu yaptığı aktarılıyor:

"Geçtiğimiz Temmuz ayında başarısız bir darbe girişiminin ardından gerçekleşecek oylama, olağanüstü hal koşullarında yapılacak. Muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi'nin milletvekili olan Barış Yarkadaş, "Demokrasilerde insanlar istediklerini seçebilirler" diyor. Yarkadaş'a göre şimdi vatandaşların seçme ve seçilme hakkı, yalnızca tek sesi duyabildiği ve bu da 'evet' olduğu için, ellerinden alınıyor.

Erdoğan, anayasa değişiklik paketini mecliste basit çoğunlukla kabul edildikten sonra geçen ay onayladı ve referandum tarihi olarak 16 Nisan belirlendi. Referandum, Erdoğan'ın liderliği hakkında geniş çaplı bir oylama olarak görülüyor. Kabul edilirse, değişiklikler cumhurbaşkanının 2029 yılına kadar iktidarda kalabilmesi için iki dönem daha seçilebilmesine izin verecek.

Anayasal değişiklikler arasında parlamenter sayısının artırılması ve yaş sınırının düşürülmesi, başbakanlığın kaldırılması, cumhurbaşkanının parlamentonun denetleme yetkisine sahip olmayacağı bir kabineyi hazırlaması ve cumhurbaşkanına parlamentoya erken seçim çağrısı yapması imkânı sunuyor.

Cumhurbaşkanı taraftarları, değişikliklerin, güçlü bir Türkiye'de artık koalisyon hükümetlerinin karışıklığına maruz kalmamasına, yürütme organları arasındaki çatışmaları çözmeye olanak sağlayacağını söylüyorlar. Bu çevreler, başkanın yetkilerini görevden alma ya da başkanlık seçimlerini yenileme çağrısı yaparak denetlemeyi vaat ediyorlar.

Ancak muhalifler, Türkiye'nin tek adam yönetimi altındaki bir ülke haline gelmesinden ve Erdoğan'ın itaatkâr bir parlamento ve yargı üzerindeki otoritesini güçlendirecek bir iktidar haline getirilmesinden korkuyorlar. Ayrıca çok sayıda terör saldırısının yanı sıra, geçen Temmuz ayında gerçekleşen darbe teşebbüsünün ardından kamuda yaşanan büyük tasfiyelerden sonra, ülkede hâkim olan baskıcı ortamdan şikâyet ediyorlar."

'TOPLUM DAHA DA KUTUPLAŞACAK'

"Kürt yanlısı Halkın Demokrat Partisi'nden 12 siyasi muhalif yakın zamanda hapis cezasına çarptırıldı. Geçtiğimiz hafta hakimler, Kürt siyasetçiler ve aktivistlerin yanı sıra, diğer azınlık gruplarını da içeren bu sol koalisyonun iki eş başkanına hapis cezası verdi. HDP milletvekilli Mithat Sancar, Demirtaş'ın tutuklanmasının anlamının Erdoğan'ın en ciddi rakibini saf dışı etmesi anlamına geldiğini söylüyor. Sancar, olağanüstü hal koşullarında yapılacak bir referandumun zaten siyasi olarak kutuplaşmış olan bir toplumda daha da fazla ayrışmaya sebebiyet vereceğini ifade ediyor.

AKP kurmayları, Hayır oyu atacakları IŞİD, PKK ve Gülenciler gibi terör gruplarının destekçileriyle bağlantılandırıyor. Parti, 'Hayır çıkarsa iç savaş çıkacağını' söyleyen Ozan Erdem'i istifaya zorladı.

Retoriğin ötesinde muhalifler, görüşlerini verecek çok az sayıda yayın organı kaldığına dikkat çekiyorlar. CHP cezaevinde, 11 Cumhuriyet yazarı da dahil olmak üzere, toplam 152 gazetecinin cezaevinde olduğu tahmin ediyor. Bu hafta Die Welt muhabiri Deniz yücel tutuklandı. 5 bin akademisyen görevinden alındı, 125 binden fazla kamu çalışanı kovuldu ve 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 40 bin kişi tutuklandı."

'ÜLKE TEK SESLİ BİR ORTAMA SÜRÜKLENİYOR'

"Barış Yarkadaş, 'Bizatihi çoğulculuk kavramına saldırılıyor ve Türkiye tek sesli bir ortamın içine sürükleniyor' diyor. Çok sayıda gözlemci bu sindirme operasyonunun sebebinin hayır oylarının önde gözükmesine bağlıyor. Adının gizli kalmasını isteyen bir medya yetkilisi durumu şu cümleyle özetliyor: Fısıldayarak tartışıyoruz" (DIŞ HABERLER)