Robert Fisk: IŞİD aylardır Cerablus'taydı, 'mesele' Kürtler

İngiliz gazeteci Robert Fisk, Türkiye'nin Cerablus operasyonunda Rusya ve Suriye'den örtük onay aldığını yazdı. Fisk, "Suriyeliler, Putin'in Türkiye'nin küçük istilasını desteklediğini biliyordur" ifadesini kullandı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İngiliz basınının en deneyimli Ortadoğu muhabirlerinden Robert Fisk, Cerablus operasyonunu yazdı. Fisk, "IŞİD aylardır Cerablus'ta oturuyordu; Sultan Erdoğan'ı endişelendiren şey, ABD'nin silahlandırdığı Kürt YPG milislerinin Türkiye sınırında Cerablus'a doğru ilerliyor olması" ifadelerini kullandı.

'ŞAM ÖSO'YU CİDDİYE ALMIYOR'

İngiliz gazeteci, Ankara'nın Suriyeli muhalifleri açıktan desteklediği operasyonun hem Moskova'da hem Şam'da kabul gördüğünü, tarafların Kürtlerin ilerleyişine bakışında bir fark bulunmadığını da yazdı: "Suriye askerleri ÖSO'yu ciddi bir askeri güç olarak görmekten vazgeçeli çok oldu ve eğer ÖSO'nun adamları Türkiye'nin yönettiği operasyonda kendilerini 'şehit' etmeye hevesliyse, Suriyeliler bundan rahatsız olmayacaktır."

'IŞİD' BAHANESİNE SURİYE'DE İNANAN YOK

Makalenin tercümesi şöyle:

Batı, Türkiye ordusunun herkesin düşmanı olan kanlı 'İslam Devleti' tarikatını nihayet Suriye'nin içinde -sadece 10 tankıyla- vurduğuna inanmayı öyle ister ki. Fakat Suriye veya Türkiye'de pek az kişi buna inanacaktır. IŞİD aylardır Cerablus'ta oturuyordu; Sultan Erdoğan'ı endişelendiren şey, ABD'nin silahlandırdığı Kürt YPG milislerinin Türkiye sınırında Cerablus'a doğru ilerliyor olması.

ERDOĞAN'IN SURİYE LİSTESİNDE BİR TEK GÜLEN YOK!

Ve Türk askerlerinin yaklaştığı sırada Erdoğan, Türklerin PKK'yle bağlantısı bulunduğuna inandığı ve daha tehlikeli gördüğü YPG'yi (Halk Savunma Birlikleri) bir kez daha IŞİD'le birlikte 'terörist' diye niteledi. Bir başka deyişle Erdoğan, (Gaziantep'te bir düğüne intihar saldırısı düzenlenmesi sonrası yaptığı gibi) hem Esad karşıtı IŞİD'i, hem de Kürtleri Türkiye'nin düşmanı olarak konumlandırıyor, en çok nefret ettiği unsurları aynı kefeye koyuyor. Suriye'deki son 'savaş' amaçlarını açıklarken listede bir tek temmuzdaki başarısız darbeden sorumlu tuttuğu Fethullah Gülen'e dair takıntısı yer almıyordu.

ÇAR VLADİMİR'İN İTİRAZI YOK

Erdoğan'ın son müttefiki Çar Vladimir buna itiraz etmeyecektir. Türkiye tek bir hamleyle, her ne kadar zayıf bir biçimde olursa olsun, hem IŞİD'i hem de Moskova'nın titizlikle mesafeli durduğu Amerikan yanlısı Kürt milisleri vuruyor. Suriyeliler, Putin'in Türkiye'nin küçük istilasını desteklediğini biliyordur. Onlar da, kendi hükümetleri iki gün önceki ateşkese kadar Haseke'de aynı Kürt grupla savaştığı için protesto edecek bir  havada olmayacaktır. YPG Haseke'de de, Suriye'nin egemen toprağını ele geçirmeye çalışıyordu.

ŞAM HİÇ RAHATSIZ DEĞİL

Basitçe ifade edersek, YPG kendini dev aynasında görüyor. IŞİD karşıtı savaşı, Suriye içinde ve Türkiye sınırında kendisine küçük bir vatan oluşturmak için kullanıyor ve iç savaş bitene kadar Suriye'nin olabildiğince büyük bir kısmını ele geçirmek istiyor. Türkler sınırlarında bir Kürt mini-devletini ne kadar istemiyorsa, Suriyeliler de Kürtlere toprak kaybetmeyi o kadar istemiyor. Esad karşıtı 'Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) Türkiye'nin Cerablus'a ilerleyen küçük taburunun içinde yer aldığı belirtiliyor ama bu Şam'ı pek de ilgilendirmeyecektir: Suriye askerleri ÖSO'yu ciddi bir askeri güç olarak görmekten vazgeçeli çok oldu ve eğer ÖSO'nun adamları Türkiye'nin yönettiği operasyonda kendilerini 'şehit' etmeye hevesliyse, Suriyeliler bundan rahatsız olmayacaktır.

ARABİSTANLI LAWRENCE'IN 'ÇÖLÜ'

Tüm bunlar IŞİD için kötü haber, tabii. Ve derin bir biçimde ironik de. Zira bugün Türk ateşi altındaki aynı Cerablus, 'Arabistanlı' TE Lawrence'ın 1. Dünya Savaşı öncesinde hayatının en mutlu günlerini geçirdiği, Karkamış'ın antik kalıntılarını kazdığı ve Araplara yönelik hem sevgi hem de derin bir ırkçılık içeren bakışını şekillendirdiği yer. Lawrence, çölün sterilliğinin 'orada yaşayan herkesi merhametten yoksun bıraktığını ve insanın iyiliğini, içinde saklandığı pisliğin görüntüsüne dönüştürdüğünü' yazmıştı. Lawrence, Arapların 'acıdan zevk aldığını' ve çölün, 'içinde her dönem için Tanrı'nın birliğine dair bir vizyon barındıran bir ruhani buzdağı' olduğunu yazmıştı. Belki de Lawrence IŞİD'in kafasına tahayyül edebileceğimizden daha çok yaklaşmıştı. Şimdi Türkler, Cerablus'un yeni kalıntılarının içinde aynısını kendileri keşfedebilir.

MAKALENİN İNGİLİZCE TAM METNİ

Etiketler Robert Fisk cerablus