Bizi tutuklayarak beyaz Türklere ‘ayağını denk al’ dediler

“Terör” suçlamasıyla 4 ayı aşkın süre cezaevinde tutulan yazar Aslı Erdoğan, başına gelenlerle ilgili olarak “Kürtlerin yanındayız diyenlere ağır bir cezayla mesaj verildi. Bakın sizi Kürtlerden daha ağır cezalandırıyoruz, demiş oldular. Ayağını denk al demek. Bulabildiğim tek açıklama bu” dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Kapatılan Özgür Gündem gazetesinin Yayın Danışma Kurulu üyesi ve yazar Aslı Erdoğan geride bıraktığımız yılın 19 Ağustos günü tutuklanmış ve 136 gün hapishanede kaldıktan sonra 29 Aralık’ta tahliye olmuştu.

Gözaltında ve cezaevinde yaşadığı süreç hakkında BBC’den Selin Girit’e konuşan Erdoğan, anayasa referandumuna dair görüşlerini de paylaştı.

Aslı Erdoğan gözaltına alınma anını şöyle anlattı: "Öğlen saat 3 gibiydi. Uyuyordum. Bir tek cümleyle hayatım değişti: ‘Aç, polis!’ diyen bir ses... Fırladım yataktan, kapının deliğinden baktım. Televizyonda gördüğümüz gibi kapkara bir figür, çelik yelek, maske... Bir dakika, giyineyim, dedim. ‘Aç, kıracağız’ dediler. Bir dakika bile vermediler giyinmem için. Ben de daha da germemek için durumu o halde açtım. 10-12 kişilik özel harekat içeriye daldılar çelik yelekleriyle. Biri otomatik silahı göğsüme dayadı ve 'Kımıldama, teslim ol' dedi. Ben bütün bu süre zarfında ellerim havada duruyordum. Bu arada ev çevrelenmiş, kuşatılmış. Keskin nişancılar yerleştirilmiş, komşulara cama çıkmayın denilmiş. Toplamda 70 kadar kişi vardı tahmin ediyorum. Çok kalabalık geldiler. Çok aşırıydı."

Bu anların yol açtığı travmadan hala kurtulamadığını söyleyen Aslı Erdoğan, “Hâlâ polis gördüğümde buz kesiyorum. Özellikle otomatik silah ve maske iyi gelmiyor bana” dedi.

Gözaltındayken sekiz metrekarelik bir kafeste dört kişi olduklarını söyleyen Erdoğan, “Gözaltılarda artık kaba dayak, hakaret, tehdit çok var. Bana yapılmadı. Ben el üstünde tutuldum diyebilirim. Gözaltı kolay değil, işin en zor kısmı. Ondan sonra cezaevi cennet gibi geliyor” dedi.

'NEDEN METİNER VE KIZILKAYA DEĞİL DE BEN?'

Hakkındaki "Devletin birlik ve bütünlüğünü bozmak", "Örgüt üyesi olmak" suçlamalarıyla ilgili görüşü sorulan Aslı Erdoğan şunları söyledi:

“Bence asıl skandal da burada. Daha önce hiçbir gazeteciye 302. Madde'den dava açılmadı. Biz ilkiz. Özgür Gündem yasal, devletin izniyle çıkan bir gazete. Dün kurulmadı ki. Bir de danışmanların, gazete üzerinde hiçbir etkisi olmayan simgesel isimlerin 302'den yargılanması... Yani bu kadar saçmalayabilirlerdi diyorum. Bu herhalde maksimum korkutma, maksimum çökertme amaçlı... Hani beni idam cezasıyla yargılıyorlar şu an fiilen. Ne yapmışım? Bir gazetenin edebiyat sayfasına danışmanlık yapmışım. Bir önceki danışma kurulundaki isimlerden ikisi şu an AKP milletvekili: Muhsin Kızılkaya ve Mehmet Metiner. Neden onlar PKK'lı değil de ben PKK'lı oluyorum? Bu nasıl bir mantık?”

Kürt meselesine insan hakları ve hak ihlalleri açısından baktığını bu yüzden kendisine yönelik bu tutuma şaşırdığını söyleyen Erdoğan, kendisi ve birlikte tutuklandığı dilbilimci Necmiye Alpay üzerinden Beyaz Türklere, entelektüellere, Kürtlere destek verme çabasında olanlara, Kürtlerin yanındayız diyenlere ağır bir cezayla mesaj verildiğini söyledi: “Bakın sizi Kürtlerden daha ağır cezalandırıyoruz, demiş oldular. Ayağını denk al demek. Bulabildiğim tek açıklama bu.”

Aslı Erdoğan anayasa değişikliği referandumuna ilişkin soruya ise şöyle yanıt verdi: “O kadar apolitik bir insanım ki. Apolotik demeyeyim de sistem karşıtı diyeyim aslında. Şimdiye kadar hiç oy kullanmadım. Bunu annem bir röportajda açık edene kadar da sakladım. Ama şu an öngörülen anayasa paketi ve başkanlık sistemi zaten kuş kadar olan demokrasimizin son kanadını da kesecek gibi görünüyor. Ben meseleye hiçbir zaman Erdoğan yanlısı-Erdoğan karşıtı olarak bakmadım. Hatta böyle bakılmasının temel bir hata olduğunu düşünüyorum. Böyle böyle polarize oldu toplum. Bundan bağımsız olarak bakarsak, başkanlık sistemi bence Türkiye için çok yanlış bir sistem. Zaten çok cılız olan demokratik kurumların iyice çökmesi ve tek elde toplanması çok riskli, çok tehlikeli.”