NATO'dan Erdoğan'a hukuk uyarısı

NATO Parlamenter Asamblesi Genel Kurulu'nunda Erdoğan'dan önce kürsüye çıkan Asamble Başkanı Micheal Turner, Türkiye'deki uygulamalara yönelik endişeleri hatırlattı. Turner, Erdoğan'a "Bu yargı süreçleri, hukuk sınırları içinde olmalı, kamuya açık olmalı ve kanıta dayalı olmalı diye düşünüyorum" diye seslendi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da yapılan NATO Parlamenter Asamblesi 62'nci Genel Kurulu kapanış oturumunda konuştu.

Erdoğan'dan önce kürsüye çıkan NATO Parlamenter Asamblesi Başkanı Micheal Turner, iki gün süren toplantıda Türkiye'ye yöneltilen eleştirilere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Toplantılarda bazı üyelerin Türkiye'nin demokratik değerlere bağlılığı ve hukukun üstünlüğüne ters bazı uygulamalarla ilgili endişelerini dile getirdiklerini hatırlatı. Turner, şunları söyledi:

"Sayın Cumhurbaşkanı, yapılan sunumlardan anladığımız kadarıyla, yargı süreciyle mutlaka bu kişilere karşı süreçlerin devam ettirilmesi gerekiyor. Bu yargı süreçleri, hukuk sınırları içinde olmalı, kamuya açık olmalı ve kanıta dayalı olmalı diye düşünüyorum" dedi.

nato NATO Parlamenter Asamblesi Başkanı Micheal Turner, toplantının kapanış oturumunda konuştu.

ERDOĞAN: KİMSENİN TOPRAĞINDA GÖZÜMÜZ YOK

NATO Parlamenter Asamblesi Başkanı Micheal Turner'dan sonra kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin kimsenin toprağında gözünün olmadığını söyledi. Erdoğan," Kimsenin egemenlik haklarıyla bir sorunumuz yok. Biz sadece tecrübelerimiz ışığında, terör örgütlerini bizzat kaynağında imha etmeye çalışıyoruz. Türkiye, terör örgütleriyle, Avrupa başta olmak üzere dünyanın geri kalan bölümü arasında adeta bir set gibidir" dedi.

'TÜRKİYE OLMASA DÜNYA KANA BULANIR'

Terörle mücadele konusuna değinen Erdoğan, şöyle dedi: "Türkiye'nin terörle mücadelede başarısız olması halinde terör örgütleri dünyayı kana ve ateşe bulayacaktır. Biz diyoruz ki, gelin bu seti zayıflatmak yerine güçlendirelim. Terörizmle ilgili Türkiye'ye verilen her destek, o ülkenin kendi güvenliğini güvence altına almasına katkı sağlayacaktır."

'TÜRKİYE DEMOKRASİ MÜCADELESİNİ BAŞARDI'

NATO'nun sadece bir güvenlik paktı olmadığını demokratik ilkeleri geliştirme idealine bağlı devletleri bir araya getiren bir oluşum olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "15 Temmuz'da Türkiye, dünyada eşine ender rastlanır bir demokrasi mücadelesi vermiş ve bu mücadele başarılmıştır. Bizimle birlikte tüm dünya, terörün yeni bir yüzüne, terörle mücadelenin de yeni yöntemine şahit oldu" dedi.

'MEDYAMIZ YAYINI KESMEDİ'

Türk milletinin bütün kesimlerinin, bütün siyasi görüşten insanlarının 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı sokağa çıktığını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: "TBMM'yi bombalama hainliğini gösteren teröristlere en güzel cevabı, bizzat aziz milletimin seçilmiş temsilcileri verdi. Hangi siyasi partiye mensup olurlarsa olsunlar, tüm milletvekillerimizle tarihi bir dayanışma örneği sergileyerek, üzerlerine bomba atıldığı anda bile parlamentoyu terk etmediler. Medyamız çok zor şartlarda sürdürdüğü yayını kesmeyerek, birlik ve beraberlik çağrımızın halkımıza ulaştırılmasını sağladı. Türk demokrasisi rüştünü 15 Temmuz gecesinde bütün dünyaya bir kez daha ispatladı"

'OHAL'LDE HAK VE ÖZGÜRLÜKLER GÖZETİLİYOR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Devletin ve toplumun FETÖ terör örgütünden ayıklanması, o gece demokrasinin yanında duran 248 evladımız için en büyük vazifemizdir. Bu nedenle 15 Temmuz'dan bu yana, eli kanlı FETÖ terör örgütüyle kararlı bir şekilde mücadele ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'sına uygun olarak, 20 Temmuz'da ilan ettiğimiz olağanüstü hal çerçevesinde, darbe girişimini izlerini silmek, terör örgütlerini etkisiz hale getirmek için gereken her önlemi alıyoruz. Demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün korunması için bu süreç, Anayasal sınırlar içerisinde, temel hak ve özgürlükler gözetilerek sürdürülüyor."

'BELÇİKA'DA FRANSA'DA OLANLARI BİLİYORSUNUZ'

Erdoğan, özellikle AB üyesi ülkelere çağrıda da bulundu. Erdoğan, şöyle dedi: "DEAŞ ve PKK başta olmak üzere insanlığın müşterek değerlerine düşmanlık konusunda birlikte hareket eden tüm terör örgütlerine karşı mücadelede desteğinizi istiyoruz. Terör mensuplarının ülkenizde rahatça faaliyet yürütmelerine, propaganda yürütmelerine, tehditle haraç toplamalarına engel olmanızı istiyoruz. Özellikle AB'nin terör örgütü olarak ilan ettiği PKK'nın AB üyesi ülkelerde çok rahat çalışması, buralarda terörist başının posterleriyle, parlamento binasının koridorlarında cirit atmalarını hazmedemiyoruz. Bu konuyla ilgili tüm dostlarımızın gerekli tedbirin alınmasını istiyoruz. Bu tedbir alınmazsa, bir gün bir bumerang gibi dönüp onları da vuracaktır. Belçika'da Fransa'da olan olayları biliyorsunuz. Bütün bunlar, belli yerlerdeki duyarsızlığın aynı şekilde geri dönüşüdür."

BATI'YA 'SİLAH' ELEŞTİRİSİ'

Silah konusuna da değinen Erdoğan, şu mesajları verdi: "Burada ben bir gerçeği açıklamak zorundayım. İlgili ülkeler gücenmesin. Dost acı söyler. Teröristlerden dostlarımızın ürettiği silahların çıktığını söylemeliyim. Bu silahların bu örgütlerin başka bir terör örgütüne karşı mücadele ettiği için verildiği şeklinde yanıtlar alıyoruz.  Bir terörist, başka bir teröriste karşı savaşıyor diye ona iyi diyebilir misiniz."

Avrupa'nın mülteci politikası ve BM'nin yapısına yönelik eleştirilerini sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının ardından salondan ayrıldı.