'Gülen, Anadolu'nun en sağcı ve yalancı damarı'

Yazar Can Kozanoğlu, 15 Temmuz darbe girişimine giden yolda Fethullah Gülen Cemaati’ni anlattı. Kozanoğlu, "Allah aşkına, bu kadar kalitesiz bir yalana sahip çıkan bir insanın peşinden gidilir mi? Gidilmiş" diye konuştu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Gazeteci yazar Can Kozanoğlu, bilhassa 80’lerin sonlarından itibaren Gülen Cemaati’ni izlemiş bir isim. 1997’de çıkan “İnternet Dolunay Cemaat” bu konuda dışarıdan yazılmış ilk kitaplardan biri olarak kabul ediliyor. Agos'tan Yetvart Danzikyan, Kozanoğlu ile Cemaat’in yükseliş yıllarını ve 15 Temmuz sonrasındaki muhtemel gidişatı konuştu.

Gülen cemaati ile ilgili çalışmalarını açık kaynaklardan yararlanarak yaptığını söyleyen Kozanoğlu, "Benim evimde bir raf dolusu Gülen’le ilgili kitap var. Meşhur 'Küçük Dünyam - Fethullah Gülen Efendi'yle Ufuk Turu', yani Latif Erdoğan’ın Gülen ile konuşarak yazdığı kitap ve Eyüp Can’ın kitabı, ana kaynak bu. Yani Gülen kendisini anlatıyor.  Kaynaklardan ikincisi hayli sıkıcı bulmakla birlikte daha camia içi için yazmış olduğu kitaplar. Gazete haberleri, dergi haberleri vs. Ve İslami kesimden gazeteciler, oraların yazar ve çizerleri, onların anlattıkları. Ve bu kadar ortalıkta bulunan kaynağa baktığın zaman çok net biçimde görülüyordu ki bunlar devlet içinde bir yapılanma hedefliyor. Kimse için de bunun bir sır olmaması gerekirdi" dedi.

Latif Erdoğan, "Küçük Dünyam serisi"ni Gülen ile yaptığı söyleşilerden derlemişti. En son, “Şeytanın Gülen Yüzü” adlı kitabı basıldı. Latif Erdoğan, "Küçük Dünyam" serisini Gülen ile yaptığı söyleşilerden derlemişti. En son, “Şeytanın Gülen Yüzü” adlı kitabı basıldı.

'HOCAEFENDİ'DEN 'ŞEYTAN'A...

"Gülen Cemaati’nin tehlikeli olduğu, sinsi olduğu, bunlara güvenilmeyeceği ve tuhaf bir yapılanma anlayışı içinde olduklarını bize öncelikli olarak anlatanlar İslami kesimden insanlardı" diyen Kozanoğlu, şu an AK Parti kanadında cemaat karşıtlığının simgesi Latif Erdoğan'a getiriyor sözü. Erdoğan'ın, Gülen ile konuşarak yazdığı meşhur 'Küçük Dünyam - Fethullah Gülen Efendi'yle Ufuk Turu' kitabının en iyi kaynaklarından olduğunu söyleyen Kozanoğlu, "Şimdi de piyasada olan bir kitabı var “Şeytanın Gülen Yüzü”, diyor ki, “Ben şimdi Küçük Dünyam'ı okuduğum zaman satır aralarına gizlenmiş bazı şeylerin anlamını yeni yeni kavrayabiliyorum.” Ben de diyorum ki, onlar satır arasında değil kabak gibi ortadaymış" diye konuşuyor.

'İSLAMCI DAMARI EN İYİ KULLANAN ADAM'

Gülen'in, '1950’den beri oluşturulmaya çalışılmış İslamcı damarı en iyi kullanan adam olduğunu' söyleyen Kozanoğlu, "Kitapta verdiğim bir örnek de şu: hem nasıl olayları çarpıttığı hem nasıl Anadolu’nun o en sağcı en antikomünist damarına denk düştüğü hem de nasıl yalancı olduğu konusunda...‘Ben’, diyor ‘Türkiye de gittiğim yerlerde görüp görüp şaşardım, 'Komünizme selam dur , Türk Askerini arkadan vur, diye komünistler hep duvara yazardı.’ O zaman da kitapta yazmışım zaten, bir örgüt bu kadar adi olur mu bilmem ama diyelim bu kadar da adi bir örgüt. Hangi örgüt sloganını arkadan vurmak üzerine kurar, bu çok klasik bir Anadolu faşist efsanesiydi ve şu şekilde söylüyor, “Rus askerine selam dur, Türk askerini arkadan vur.” Allah aşkına, bu kadar kalitesiz bir yalana sahip çıkan bir insanın peşinden gidilir mi? Gidilmiş."

ÜÇ HALKADAN OLUŞUYOR

Cemaatin yapısını 3 halkalı olarak niteleyen Kozanoğlu, şunları söylüyor: "Birinci halka bildiğimiz en çekirdek, en büyük sırların tutulduğu, örgütlenmenin, şifrelemelerin üretildiği, ana örgütlenme merkezi gibi olan. Her cemaat üyesinin de sızamadığı, sırlarını bilemediği, bir gün iktidarı ele geçirme planının ana çekirdeği. İkincisi, Cemaatin ana çekirdek dışında kalan kısmı: sempatizan, cemaat üyesi ama en merkezde değil, ana karar aşamalarında yok ama işte himmette bulunuyor, kendilerine verileni yapıyor, başka sempatizanlar kazandırmaya çalışıyor filan. Üçüncüsü ise, işte 91 çıkışından 28 Şubat’a kadar gelen halkada cemaatçi olmayan, İslami kesimden olmayan, hiçbir zaman İslami hedefe yönelmeyecek ama böyle bir manevi arayış, anlam arayışında olan insan."

1996 yılındaki Bank Asya'nın açılış törenini, dönemin Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, Devlet Bakanı Abdullah Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Asya Finans Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Kalkavan gerçekleştirmişti. Bank Asya'nın 1996 yılındaki açılış törenini, dönemin Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, Devlet Bakanı Abdullah Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Asya Finans Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Kalkavan birlikte gerçekleştirmişti.

'DEVLET HEP HABERDARDI'

Kozanoğlu, devletin Gülen cemaati yapılanmasından haberdar olduğunu şu sözlerle anlatıyor: "Mesela Ünal Erkan’ın meşhur bir polis koleji mezunlarının kura çekimini basma olayı vardı. O zaman Emniyet Genel Müdürü, Fethullahçılar kurada hile yapacaklar diye bir haber alıyor, yanına bir tek yardımcısını alıp taksiye atlıyor ve kuranın yapıldığı merkezi basıyor. Bakıyor ki iki tane torba var. İşte o insanlar hakkında soruşturma açıyor; bazıları çok kısmi cezalar alırlarken olay kapanıyor. Sene 91. Çiller’in, Yılmaz’ın, Ecevit’in filan bu olayı bilmiyor olma ihtimalleri var mı? Ya da 86’daki o meşhur, Kuleli’ye soruları çalıp hep beraber girmeleri. Bu devletin arşivinde yok mu? Var. 90’lı yılların merkez sağ ve merkez sol liderlerinin aslında Gülen’in devlet içinde örgütlenmeye gitme amacı güttüğünü bilmiyor olmaları imkânsız. Bile bile gidiyorlar, bir karşılıklı kullanma hesabı..."

'GÜLEN'İN NİHAİ HEDEFİ GLOBAL'

Kozanoğlu, "Gülen'in nihai hedefi ne" sorusuna ise şu yanıtı veriyor: "Türkiye’de kuracağı iktidarın ötesinde aslında işte Afrika ülkelerinde Asya ülkelerinde filan kurduğu şey mesela yoksulca, garibanca ülkelerin gelecekteki elitini yetiştirmek. Kendisinin Türkiye’de bir iktidarı olacak ama ne bileyim Nijerya’daki, Gambiya’daki, Uganda’daki geleceğin bakan ya da hatta başbakanı oranın genelkurmay başkanı filan da bunların hakimiyetinde sözünü dinleyecek bunların tedrisatından geçmiş insanlar olacak. Bayağı global bir hedef."

cankozan Kozanoğlu'nun "İnternet Dolunay Cemaat" adlı kitabı 1997'de basılmıştı.

'ESKİSİ KADAR OLMASA DA KORKUTUCU'

Kozanoğlu, "Cemaat artık bitti diyebilir miyiz" sorusuna ise şu yanıtı veriyor: "Elbette ki var olacak, belki parçalanarak da olsa gidecek. Darbe yapayım derken kendine darbeyi vurduğu kesin. Ama 20 yıl boyunca hiç Gülen adını duymamış olsak bile, bunlar bitti de diyemeyiz, ciddi bir dağılma uzaklaşma var. Eskisi kadar olmasa da hâlâ korkutucu."

Röportajın tamamı