Adana'daki cinayetleri El Kaide mi işledi?

Adana'da 2014 yılında düzenlenen Kobani eylemleri sırasında öldürülen 3 kişiyle ilgili soruşturma dosyasındaki bilgiler, El Kaide'yi işaret ediyor. Sanıklardan birisinin cinayet öncesi El Kaide'nin şura üyesi olduğu öne sürülen Cumali Yürek'le telefon görüşmesi yaptığı ortaya çıktı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Adana'nın Yüreğir ilçesindeki Çamlıbel mahellesinde 8 Ekim 2014 tarihinde Kobani'deki IŞİD işgalini protesto etmek için gösteriler düzenlendi. Çıkan olaylar sırasında 61 yaşındaki Ahmet Albay, hayatını kaybetti.

İki gün sonra, 10 Ekim 2014 tarihinde ise bu kez Fevzipaşa mahellesinde 47 yaşındaki Yusuf Güldiren öldürüldü.

Aynı günlerde Adana'nın Şakirpaşa mahallesinde de gazete dağıtan 46 yaşındaki Kadri Bağdu yüzleri kapalı ve motosikletli iki kişi tarafından öldürüldü.

12 KİŞİ HAKKINDA DAVA

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı art arda işlenen cinayetlerle ilgili soruşturma başlattı. 2014 yılının sonlarına doğru cinayetlere karıştıkları iddia edilen 12 sanık hakkında dava açıldı.

Öldürülen üç kişinin yakınlarının avukatı Tugay Bek, bu cinayetlerin IŞİD ve benzeri örgütler tarafından işlenmiş olabileceğini söyledi.

yusuf guldiren Yusuf Güldiren'in yakınları faillerin cezalandırılmasını istiyor.

'ANAYASA MAHKEMESİ'NE TAŞIYORUZ'

Avukat Bek, özellikle Kadri Bağdu cinayetinin 'sıradan adli bir suç olarak değerlendirilmemesi' gerektiğini belirterek daha etkin bir soruşturma yürütülmesi için gerekirse Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarını kaydetti.

Soruşturma dosyasında, cinayetlerin sorumlusu oldukları iddia edilen sanıkların Kobani eylemleri sırasında polisin teknik takibi altında olduğu belirtiliyor. Dosyada, polisin bu kişilerin silah satın aldıklarını tespit ettiği bilgisi de var. Sanıklardan bazılarının daha önce polis tarafından gözaltına alındığı da dosyada yer alan bilgiler arasında. Dosyada gözaltına alınan bu şahıslar hakkında sadece 'ruhsatsız silah bulundurmakla işlem yapıldığı' belirtiliyor.

ahmet Ahmet Albay

TELEFON KAYITLARI

Soruşturma dosyasında Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından gönderilen konuşma kayıtlarına da yer veriliyor. Kayıtlara göre, sanıklardan Cumali Yürek, Ahmet Albay'ın öldürülmesinden bir gün sonra, 9 Ekim 2014' te dosyada kim olduğu belirtilmeyen Hamza Şimdi ile telefonla görüşüyor. Dosyada bu görüşmenin kayıtları şöyle aktarılıyor:

Cumali Yürek: Ben orayı arayayım biz Kiremithane'ye (Adana'da Ahmet Albay'ın öldürüldüğü mahalle) çekileceğiz.

Hamza Şimdi: He

Cumali Yürek: Orayı karargah yapacağız. Devlete bir tane mermi sıkanı ben döverim şaka yapmıyorum.

Hamza Şimdi: Ne

Cumali Yürek: Diyorum devlete mermi sıkanı ben döverim

Hamza Şimdi: Öyle öyle biz de öyle

Cumali Yürek: Şaka yapmıyorum. Zaten şıhlar icazet vermiyorlar. Alimler icazet vermiyorlar.

Hamza Şimdi: Öyle öyle

Cumali Yürek: Diyor karışmayın Türk Müslüman kardeşlerimiz diyor.

Hamza Şimdi: Öyle kardeş

'SORUŞTURMA RAFTA BEKLETİLİYOR'

Gazeteci Kadri Bağdunun öldürülmesinden sonra başlatılan davaya gizlilik kararı konuldu. Bağdu ailesinin avukatı Tugay Bek, gizlilik kararının kaldırılması için dosyaya bakan savcıya itirazda bulundu. Başvurunun ardından dosyadaki gizlilik kararı bu yılın ocak ayında kaldırıldı.

Bek, Adana' da Kobani eylemleri sırasında hayatını kaybeden diğer kişilerle birlikte Kadri Bağdu davasının rafta bekletildiğini söyleyerek duruma tepki gösterdi. Avukat Bek şunları söyledi: "Konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacağız. Emniyet soruşturmayı tamamladı. Soruşturma sonucunda faillere ulaşılmadı. Şu an soruşturma rafta bekletiliyor. Dosyada gizlilik kararının kaldırılmasının ardından dosyayı inceledim. Soruşturmayla ilgili olarak herhangi bir ilerleme yok. Sadece sanıklar hakkında 'devamlı arama kararı' var."

CUMALİ YÜREK KİMDİR?

Telefonda Hamza Şimdi ile konuşan Cumali Yürek'in adı 2010 yılında yürütülen El Kaide soruşturmasıyla gündeme gelmişti.

Adana merkezli başlatılan ve daha sonra 10'un üzerinde kente yayılan El Kaide soruşturması sırasında örgütün Türkiye yapılanmasının Afganistan'da bulunan Serdar Elbaşı'nın talimatlarıyla Adana'dan yönetildiği bilgisi kamuoyuna yansımıştı.

17 Ocak 2010 tarihinde yapılan eş zamanlı operasyonlarda Adana'da yaşayan Ebubekir Aslan, kendisine bağlı olduğu öne sürülen kişilerle birlikte Ankara'da gözaltına alınmıştı. Operasyonlarda gözaltına alınanların toplam sayısı ise 130'un üzerindeydi.

Yakalananlar arasında El Kaide'nin yurtdışındaki kamplarına elaman topladığı öne sürülen Ali Mert, askeri kanat sorumlusu olduğu belirtilen Abdurrahman Banaev de vardı.

Cumali Yürek'in ise El Kaide'nin şura üyesi olduğu bilgisi o dönem basına yansımıştı.