Başkanlığa kimler geçti, neler yaptı?

Bir ülke neden parlamenter sistemden başkanlığa geçer? Uzmanlara göre, yakın zamanda sisttem değiştiren ülkeler Afrika'da yoğunlaşmış durumda. Ortak özellikleriyse, hesap verilebilirliğin azalması.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye'de başkanlık sistemi tartışmaları devam ederken BBC Türkçe dünyada parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçen ülkelerde neler yaşandığına dair bir dosya haber yayınladı. ABD'deki Austin Teksas Üniversitesi'nde karşılaştırmalı siyaset dersleri veren Profesör John Gerring gelişmiş, demokratik rejimlere sahip ülkeler içinde parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçen ülke olmadığını söylüyor. Chicago Üniversitesi'nde siyaset bilimi ve seçim sistemleri üzerine çalışmalar yürüten akademisyen Peter Buisseret ise sadece Sahra Çölü'nün güneyindeki bazı Afrika ülkelerinin bu sistem değişikliğini tercih ettiğini belirtiyor.

Bunun üzerine BBC, Zimbabve, Gana ve Malawi gibi ülkelerin uzmanlarına başkanlığın ülkelerine ne kazandırıp ne kaybettirdiğini sordu.

MUGABE'NİN MECLİSE HESAP VERME ZORUNLULUĞU YOK

Zimbabve, 1980'den 1987'ye kadar parlamenter rejimle yönetildi. 1987'den beri başkan olan Robert Mugabe şu an 92 yaşında. Zimbabve siyasetini yakından takip eden ve İngiltere'deki Kent Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde akademisyen olan Alex Magaisa, ülkede başkanlık sistemine geçişin nedenini "gücün merkezileştirilmesi arzusu" olarak tanımlıyor. Magaisa Mugabe'nin istediği güce sahip olunca diktatörlük yolunun açıldığını vurguluyor. Magaisa, parlamenter sistemin neden daha iyi olduğunu şu sözlerle anlatıyor:

"O zaman başbakan parlamentonun bir üyesiydi, parlamentoya gitmesi ve kendisine yöneltilen soruları yanıtlaması gerekiyordu. Başkanlık sisteminde ise başkanın böyle bir yükümlülüğü yok."

Robert Mugabe'nin meclise hesap verme yükümlülüğü yok. Robert Mugabe'nin meclise hesap verme yükümlülüğü yok.

'HALKIN DESTEĞİ VARSA BAŞKANLIK İYİDİR'

1957'de kurulan ve parlamenter sistemle yönetilen Gana'da, Başbakan Kwame Nkrumah, 1960'ta bir referandum ile ülkesini başkanlık sistemine geçirdi. Gana'nın ilk başkanı da o oldu. Askeri darbeyle devrilene kadar ülkeyi başkanlık sistemiyle yönetmiş Nkrumah'nın sekreteri olan tecrübeli diplomat Kwaku Baprui Asante, Gana liderinin kalkınma hamlelerini hızlı bir şekilde gerçekleştirebilmek için başkanlığa geçtiğini savunuyor. Asante Nkrumah'nın işsizliği düşürecek adımları başkanlık sistemi sayesinde atabildiğini, halkın desteği varsa başkanlığın iyi bir sistem olduğunu savunuyor.

KARARNAMELERLE YÖNETİLEN TEK ADAM REJİMİ: MALAVİ 

Parlamenter sistemden başkanlığa geçmiş Afrika ülkelerinden biri de Malavi. Kurulduğu tarihten itibaren ülkeyi başbakan olarak yöneten Hastings Kamuzu Banda 1966 yılında başkan oldu. Banda başkanlığa geldikten 5 yıl sonra, 1971'de 'ömür boyu başkan' ilan edilmişti. O dönemde bir bürokrat olan Cuthbert Kachale, başkanlık sisteminde Malavi'nin nasıl yönetildiğini şöyle anlatıyor: "Yeni uygulamada parlamento seçimlerinde her bölgeden beş vekil öneriliyor, Banda vekillerden birini seçip parlamentoya atıyordu. Vekilleri atadığı gibi istediği zaman da görevden alıyordu." 1981 yılında Malawi'yi terk etmek zorunda kalan Kachale, "İlk başta parlamentonun gücü vardı. Fakat başkanlığa geçince Malawi, Banda'nın kararnamelerle yönettiği bir parti devletine dönüştü" diyor.

bandamalawi Malawi, Banda'nın kararnamelerle yönettiği bir parti devletine dönüştü.

Uzmanlar, 'Parlamenter rejimlerde liderler neden başkanlık sistemine ihtiyaç duyar?' sorusunaysa farklı cevaplar verdi:

Austin Teksas Üniversitesi'nden John Gerring, başkanlık sistemine geçmek için genel motivasyonun "iktidarı başkan olacak kişinin elinde yoğunlaştırmak" olduğunu söyledi.

Chicago Üniversitesi'nden Peter Buisseret'e göreyse bu sorunun iki farklı yanıtı var. "İyi olanı zayıf koalisyonlarla yönetilen, hükümetlerin sık sık değiştiği ülkelerde görülebilir. Bu ülkeler istikrarlı bir yönetime kavuşmak için başkanlığa geçebilir" diyen Buisseret, şöyle devam etti: "Kötü olanı ise yürütmenin parlamentoya hesap vermek istemediği ülkelerde gözükür. Bu ülkelerde yürütmenin başındaki kişi kendini parlamentodan bağımsız kılmak ister, her yasa için parlamentonun desteğini almaya çalışmak istemez. Bunun üzerine başkanlığa geçilebilir. Özellikle kutuplaşmış, bölünmüş toplumlarda yürütmeyi kontrol etmek çok önemli görülür ve yürütme gücünü elinde bulunduranlar, parlamentodaki çoğunluğu kaybetseler bile yürütmeyi mümkün olduğunca uzun süre ellerinde tutmak için başkanlık sistemine geçmek isteyebilir."

ŞENTOP: ORYANTALİST BİR YAKLAŞIM

BBC Türkçe, konuyla ilgili AKP İstanbul milletvekili partinin Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop'la da görüştü. Şentop, Türkiye'nin Afrika ülkeleriyle kıyaslanmasına sitem ederek "Bu Oryantalist bir yaklaşımdır" dedi.