Elveda anayasa, elveda kuvvetler ayrılığı!

Prof. Dr. Kemal Gözler, Anayasa değişiklik teklifinin gerçek bir anayasa değişikliği getirmediğini söyledi. Gözler, teklif kabul edilirse ortaya çıkacak şeyin, hukuk literatüründe, “görünüşte anayasa (façade constitution)” veya “sahte anayasa (fake constitution)” ve hatta “tuzak anayasa  (trap-constitution)” olarak adlandırılabileceğini dile getirdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Anayasa hukukçusu Prof. Kemal Gözler, TBMM’de görüşülmekte olan Anayasa değişiklik teklifi hakkındaki görüşlerini kaleme aldı. Teklifin kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırdığı görüşünde olan Kemal Gözler, “Ancak bu ‘Kanun’, gerçek anlamda bir ‘anayasa’ değil; iktidarı sınırlandırmayan, vatandaşların temel hak ve hürriyetlerini devlet karşısında korumayan bir kağıt parçasından başka bir şey olmayacaktır” dedi.

Kemal Gözler’in anayasa.gen.tr adresindeki yazısının sonuç bölümünü sunuyoruz:

“10 Aralık 2016 tarihli Anayasa Değişikliği Teklifi, kabul edilirse, Türkiye’de sadece hükûmet sisteminde bir değişiklik olmayacak; kuvvetler ayrılığı ilkesi de ortadan kalkacaktır. Bu ilkenin ortadan kalkmasıyla, bir yandan Montesquieu’nün söylediği gibi Türkiye’de “hürriyet” de ortadan kalkacaktır. Diğer yandan da, bu ilkenin ortadan kalkmasıyla, 1789 İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi'nin beyan ettiği gibi, “anayasa” da ortadan kalkacaktır. Zira yukarıda açıklandığı gibi kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde hürriyet de, anayasa da olmaz.

Anayasa Değişikliği Teklifi kabul edilirse, şüphesiz içinde pek çok temel hak ve hürriyetin sayıldığı ve başlığı “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası” olan “2709 sayılı Kanun” Türkiye’de yürürlükte kalmaya devam edecektir. Ancak bu “Kanun”, gerçek anlamda bir “anayasa” değil; iktidarı sınırlandırmayan, vatandaşların temel hak ve hürriyetlerini devlet karşısında korumayan bir kağıt parçasından başka bir şey olmayacaktır. Böyle bir kağıt parçasına, anayasa hukuku literatüründe “görünüşte anayasa (façade constitution)” veya “sahte anayasa (fake constitution)” ve hatta “tuzak anayasa  (trap-constitution)” denmektedir.

* * *

Anayasacılığın 200 küsur yıllık zengin bir geçmişi vardır. Anayasacılığın kuvvetler ayrılığı ilkesi gibi tecrübeyle teyit edilmiş temel ilke ve teorileri vardır. Bu ilke ve teorileri görmezden gelerek, dünyada eşi benzeri görülmemiş hükûmet sistemleri tasarlamak, bir art niyetin mahsulü değil ise, gayriciddi bir çabadan başka bir şey değildir.

* * *

Yıllarca üniversitede anayasa hukuku dersi vermiş, anayasa hukuku alanında pek çok kitap ve makale yazmış, hayatını anayasa hukukuna adamış bir akademisyen olarak, 10 Aralık 2016 tarihli Anayasa Değişikliği Teklifini okumuş olmaktan dolayı derin bir üzüntü içindeyim. Artık “elveda kuvvetler ayrılığı”, “elveda anayasa” demekten başka söyleyecek bir söz bulamıyorum.”

YAZININ TAMAMI