Çocuğunuzu 'terör' travmasından nasıl korursunuz?

Çocuk Psikoloğu Gökçen Çetiner, travma dönemlerinde çocuklara nasıl davranılması gerektiğini anlattı. Çetiner, '''Kötü insanlar var bazen böyle kötü şeyler olabiliyor, ama sen güvendesin' mesajı verilmeli" diyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul'da bazı okullarda Reina Katliamı sonrası toplumsal travmalarda çocuklar ile iletişimde dikkat edilmesi gereken hususlar, mektuplarla velilere iletildi. Travmatik durumlarda çocuklara nasıl davranılması gerektiğini Uzman Psikolog Gökçen Çetiner ile konuştuk.

Çetiner, son dönemlerde ebeveynlerin kendisine sık sık şu sorular sorduğunu söylüyor: Çocuklarımızı nasıl koruyabiliriz, ne diyelim, bu durumu nasıl açıklayalım, biz bile çok korkuyoruz onlara nasıl yardımcı olalım...

'ÖNCELİKLE ÇOCUKLARA DÜRÜST OLMAK GEREKİYOR'

Biliyoruz ki son dönemlerde ülke olarak kötü günler geçirdik. Önce Beşiktaş saldırısı, sonra Kayseri ve ardından yeni bir yıla girerken yaşanan Reina saldırısında birçok insan hayatını kaybetti. Böyle bir süreçte anne ve babalar çocuklarını bu travmadan nasıl koruyabilir?

Böyle bir süreçte ebeveynlerin psikolojilerinin bozuk olmasından dolayı çocukların sağlıklı kalması mümkün değil. Öncelikle çocuklara dürüst olmak gerekiyor. Bilgileri gizlemek, çocukları korumak adına yalan söylemek iyi bir yöntem değil. Bu konuda yapılmaması gerekenlerden bir tanesi de her şeyi gizlemek, hiçbir şey yokmuş gibi davranmak. İlk başta bunun doğru olmadığını söylemek gerekir. Yaşanan ne varsa dürüst olmak lazım. Dürüst olmaktan kastımız da yaşanan bombalamaları, insan ölümleri gibi olayların bütün vahametini de anlatmamak gerekiyor. Yaş grupları çok önemlidir. Eğer çocuk 6 yaşından küçükse veya 6 yaşından büyükse verilecek bilgiler de farklı olur. Özellikle 7 yaşından küçük olan çocuklar gerçek ve hayali ayırt edemedikleri için korkuları daha yüksek olabiliyor. O yüzden 7 yaşından küçük çocuklara "Kötü insanlar var bazen böyle kötü şeyler olabiliyor, ama sen güvendesin" mesajı verilmeli. 7 yaşından büyük çocuklar için de anne ve babalar çocuklarına "Sen güvendesin, biz beraberiz, ne olursa olsun seni bütün kötülüklere karşı koruyacağız" mesajı vermelidir.

İstanbul'da velilere 'terör travması' mektubuİstanbul'da velilere 'terör travması' mektubu

'İYİ İNSANLARIN SAYISI KÖTÜ İNSANLARDAN FAZLA...'

Televizyonlarda olaylara ilişkin yayınlar yapıldığı zaman ebeveynlerin ne yapmalarını önerirsiniz?

Çocukları böyle bir dönemde televizyondan olabildiğince uzak tutmak gerekir. Anne ve babalar haberlerde yer verilen o görüntüleri sıcak sıcağına çocuklara izletmemeli. Çünkü çok kontrolsüz bir bilgi akışı var. Özellikle 7 yaşından büyük çocuklar artık internet kullanımını gerçekleştiriyorlar. Böyle dönemlerde çocukların internet kullanımı mutlaka denetlenmelidir. Çocuğun bilgiyi alıp almadığı kontrol edilmeli. Yine aynı şekilde çocuklar kendi başlarına bilgi almadan anne ve babaların, çocuklarla konuşmaları gerekiyor. Çocukların ne duyduğu, ne gördüğü mutlaka denetlenmelidir. Bunu yaparken de çocuklara "Senin bundan ne kadar haberin var, ne duydun" gibi sorular sorulmalı. Ama bunu yaparken de çocukların rahatsız olabileceği "Nereden duydun, neyi gördün, ne biliyorsun" gibi çocukların sorgulandıklarını hissettikleri gibi değil, tam tersine "Kötü şeyler yaşanıyor, bizim de canımız sıkkın, sen ne hissediyorsun?" gibi sorular sorulabilir. Çocuğun bu bilgileri öğrendiğini öğrendikten sonra eğer çocuk 7 yaşından küçükse "Kötü insanlar var, böyle olaylar yaşanabiliyor ama biz seni koruyoruz, şu an güvendeyiz, dikkat edeceğiz, sen bunları düşünme, okula gidip arkadaşlarınla oyun oynayacaksın, iyi insanların sayısı kötü insanlardan fazla bunun için zaman içerisinde her şey daha iyi olacak" şeklinde mesajlar verilmeli.

'BEN YOKKEN ÖĞRETMENİNLE KONUŞABİLİRSİN'

Peki çocuk 7 yaşından büyük ise...

7 yaşından büyük çocuklar için ise, bu açıklamalar onlar için açıklayıcı olmaktır. 7 yaş ve üzeri çocuklarla "Biliyorsun bir saldırı oldu, o bölgelerden özellikle kendimizi korumaya çalışıyoruz, oralara gitmemeye çalışıyoruz, sen okuluna bak, güzel şeyler yapacaksın, korktuğun bir şey olursa ben yokken öğretmeninle konuşabilirsin" gibi konuşmalar yapılmalı.

Dürüst olmak kısmı bir şey varken yokmuş gibi davranmamak ve çocuğun istediği zaman konuşabileceği bir ortam yaratabilmek. Bunu yaparken de çocuğa bu duyguların aktarılabileceği zaman iyileştirici olduğunu çocuğa anlatabilmek önemlidir. Çocuğa sen bunları bana anlatırsan ben sana yardımcı olabilirim demek yararlı olacaktır. Çocukların yanında çok büyük bir panik yaratarak değil ama kendi duygularımızı anlatabilmek de önemlidir. Tabi bunları yaparken çocuğun yanında ağlayarak değil ama kendi paniğimizi de belli edebiliriz. Ne yapacağım ne edeceğim, çok kötüye gidiyor, ülkenin hali ne olacak gibi konuşmaları çocuğun yanında yapmak değil ama çocuğa ben de endişeliyim, sokağa çıkarken senin hissettiğin gibi üzülüyorum, korkuyorum ölen insanlar oldu ve ben de ölen insanlara üzülüyorum denebilir.

Ayrıca çocuğa şu soru sorulabilir: "Senin korktuğunu varsayalım ben de şu an senin öğretmeninim hadi bana anlat, gel konuş benimle bakalım nasıl anlatacaksın" gibi sorular sorularak çocukların olası durumlarla ilgili olarak haberdar kılmak gerekir.

'OYUN, MÜZİK, RESİM... ÇOCUKLARA İYİ GELİR'

Ebeveynler çocuklarla konuşmanın dışında pratikte neler yapmalarını önerirsiniz?

Çocuklara yardımlaşma mekanizmaları anlatılabilir. Örneğin, ölen insanların yakınlarına yardım edildiği hatırlatılabilir. Çünkü iyi insanlardan bahsederken kastedilen budur. Bunların altı çizilirse çocuklar bir nebze de olsa rahatlatılabilir. Çocukların rutinleri bozulmamalı eğer çocuk okula gidiyorsa, okuluna gönderilmeli. Eğer bütün gün evdeyse, evde yapılan bütün rutinlere devam etmenin yanı sıra faaliyet olarak resim yaptırmak, müzik dinletmek, oyun oynatmak bunları canlandırmak çocuklara iyi geliyor. Aileler son zamanlarda yanıma geldiklerinde biz çocuklarımızı nasıl koruyabiliriz, ne diyelim, bu durumu nasıl açıklayalım, biz bile çok korkuyoruz onlara nasıl yardımcı olalım şeklinde destek istiyorlar. Haklı olarak insanlar çok kaygılı ve çocuklarına nasıl bir cevap vereceklerini bilmiyorlar. Çocuklara güven duygusu aşılayabilmek çok önemlidir ama bu ortamda biz kendimizi güvende hissedemiyorken tabi güven vermek de kolay değil.

Çocuğun konuşmasından çekinmemek lazım. Çocuk ağlayabilir, "Anne sana bir şey olursa ben ne yapardım" gibi sorular sorabilir. Bunları ifade ettirmek çok kıymetlidir. Çocuklar ancak konuştukça korkusunu yenebilir. Çocukların güçlü olduğu bir tarafı var. Oyunlar oynadıkları gibi bu travmayı çok daha rahat atlatabiliyorlar. Çocuklara resimler yaptırılabilir, oyunlar oynatılabilir. Böyle durumlarda çocuklar çok daha rahat olabileceklerdir.