Mısır ve Türkiye: 'Darbeler' arasındaki 4 fark

Mısırlı hukukçu Ahmed Amir, Türkiye'deki 15 Temmuz darbe girişimi ile ülkesinde 3 yıl önce yaşanan darbe arasındaki farkları değerlendirdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - 15 Temmuz darbe girişimi farklı boyutlarıyla tartışılmaya devam ediyor. Ağırlıklı olarak İslam ülkelerindeki hukukçular tarafından 2011 yılında kurulan Uluslararası Hukukçular Birliği de geçtiğimiz günlerde 15 ülkeden katılımla konu hakkında bir toplantı düzenledi.

Türkiye merkezli birliğin İstanbul'da düzenlediği toplantıda ortak bir bildirge yayınlanarak darbe girişimine tepki gösterildi.

Lübnan, Azerbaycan, Cezayir, Irak, Kosova, Yemen, Makedonya, Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Filistin, Cibuti ve Suriye'den avukat ve hukuk alanında çalışan akademisyenlerin katıldığı toplantıda Türkiye'den de çeşitli dernek temsilcileri yer aldı.

'MISIR'DA HALK BİRLİK OLAMADI'

Toplantı sırasında bütün temsilciler Türkiye'deki darbe girişimine tepki gösterirken hiç şüphesiz dikkatler 15 Temmuz'a benzer sahneleri 2013'te yaşayan Mısır'dan hukukçu Ahmed Amir'in üzerindeydi. Biz de Amir'e kendi ülkesi ile Türkiye arasındaki farkları sorma fırsatı bulduk.

Ülkesinde 3 yıl önce yaşanan ve general Sisi'yi iktidara taşıyan kanlı darbe başarılı olurken Türkiye'deki girişimin engellenmiş olmasını nasıl değerlendiriyordu?

Kendisi de devrilen Mursi iktidarına yakın bir isim olan Ahmed Amir, bu konuda çeşitli gerekçeler öne sürülebileceğini vurgulayarak öne çıkan dört farkı sıraladı. Amir, en önemli faktörün halkın darbe karşısındaki tutumu olduğunu söyledi. “Türkiye'de farklı toplum kesimleri darbeye karşı işbirliği yapabildi. Halk birlik oldu ve kimse 'darbeyi istiyoruz' diye sokağa çıkmadı. Bizde maalesef böyle olmadı...” diyen Amir, ikinci olarak da polisin tutumuna dikkat çekti.

POLİS HÜKÜMETİN YANINDA YER ALINCA...

Türkiye'de polisin seçilmiş hükümetin yanında yer aldığını belirten Ahmed Amir, ülkesinde bunun tam tersinin yaşandığını belirtti. Polisin darbecilerin yanında yer almasının darbenin başarıya ulaşmasındaki önemini vurgulayan Amir diğer farkları ise şöyle sıraladı, “Bir diğer önemli fark da askerlerin durumuyla ilgiliydi. Türkiye'de gördük ki darbeyi yönetenler temsil yeteneği büyük olmayan küçük bir grupla hareket etti, askeriyenin genelini etkileyemedi. Bizde ise ordu emir-komuta zinciri içerisinde davrandı. Tabii bir de bizde darbe 'geliyorum' dediği halde buna karşı doğru bir önderlik yapılamadı. Türkiye'de Cumhurbaşkanı'nın bir sözüyle toplumun sokağa dökülmesi önemli. Bu, darbenin engellenmesinde ve daha az kan dökülmesinde önemli bir faktör oldu.”