Gözaltında işkence iddiaları: Utancımı anlatamam

Türkiye'de giderek artan işkence iddiaları BBC'de bir dosya haberle ele alındı. Haberde, gözaltına alınan üst düzey bir generalin "Biri elinde 40-50 cm'lik bir şeyi yüzüme yaklaştırarak 'fantezi yapabilirsin, zevk alacaksın' gibi ifadelerde bulundu. Utancımı anlatamam" sözleri dikkat çekti.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - BBC Türkçe, 15 Temmuz askeri darbe girişimi ve OHAL ilanı sonrası Türkiye'de giderek artan işkence iddialarına mercek tuttu. Haberde, HDP milletvekili Hüda Kaya'nın oğlu Cihad Saatçioğlu'nun ve PKK'yle bağlantılı olduğu suçlamasıyla gözaltına alınıp 18 gün nezarette tutulan Kamil Uluç'un çarpıcı tanıklıklarının yanı sıra müvekkillerinin işkence gördüğünü anlatan avukatlarla söyleşilere yer verildi.

Selin Girit özel haberinde öne çıkan bölümler şöyle:

'COPLA TECAVÜZ ETMEYE ÇALIŞTILAR'

  • Ağustos ayında PKK'yla bağlantılı olduğu suçlamasıyla gözaltına alınıp 18 gün nezarette tutulan Kamil Uluç, İstanbul Esenler'deki Atışalanı'nda tutulduğu sürede, nezarethaneye silah sokma yasağına karşın, üzerlerine silah doğrultulduğunu, tuvaletlerini üzerlerine yapmak zorunda bırakıldıklarını söyledi. Uluç, Vatan Emniyet'te de eşine tecavüz etme tehdidiyle karşılaştığını  anlattı. "Ama asıl celladımızla Vatan'da tanıştık. Sorgunun son gününe geldik. Dediler ki işkencenin dozunu yükselteceğiz. Çırılçıplak soydular, resimlerimizi çektiler" diyen Uluç, kendisine 150-200 kişinin resimlerinin gösterildiğini, bu kişilere yönelik suçlamaları dile getirmesinin istendiğini, bunu reddedince de işkenceye uğradığını ileri sürüyor ve şöyle konuştu:

"İşkenceler gece yapılıyordu. Kimse duymasın diye. Özellikle bir oda seçmişlerdi. Kelepçedir, duvar askısıdır, falakadır gösteriyorlardı. Cinsel organımıza kilo bağlıyorlardı. Saatlerce sancı içinde kaldık. 'Bakın size bu işkenceleri yaptığımız kesinlikle bir yerde söylenmeyecek, kesinlikle adımız bir yerde geçmeyecek,' diyorlardı. Çırılçıplak soyarak, üzerimize su dökerek, odunlarla kalaslarla dövmeye başladılar. Biri 'Sen evlisin değil mi?' dedi. Konuşmazsan ben senin karını alacağım, senin gözünün önünde tecavüze uğratacağım. Sorgunun son gününe geldik. Dediler ki işkencenin dozunu yükselteceğiz. Çırılçıplak soydular, resimlerimizi çektiler. Beni karanlık odaya aldılar, copla bize resmen tecavüz etmeye çalıştılar. Kemiğim şu an hala kırıktır, üzerine oturamıyorum. O taciz olayının hala şokunu atlatmış değilim. Belki ben işkenceleri unuturum ama o cinsel organın üzerindeki kirli işkenceler asla unutulmaz. Yüreğimin en pis yerine de yazmışım ben onu."

HDP'Lİ KAYA'NIN OĞLU: POLİSLERİ KIRIK KORKUTTU

  • HDP'ye yönelik operasyonu protesto ederken gözaltına alınan HDP'li Hüda Kaya'nın oğlu Cihad Saatçioğlu, darp edilmesi sonucu sevk edildiği hastaneden BBC'ye konuştu. Saatçioğlu'nun adli tıp raporunda, darp edildiği, kafa travmaları oluştuğu, lezyonlara rastlandığı belirtiliyor. Saatçioğlu, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Şiddetli bir şekilde darp edilerek gözaltına alındım. Hastaneye getirilene kadar aralıksız fiziki darpa maruz kaldım. Gelen geçen bütün polisler tekme tokat daldılar bize, ayrım yapmadan. Hepimizi istisnasız duvarlara vurarak işkencede bulundular karakolda. Daha sonra beni ayırdılar. Ben dedim acaba ben vekil oğluyum diye biraz daha mı az müdahalede bulunacaklar. Tam tersi oldu. Bana yönelik daha yoğun bir müdahaleye başladılar. Kasık bölgemden boynuma kadar her yerim ağrıyor. Bütün kemiklerimde zedelenme var, kızarıklıklar, morluklar var. Kırık olmasa bunların hiçbiri işkence diye geçmiyor zaten. Ama kırık olduğu için bu polisleri biraz korkuttu. Omuriliğe bağlı L4 kemiği kırık, raporda o şekilde yazıyor. Röntgende, tomografide, MR'da, hepsinde teyitli. Polis üstünü örtmek için çok uğraştı. Ama olmadı. Bir polis ekibi birkaç polis yapmış olsa dersin ki bu istisnai bir durum, kötülere denk geldik falan. Yunus polisi, sivil polisler, terörle mücadele şubesi, güvenlik şubesi hepsi, aralıksız, ortalık yerde, hiç çekinmeden, özgüvenli bir şekilde işkenceye maruz bıraktılar bizi."

'KAFATASI VE KABURGA KIRIKLARI'

  • BBC'ye konuşan Avukat Selcen Bayun da, müvekkillerinin suç duyurusunda bulunması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurması için kendisine anlattıklarını şöyle sıraladı:

"Müvekkillerin kızgın asfalta oturtulması, ayaklarının üstünün ve dizlerinin yanması, ters ve sıkı takılan kelepçe nedeniyle bileklerinin kesilmesi, kafalarının duvara vurulması sebebiyle başlarında yaralar oluşması, atılan tekmeler nedeniyle oluşan kaburga kırıkları veya çatlamaları veya aşırı şiddetli vurmalar, özellikle başa alınan darbeler nedeniyle kafatası kırıkları..."

  • Bayun bazı kötü muamele uygulamalarına da bizzat tanık olmuş. Müvekkilinin kafasının duvara vurulduğunu, bir ifade sırasında bir kolluk kuvveti mensubunun bir başka müvekkilinin boğazına yapıştığını görmüş. "Benim gördüklerim hiçbir şey. Yaşananlar karşısında bunlar hiçbir şey" diyor.

'CİNSEL ORGANINDA YIRTIK...'

  • Müvekkilleri 23 Temmuz'da Marksist Leninist Komünist Parti MLKP üyesi oldukları suçlamasıyla Şanlıurfa'da gözaltına alınan Gülhan Kaya da, müvekkilleriyle gözaltına alınmalarından üç gün sonra görüşebildiğini, bu üç gün zarfında çok ağır kaba dayak ve cinsel tacize, hatta copla tecavüz girişimine maruz kaldıklarını söyledi. Birinin yaşadıkları, adli tıp raporunda 'kafasında, sağ böbreğinde, kaburgalarında darp izleri olduğu, ayrıca cinsel organında 0,5 cm çapında bir "cilt yırtığı" bulunduğu ve cinsel organlarının sıkılmak suretiyle işkenceye uğradığının anlaşıldığı' şeklinde belgelenebilmiş.

ÜST DÜZEY BİR GENERAL: UTANCIMI ANLATAMAM

  • BBC, darbe girişimi sonrası gözaltına alınan üst düzey generallerden birinin ifadesinden de parçalar yayımladı. İfadede şu iddialar yer alıyor:

"Asfalt çok sıcaktı. Ayaklarım yanıyordu. Yanığa bağlı oluşan yaralarım 52'inci günde hala iyileşmedi.

"Üzerimde sadece iç çamaşırlarım vardı. Biri elinde 40-50 cm'lik bir şeyi yüzüme yaklaştırarak 'fantezi yapabilirsin, zevk alacaksın' gibi ifadelerde bulundu. Utancımı anlatamam.

"Anneme, eşime, kız kardeşlerime, çocuklarıma, akıllarına gelen her şeye küfrediyorlardı. Keşke beni öldürselerdi diye düşündüm sık sık.

"Evlerimize gidip eşlerimize........ Bunları yazarken inanın çok zorlanıyorum." Altı sayfalık ifadenin sonuna bir de not düşülmüş: "Eşime söylemeyin ama yaşadığım süreçten psikolojim çok olumsuz etkilendi."

Haberin tamamı