İşçiye dayak: 'Sendika diye bir bela...'

Akçetin Tekstil'in sahibi Hıdır Çetin'in kardeşlerinin, sendikalı oldukları gerekçesiyle haksız yere işten atılan ve firmadan tazminat almaya hak kazanan işçiyi dövdüğü iddia edildi. Hıdır Çetin, özel bir TV kanalının yayınında sendikalarla ilgili "bela" demişti. Çetin, sendikal çalışmanın işlerini sekteye uğrattığını söylediği demecinde, "Devletin sendikası olsa başımızın üstüne" ifadesini kullanıyor...

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul Güngören'de faaliyet gösteren Akçetin Tekstil'in sahibi Hıdır Çetin'in, haksız yere işten atıldığı gerekçesiyle tazminat almaya hak kazanan eski işçisini dövdürdüğü iddia edildi. Bağımsız Tekstil ve Deri İşçileri Sendikası (Bağımsız-Sen) üyesi Abdullah İzgi, üç yıl önce işten atıldığı ve dava açıp kazandığı Akçetin Tekstil'in sahibi Hıdır Çetin'in kardeşleri tarafından geçtiğimiz cumartesi (26 Kasım) günü dövüldüğünü açıkladı. Kafasına ve bacaklarına aldığı levye darbeleriyle yaralanan İzgi hastanelik olurken, Akçetin Tekstil'in sahibi Hıdır Çetin'in bir TV programında "sendikalar" üzerine yaptığı konuşmanın kayıtlarında söyledikleri dikkat çekiyor. Özel bir TV kanalının yayınında konuşan Hıdır Çetin, dünyanın her yerinde işçilerin özlük haklarını işverene karşı savunmakla yükümlü, bağımsız kuruluşlar olan sendikalar için "bela" lafını kullanıyor. Hıdır Çetin, sendikaların firma sahiplerinin işlerini sekteye uğrattığını belirterek, "Yalan dolanla mahkemelere gidiyorlar. Devletin sendikası olsa başımızın üstüne" ifadelerini kullanıyor.

'ABDULLAH, EN BÜYÜK ZARARI SEN GÖRECEKSİN'

Saldırıya uğrayan işçi Abdullah İzgi, Duvar'a yaptığı açıklamada davayı açtığından beri firmanın sahibi Hıdır Çetin tarafından tehdit edildiğini belirtti. 2013-2016 yılları arası Akçetin Tekstil'de çalışan İzgi, şunları söyledi: "Beş buçuk sıralarında iş yerimden çıktım. Biraz yürüdükten sonra siyah renkli bir araçtan Akçetin Triko'nun sahipleri olarak bildiğim, kardeş olan Bayram Çetin, Murat Çetin ve Recep Çetin isimli şahıslar inerek bana hiçbir şey söylemeden saldırmaya başladılar. Levyelerle başıma ve bacaklarıma vurdular. Bağırmalarımla ve etraftakilerin müdahaleleri ile diğerleri kaçtı. Darp raporu aldık. Bugüne kadar iyi niyetli davrandım. İşyerinin sahibi Hıdır Çetin, dava yeniyken arayıp tehdit ediyordu. Dava henüz 1-2 aylıkken telefonla aradı, 'Abdullah bu olaydan çekil, en büyük zararı sen göreceksin' dedi. Olay büyümesin diye kimseye söylemedim."

'DEVLETİN SENDİKASI OLSA BAŞIM ÜSTÜNE'

İstanbul Güngören'de hizmet veren Akçetin Tekstil Triko'nun sahibi Hıdır Çetin, geçtiğimiz Temmuz ayında özel bir TV kanalında yayınlanan ekonomi programında, sendikalarla ilgili şu sözleri sarf ediyor:

"Herkesin bilmesi lazım, personel sıkıntımız var. Bu da şudur, biz herkesin hakkını veriyoruz, buradan çıktığı zaman, girdiği zaman, bütün sosyal haklarını, tüm haklarını alıyor. Ama trikoya sarılmış bir bela var! Allah'tan bize bulaşmamış, bağımsız sendikalar var. Devletin sendikası olduğu zaman başımızın üstünde yeri vardır. Bağımsız bazı sendikalar var. Personelleri kandırıp haksız bir örgütleşmeye gidiyorlar. Yalan dolanla mahkemelere gidiyorlar."

MAHKEMEYİ İŞÇİLER KAZANDI

Akçetin Triko'dan üç yıl önce sendikalı oldukları gerekçesiyle işten atılan 4 işçiden Abdullah İzgi, Bakırköy İş Mahkemesi'nde açılan davayı kazandı. Yerel mahkemedeki dava bir buçuk ay önce davacı işçiler lehine sonuçlandı. Bağımsız-Sen Genel Başkanı Asalettin Arslanoğlu, davaya ilişkin şunları söyledi: "Mahkeme, her işçiye 16 maaş tazminat ödenmesine hükmetti. İşveren de bunun üzerine Yargıtay'a gitti. Ancak avukatlarımıza ve bize yönelik tehditler sıklaştı. Daha sonrasında üyemiz Abdullah İzgi'ye yönelik bu olay gerçekleşti. Onun canı, her şeyden değerlidir."

HABER LABOR START'TA

Asalettin Arslanoğlu, olayın haberinin, dünyanın en büyük emek haberleri portalı Labor Start'ta da yayınlandığını söyledi. Firmaya iş veren firmalara da ihtar gönderdiklerini belirtti.