Eğitim-Sen öğretmenlerin göreve iadesi için yasal işleme başlıyor

Kamudan uzaklaştırılan 11 bin 500 öğretmenin 9 bin 843 Eğitim-Sen üyesi. İddia öğretmenlerin PKK ile ilişkili olduğu. Gerekçe ise barış talebiyle bir günlük iş bırakmış olmaları. Sendika karara tepkili, yasal girişimleri başlatıyor. Görevden alınan öğretmenlere de başvuru çağrısı yapıyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - PKK ile ilişkisi olduğu iddia edilen 11 bin 500 öğretmenin kamudan ihraç edilmesinin ardından karara tepkiler devam ediyor. KESK'e bağlı Eğitim-Sen'e üye öğretmenlerin görevden alınmasına tepki gösteren sendika avukatı Selvi Tunç, hukuksal süreci sonuna kadar sürdüreceklerini ifade etti.

Eğitim-Sen üyesi 9 bin 843 öğretmenin görevden alınmasının yasal bir dayanağı olmadığını belirten Tunç, 'barış istediği için kamu görevlilerinin açığa alınamayacağını' söyledi, hukuki destek talep eden tüm eğitimcilere gereken desteği vereceklerinin altını çizdi.

Eğitim-Sen avukatlarından Selvi Tunç Duvar'ın sorularına şu yanıtları verdi:

İlk başta şunu sormak istiyorum: Açığa alınan ve kamudan ihraç edilen binlerce öğretmen oldu. Bir hukukçu olarak bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bir hukukçu olarak bu duruma pek şaşırdığım söylenemez. Çünkü Türkiye tarihine bakıldığı zaman bu tarz darbe ve darbe girişimleri sonrası hukuksuzluktan en çok muhalifler nasibini aldığı görülecektir. Oysa atlatılan bir darbe girişimi sonrası iktidarın darbeye kalkışanlarla hukuksal zeminde mücadele etmelerini beklerken maalesef ki hukuk eliyle muhalif kesimlerin sindirilme çalışmalarını izlemekteyiz. En temel düzeyde insan haklarını bile hiçe sayan bir hukuk anlayışı hüküm sürmektedir. O yüzden arzu edilen tekdüze homojen toplum ve bir adım ötesi artık totaliter sisteme dönüşen bir sisteme geçiş yapmak için hukuk eşsiz bir araca dönüşmüş durumda. Zira bu ülkede adaletin koruyucusu olması beklenen en tepedeki Anayasa Mahkemesi bile kendi 2 üyesinden savunma dahi almadan onları ihraç edebiliyor. Bu yönüyle önümüzdeki kara tabloya rağmen gerekirse muktedirlere hukuku öğreterek de olsa hukuksal süreci en sonuna kadar sürdüreceğiz.

'BARIŞ GREVİNE KATILANLAR AÇIĞA ALINDI'

Görevden alınan ve haklarında soruşturma başlatılan öğretmenler ellerinden geldikçe seslerini duyurmaya çalışıyor. Fakat herkesin merak ettiği bir şeyi sormak istiyorum: Öğretmenlerin görevden alınmasının hukuki bir karşılığı var mıdır?

Öğretmenlerin görevden alınmalarının hiçbir hukuksal dayanağı bulunmamaktadır. Pek çok açıdan sakat işlemler silsilesi. Her ne kadar açığa alma işleminde belirtilmese de öncesinde yapılan açıklamalardan anlaşılıyor ki (çok az bir istisna olmakla beraber) 29 Aralık grevine katılan üyelerin hedef alındığı açıktır. Bu grevin şiarı “Savaş istemiyoruz, Barış istiyoruz”du. Dünyanın hiçbir yerinde barış istedi diye hiçbir kamu görevlisi açığa alınmamıştır. Tabi bunun yanı sıra özellikle Eğitim-Sen kitlesinin hedef alındığı ortadadır. Öyle ki o dönem greve katılıp sonradan emekliye ayrılan üyeleri bile açığa almışlar.

'BU LİSTEYİ HAZIRLAYAN TUTUKLANDI'

11 bin 500 öğretmenin adının bulunduğu ihraç listesini 'FETÖ'den tutuklanan eski vali yardımcısı Remzi Kattaş'ın hazırladığı söyleniyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Bu listeyi hazırladığı iddia edilen Diyarbakır Milli Eğitimden sorumlu eski vali yardımcısı Remzi Kattaş meslekten ihraç edilip FETÖ iddiasıyla tutuklandı. Dolayısıyla hangi objektif ve bağımsız soruşturmadan söz edileceği meçhul. Adeta cemaatçilerin başlattığı hukuksal süreç şu an maalesef ki hükümet tarafından yürütülüyor. Ayrıca normal koşullarda açığa alma işlemi soruşturma başında ya da soruşturma başlarken başvurulan idari bir tedbir işlemidir. 9 ay önce başlatılan bir soruşturmada, neredeyse tüm üyelerimizin savunması alındıktan sonra böylesi bir açığa alma tedbiri uygulanmasının kabul edilebilir hiçbir hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Yine o dönem için 29 Aralık grevinin soruşturmasının yürüten neredeyse tüm müfettişler FETÖ terör örgütü üyesi oldukları iddiasıyla meslekten ihraç edildi.

'AÇIĞA ALMA İŞLEMİ UYGULANAMAZ'

Şunu önemle belirtmek gerekir, sendikanın almış olduğu karar doğrultusunda 1 günlük iş bırakmaya katıldı diye bırakın açığa almayı, sendikalı çalışana disiplin cezası dahi verilemez. Bu konuda Türkiye’de yerel mahkemelerce verilen binlerce mahkeme kararı, Danıştay kararı, Danıştay İDDK kararları, AYM kararları var. Yine bu doğrultuda AİHM‘in sendika üyesine greve katılmasından ötürü disiplin cezası dahi verilemeyeceğine dair Türkiye’yi mahkûm ettiği kararlar var. Dolayısıyla kamu çalışanının üyesi olduğu sendikanın kararı doğrultusunda, iç hukuk ve uluslararası hukukta güvence altına alınan demokratik hakkını kullanması suç olarak değerlendirilemeyeceği gibi bundan ötürü açığa alma işlemi de uygulanamaz.

'GEREKLİ YASAL İŞLEMLERE BAŞLIYORUZ'

Öğretmenlerin görevlerine geri getirilmesi için hukuksal girişimleriniz olacak mı?

Hukuksal olarak girişimlerimize bayramdan hemen sonra başlatıyoruz. Öncelikli olarak açığa alınan üyelerin tüm kimlik bilgilerini, TC kimlik numaralarına varana kadar paylaşıp üyeleri hedef gösteren internet siteleri, onların rızası olmadan bu bilgileri yayımlayıp özel hayatın gizliliği ilkesini ihlal edenler hakkında, başta bu bilgileri servis eden kamu görevlileri olmak üzere yasal girişimlerde bulunulacaktır. İkinci olarak açığa almalarla ilgili olarak hazırladığımız itiraz dilekçelerini vererek hukuka aykırı işlemin düzeltilerek göreve dönüşleri talep edilecek. Üyelerin itiraz dilekçelerine olumsuz yanıt gelmesi durumunda ve halen görevlerine dönmemişlerse bu işlemlere dava açacağız. Üçüncü olarak sendika genel merkezi olarak MEB’in 11 bin 500 öğretmeni açığa aldığı işlem ile ilgili olarak ayrıca Danıştay’a dava açılacaktır. Kamu görevlilerinin, sendikalarının aldığı kararlar doğrultusunda toplu eylem hakkına sahip oldukları, sendikal faaliyete katılmaları nedeniyle hiçbir şekilde idari yaptırıma tabi tutulamayacakları, Anayasa’da, 87 ve 151 nolu İLO Sözleşmelerinde, AİHS’de, Avrupa Birliği Temel Haklar Şartında 4688 sayılı Kanunda ve mahkeme kararlarında hiçbir tereddüde yer bırakmayacak şekilde tanınmaktadır. Bu sebepten tüm üyelerin bu konuda hukuksal girişimlerde bulunmalarını istiyoruz. Eğitim Sen üyesi olsun veyahut olmasın bizden hukuki destek talep eden tüm eğitim emekçilerine gereken hukuksal destek verilecektir.