Mavi Marmara davası: 'Düşmeyecek, düşmemeli, düşemez'

Mavi Marmara gemisinde yaşanan katliama ilişkin davada dün gergin anlar yaşandı. Savcının İsrail'le yapılan anlaşma nedeniyle davanın düşmesi talebine salondakilerden tepki geldi. Dava avukatı Gülden Sönmez, "Dava düşmemeli, düşmeyecek, düşemez" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Mavi Marmara davasının gergin biten celsesinin ardından bir açıklama yapan avukat Gülden Sönmez, duruşmada şaşkınlık yaşadıklarını ifade ederek, “Oldukça gergin bir duruşmaydı. Duruşmanın başından itibaren davanın düşürülmesi modunda yargılamaya şahit olduk. Oysa, daha önceki ara kararlar ve daha önceki belirttiğimiz hususlar doğrultusunda, bu uluslararası sözleşmenin geçerli olup olmadığı, hukuka uygun olup olmadığı ve davaya hukuku etkisinin de tartışılması gerekirdi" dedi.

'MAHKEME ANLAŞMA İÇERİĞİNİ BİLMEDEN DAVAYI DÜŞÜRMEYE ÇALIŞTI'

Sönmez sözlerine şöyle devam etti: "Öncelikle ilk tartışma konusu, bu dosyaya İsrail'le Türkiye arasında yapılan anlaşmanın orijinal metninin gelmemiş olmasıydı. Biliyorsunuz anlaşma maddelerinden en sonuncu madde, açıklayıcı madde, anlaşma metninin İngilizcesinin geçerli olduğunu söylüyor. Dosyada İngilizce metnin Türkçe tercümesi yer almadı ve konuşulamadı. Doğal olarak mahkeme içeriğini bilmediği bir anlaşmanın bu davaya etkisiyle ilgili bir tartışmaya girdi ve buna dayanarak davayı düşürmeye çalıştı. İkincisi sözleşmede geçen İngilizce bir kelimenin, anlaşmanın Türkçe nüshasında geçen bu kelimenin ne anlama geldiğinin davayı ilgilendirdiğine dair avukatlardan gelen itirazları da görmezden geldi" diye konuştu.

'KİMSE İSRAİLLİ KATİLLERE AF ÇIKARAMAZ'

Avukat Sönmez, bir sonraki celsede dava düşerse nasıl bir yol izleyeceksiniz şeklindeki soruya ise şöyle cevap verdi, “Dava düşmemeli, düşmeyecek, düşemez. Zira en önemli sebep bugün, bu mahkemede konuşuldu. Türkiye-İsrail arasında yapılan bu anlaşmanın içeriği af kanunu niteliğindedir. Bu ülkede İsrailli katillere kimse af çıkaramaz. Af çıkarmanın koşulları var. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre 5'te 3 oylamayla, 330'la alınması gereken bir karardı. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu kararı 206 oyla aldı. Yani geçersiz bir anlaşma var. Hukuka aykırı olmakla beraber Anayasaya aykırı, geçersiz bir anlaşma var. Bu mahkemenin bunu bu şekilde geçirmesi demek; 20 milyon doları, 40 milyon dolar olarak bir Türk işadamından alıp veren İsrail, Türkiye'yi belki de milyarlarca dolar ödemek zorunda bırakabilir. Ben bu mahkeme heyetinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde, Türkiye'yi sayısız davada mahkum edecek ve milyarlarca dolar tazminat ödemek zorunda bırakacak bir karara imza atabileceğini düşünmüyorum." (İSTANBUL/DHA)