Çocuk yaşta evliliğin önü açılıyor!

ANKARA - AK Parti, cinsel istismar suçlarıyla ilgili düzenlemeyi kamuoyu baskısı üzerine çekti ama yasalaşacak tasarıda tartışma yaratan tartışmalı başka bir madde var.

Kadın ve çocuk örgütlerine göre, Türk Ceza Kanunu 'nun 103'üncü maddesi 12 ile 15 yaş arası cinsel istismara maruz kalan çocukların “fiili birliktelik” adı altında erken yaşta ve zorla evlendirilmesinin önünü açıyor.

Yaş kademelendirilmesi yapılarak cinsel ilişkiye rıza yaşı ile evlilik yaşının 12'ye düşürülmesine kapı aralıyor. TCK 103'üncü maddede, 15 yaş altındaki çocukların cinsel davranışa rızası olduğunun kabul edilmeyeceği açıkça belirtilmediğinden 12 yaş üstü çocuklar 'gelenek', 'görenek' gibi gerekçelerle zorla bir evlilik ilişkisine sokulup yasayla da buna onay verilecek.

3 BİN DEĞİL 13 BİN ‘MAĞDUR’ OLACAK

Çocuk İstismarını Önleme Derneği’nden Avukat Hatice Kaynak, söz konusu düzenlemenin Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı sonrası yapıldığını belirterek şunları söyledi:

"Anayasa Mahkemesi iptal ederken 'ceza orantısızlığına ve cezanın aşamalı olarak uygulanmamasına' dikkat çekti ama 'çocuklar arasındaki ilişki de problem' dedi. Sonuç olarak çocuklar arası akran ilişkisinde bir düzenleme getirip bunun güvenlik tedbiri, istismar mağduru çocuklara mağdur destek programı gibi farklı boyutlarla ele alınması bekleniyordu. Ama bunların yerine sadece 12 yaş altı için cezayı biraz yukarı çıkaran bir düzenleme yapıldı. Bu haliyle geçtiğinde Türkiye’de çocuk istismarı çözülmeyecek, ağırlaşacak. Çok daha fazla kişi ‘mağduruz’ diye bağıracak. Üzerine erken evliliklerin önü açılacak. Sonra büyük tartışma yaratan önerge gibi önergeler gelecek ve ‘3 bin değil 13 bin mağdur var. Bu kadar kişiyi mağdur eden şey toplumun gerçeklerine uygun değil değiştirelim” diyecekler.

'ÇÖZÜM, CEZAYI ARTTIRMAK DEĞİL'

Avukat Hatice Kaynak, “Önergeye büyük tepki gösteren muhalefetin neden buna sessiz kaldığı” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Cezayı artırdığı için bir şey diyemediler. Cezalar artırılsın ama çözüm ceza değil. Sorun başka türlü bir yaklaşımın olmaması. Çocukların birbirinden uzaklaştırılması, kız erkek çocuklarının birlikte bulunmasının engellenmesi, kapalı topluma doğru gitme gibi bir dizi sorun yaşıyoruz. Bunları çözmek için uğraşmıyor sadece cezayı arttırıyoruz. Ama cezaların arttırılmasına karşı çıkmak da toplumun önünde kolay değil.

'ÇÖZÜM ÇOCUKLARI EVLENDİRMEK DE DEĞİL'

Tasarıdaki maddenin, Anayasa Mahkemesi kararı sonrası 11 Aralık’a kadar düzenleme yapılmak zorunda olunduğu için hızla geçirildiğini ifade eden Kaynak şöyle devam etti:

“Bu Türkiye’de istismara dönük cezaevi ve dışındaki sorunu düzeltmeyeceği gibi daha da ağırlaştıracak. Biri 14 yaş 11 ay 29 günlük çocukla, 15 yaş 1 günlük bir çocuk arasında cinsel ilişki gerçekleştiğinde biri 16 yıl hapis cezası alabilecek. Bunun çözümü bunları evlendirmek değil. Niye evlenmeye mahkûm olsunlar, bir kez böyle bir şey yaptılar diye. Bunun çözümü bu çocukların psikolojik-sosyolojik olarak desteklenmesinden, doğru cinselliği öğretmekten, bunlardan korunmayı öğretmekten geçer.”

'ERKEN YAŞTA EVLİLİKLER ARTACAK'

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü de düzenlemeyi “bizim için önerge kadar tehlikeli” sözleriyle eleştirdi. Güllü şunları söyledi: “TCK 103. madde yeniden düzenlenerek 12-15 yaş cinsel istismarla ilgili kademeli cezalandırma var. AYM’nin ‘bu bizim gelenek göreneklerimizde var diyerek çocuk evliliğini tanıyan gerekçeli kararına göre bir madde düzenleniyor. Sonuç olarak bu düzenlemeyle rıza dediğimiz yaş sınırı 15’ten 12’ye çekilerek erken yaşta evliliklerin artmasına yol açacak.

MADDE 13- 5237 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci ve ikinci cümleleri aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiş, fıkraya ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiş ve maddenin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

“Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”

“Mağdurun oniki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz.”

“(2) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz.”