Yeni Zarokîstanlar daha iyi olacak

Anadilde eğitimi önceleyerek çokdilli eğitimi önemseyen Zarokîstan’ın müfredatı kayyım tarafından değiştiriliyor. Zarokîstan’ın bütün kuruluş sürecinin içinde yer alan Şerif Derince, kayyımın bu girişiminin hükümet politikalarından bağımsız düşünülemeyeceğini söyledi.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - “Hem Gültan başkan hem de Fırat başkan çocuklar için yapmaya çalıştığımız projeyi çok önemsediler ve yakından takip ettiler. Benimle birlikte 3 danışmanları vardı, beni sırf bu işle ilgileneyim diye görevlendirdiler. Çok yoğun çalıştık ve hedeflerimize yüzde yüz ulaşamadıysak da iyi bir sonuç elde ettik.”

Bu cümleler Şerif Derince’ye ait. Sözünü ettiği başkanlar ise Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ile Fırat Anlı. Kasım ayından bu yana hapiste olan eş başkanların kulaklarını çınlatmamızın nedeni ise, yerlerine kayyım olarak atanan Cumali Atilla’nın, çocuklara öncelikle anadilde eğitim vermeyi hedefleyen, ama çokdilli eğitime de sırt çevirmeyen Zarokistan’ın (Çocukların yurdu/ülkesi) müfredatını değiştirme hamlesi oldu.

ZAROKÎSTAN’A AKADEMİSYEN KATKISI

Zarokîstan nasıl bir eğitim kreşiydi ve Kayyım Zarokîstan’ın içeriğini neden değiştiriyor? Kayyım, yarıyılda neden böyle bir değişikliğe giderek hem kreşe devam eden çocukları hem de velilerini zor durumda bırakma ihtiyacı duydu? Şerif Derince’ye bu soruları yönelttik.

Şerif Derince "Yapıp ettiğimiz her şey kayıt altında. Yarın daha demokratik bir ortamda, bugünkü eksikliklerimizi de gidererek daha iyi kreşlerin hazırlanacağına inanıyorum" diyor. Şerif Derince "Yapıp ettiğimiz her şey kayıt altında. Yarın daha demokratik bir ortamda, bugünkü eksikliklerimizi de gidererek daha iyi kreşlerin hazırlanacağına inanıyorum" diyor.

Zarokîstan’ın koordinatörlüğünü yürüten Şerif Derince, yaklaşık 15 yıldır anadilinde eğitim konusu üzerine çalışmalar yürüten bir akademisyen. Boğaziçi Üniversitesi’nde Yabancı Dil Öğretimi alanında lisansını tamamlayan Derince, yüksek lisansını Uygulamalı Dil Bilimi alanında yaptı. Doktorasını aynı üniversitede Dil ve Kimlik çalışmasıyla gerçekleştirdi. Derince, ayrıca çok sayıda sivil toplum örgütüyle de anadilinde eğitim üzerine çalışmalar yürüttü.

“Zarokîstan kreşi açılmadan önce çalışan kadınları desteklemek amacıyla farklı mahallerde “oyun evi” olarak nitelendirilebilecek kreşler zaten vardı” diyen Derince, Gültan Kışanak ile Fırat Anlı’nın 2014 yerel seçimleri öncesinde seçmene verdikleri sözü hatırlatıyor: “Eş başkanlar seçim propagandalarında ‘Zarokîstanlar açacağız’ şeklinde söz verdiler halka. Seçildikten sonra ise bu konu üzerinde hassasiyetle durdular. Önceki kreşler ya da oyun evleri çocuklara eğitimi öncelemiyordu. Çalışan kadınların çocuklarını bırakabilecekleri mekanlar niteliği daha ön plandaydı. Ancak Zarokîstan için 5 trilyon bütçe ayrıldı ve yeni binalar yapıldı. Öğretmenlik için 200 kişi başvurdu. Öğretmenlerin seçimini de çok titiz yaptık. Çünkü anadilinde eğitim verilecekti ve öğretmen olarak görev alacak insanların bu konuda yeterli olması gerekiyordu. Bunun için, kreşlerin açılışına kadar bazı öğretmenleri bu konuda eğitime tabi tuttuk.”

ÇOKDİLLİ EĞİTİM PROJESİ

Araştırmaları sırasında Finlandiya gibi ülkelerde istediklerine yakın kreşlerin varlığını keşfettiklerini söyleyen Şerif Derince, “Ancak biz anadilinde eğitim olanaklarının olmadığı bir coğrafyadaydık ve kuracağımız kreş de buna uygun olmalıydı” diyor. Kürtçe (Zazaki ve Kurmanci) eğitimin yanı sıra İngilizce dersler de verdiklerini hatırlatan Derince, “Türkçe konuşan çocuklar burada Kürtçeyi de öğrendiler” diyerek aslında çokdilli bir eğitim verdiklerini ifade ediyor.

Zarokîstan çocuklarının Kürtçe eğitim görmesini isteyen aileler için bir fırsat oldu. Bu kuruma ilginin yoğunluğuna Diyarbakır’da yaşayan herkes gibi ben de tanık oldum. Çocuklarının kaydını gerçekleştiremeyen insanların belediyeye ‘küstüğünü’ de gördüm.

Şerif Derince, “Talep çoktu, ancak iki kreşle bunu karşılamamız mümkün değildi” diyor. Bunun için yeni bir okul projesi hazırladıklarını, hibe edilen bir arsa üzerinde öncekilere göre daha büyük, içinde havuzu da olan bir kreşin yapımı için olanak aradıklarını belirtiyor.

Ancak tahmin edilebileceği gibi, Büyükşehir belediyesine kayyım atanınca bu proje rafa kaldırıldı.

‘AK PARTİ’NİN DİL POLİTİKASI HİÇ DEĞİŞMEDİ’

Derince, içeriği değiştirilen müfredatın sadece kayyımın inisiyatifiyle gerçekleşen bir düzenleme olmadığını düşünüyor. AK Parti hükümetinin dil politikasının hiç değişmediğini söyleyen Derince, TRT 6, üniversitelerde açılan dil bölümleri ve liselerde seçmeli anadili eğitimi gibi girişimlerin de propaganda niyetiyle gerçekleştiğini dile getiriyor. “TRT 6 açıldı ama bunu da başka bir asimilasyon için kullandı. Bu kanalda sadece hükümetin propagandasının yapılıyor olması da bunu gösteriyor.”

Kayyım atanan belediyelerdeki gelişmelere de dikkat çeken Şerif Derince, “Kayyımların ilk yaptıkları şey belediye tabelalarından Kürtçeyi kaldırmak oldu. Tepkiler nedeniyle geri adım atmak zorunda kaldılar. Ama kadın birimlerini kapattılar ya da işlevsiz hale getirdiler. Van’ın Gürpınar ilçesinde kreşi kapatıp Kuran kursuna dönüştürdüler. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun bütün oyuncularını işten çıkarıp kapattılar tiyatroyu. Çünkü tiyatro dile çok hizmet veriyordu.”

Şerif Derince, AK Parti’nin gizleme gereği duymadan “Dindar ve kindar bir nesil yetiştirmek” çabası içinde olduğunu dile getirerek, kayyımın Zarokîstan’a yaklaşımını da bu şekilde değerlendirmek gerektiğini vurguluyor.

ZAROKÎSTAN YENİDEN KURULACAK

Çocukları kreşe giden velilerin de bu durumun farkında olduğunu ve bu nedenle tepkili olduğuna dikkat çeken Derince, “Veliler çocuklarının dindar ve kindar bir neslin parçası olmasını istemiyorlar. Çocuklarını kayyımın denetimindeki Zarokîstan’dan alıp, önceki Zarokîstan’ın koşullarında bir kreşe vermek istiyorlar. Kayyımın yönettiği belediyeye ait olmayan Zarokîstan’lara ihtiyaç var. Bu ihtiyacın yakın zamanda giderileceğine inanıyorum.”

Gelecek konusunda umutlu konuşan Derince, şöyle diyor: “Yapıp ettiğimiz her şey kayıt altında, bunlar kaybolup gitmeyecek. Yarın daha demokratik bir ortamda, bugünkü eksikliklerimizi de gidererek daha iyi kreşlerin hazırlanacağına inanıyorum.”