'Gezi olaylarındaki anı bana yaşattı'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe gecesi İstanbul'a indiğinde neler hissettiğini anlattı. Erdoğan karşılaştığı manzarayı "Gezi olaylarındaki anı bana yaşattı" diye tarif etti.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz gecesi darbe girişimini eniştesinden öğrendiğinde  'Ya "Ziya dalga mı geçiyorsun" dediğini aktardı. Atatürk Havalimanı'ına indiğinde Gezi olayları sırasında Cezayir'den dönerken yaşadıklarına benzer hislere kapıldığını belirten Erdoğan Topçu Kışlası ısrarını sürdürdü. Erdoğan, "Bunu oraya diktiğimiz anda onunla ilgili gösteri yapanların hepsi onun önünde resim çektirecek" dedi.

ATV-A Haber ortak yayınına katılan Erdoğan, 15 Temmuz  darbe girişiminden sonra Türkiye'ye destek için ilk arayanlar arasında Katar Emiri olduğunu söyledi. Başka ülkelerden de telefonlar geldiğini belirten Erdoğan, darbe girişiminin ardından ikinci gün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, ardından da Amerika ile Avrupa ülkelerinden bazı liderlerin aradığını hatırlattı.

'BU AHLAKİ DEĞİLDİR'

Erdoğan, şöyle devam etti: "Fakat arayanlar şunu söylediler, 'Darbeye karşı verdiğiniz bu mücadeleden dolayı kutlarız.' Ama kimse kalkıp da kendisi veya bir ilgili, yetkili bakanını buraya göndermek zahmetinde bulunmadı. Türkiye'de bir darbe girişimi yapılıyor ve bu darbe girişiminde Türkiye Cumhuriyeti devleti ki NATO'nun en önemli ülkesi, 80 milyon nüfusu olan bu ülke, demokrasiyi iyice hazmetmiş böyle bir ülkede böyle bir hareket yapılıyor. Bu hareketi yapanların durumu belli. Bunlar 'Tebrik ederiz ama şu anda askerler toplanıyor, polisler toplanıyor, yargı toplanıyor. Bunların geleceği bizi endişelendiriyor.' Bunu diyecek kadar da ahlaki olmayan yollara başvuruyorlar. Çok açık ve net olarak söylüyorum. Bu, ahlaki değildir, bu, demokrasi ahlakıyla bağdaşmaz, demokrasi böyle bir şeyi de kabul etmez."

'BENİM İÇİN HİÇ BİR ANLAMI YOK'

Dünyanın, özellikle de Batı'nın darbe karşısında dürüst bir tutum sergilemediğini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: "

Ne demek bu? Ama, ancak, fakat... Böyle bir şey olabilir mi? Olacaksanız dürüst olun, eğer dürüst olmayacaksınız sizin o darbe girişimiyle ilgili açtığınız telefonların benim için hiçbir anlamı yok. Niye? Çünkü bu mücadeleyle ilgili örneğin biz diyoruz ki 'Bu adam, şu anda 1999'dan beri Amerika'da. Amerika, bu adamı vermelidir. Bize diyorlar ki, delil."

'BU KADAR YAYGIN TERÖR ÖRGÜTÜ YOK'

ABD'nin Fethullah Gülen'i iade etmemesine bir kez daha tepki gösteren Erdoğan, "Batı ülkelerinde, Afrika'da ve birçok yerde bütün bunlar örgütlenmiş. Dünyada terör örgütleri bunun kadar yaygın değil, bunun kadar yaygın dünyada bir ikinci terör örgütü yoktur. Bütün kıtalarda bu terör örgütü yaygın bir durumda var. Ama her okul, orada aslında bir 'terör örgütü şubesi' görevini görüyor" dedi.

'MİLLİ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ KURULACAK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe girişimi sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) yapılacak düzenlemelere ilişkin şu bilgileri verdi:

"Askeri okullar kapatılacak. Askeri okulların kapatılmasıyla birlikte tüm okullardan, liseler, mesleki okullardan rahatlıkla Harp Okullarına giriş olacak. Fakat Harp Okullarının üzerinde bir çatı oluşacak. Milli Savunma Üniversitesi kurulacak. Milli Savunma Üniversitesinin altında Kara Harp Okulu, Hava Harp Okulu, Deniz olacak. Bütün bunlarla beraber bir şey daha olacak. Kurmay, kıdem bunların hepsi gidiyor. Peki ne olacak? Kara, hava, deniz, buralarda okuyanların hepsi lisans öğrencisi. Lisansüstü, kurmaylık yerine geçmiş olacak." dedi.

JANDARMA AKADEMİSİ

Jandarma Akademisi kurulacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu akademi, ciddi bir eleman yetiştirme merkezi haline gelmiş olacak. Bu süreçte bir başka adım ise bütün askeri hastaneler Sağlık Bakanlığına bağlanacak. Sağlık Bakanlığı, buranın işletmesini ve yönetimini tamamen kendisi ele alacak."

TERSANELER SAVUNMA BAKANLIĞI'NA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tersanelerin Milli Savunma Bakanlığına bağlanacağını da söyledi."Asker kendi işini yapsın" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tersaneler vesaire bunları biz özel sektör olarak çok daha başarılı bir şekilde yürütme şansına sahip olduğumuz gibi bunu Milli Savunma Bakanlığı aynı zihniyet, aynı kabiliyetle çok daha başarılı bir şekilde yapar ve dört senede, beş senede bir fırkateyn üreteceğiniz yerde bunu gelir iki senede, iki buçuk senede üretirsiniz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuvvet komutanlıklarının tamamının Milli Savunma Bakanına bağlanacağını kaydetti.  Muhalefetteki siyasi partilerin liderleriyle de görüşmeler yapıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onlarla da küçük anayasa paketi eğer gerçekleştirilebilirse, Genelkurmay Başkanı, MİT, bunlar da Cumhurbaşkanına bağlanacak. Böyle bir adımı atacağız" dedi.

YENİKAPI'DA FARKLI BİR ŞEKİLDE

Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe karşıtı gösterilere ilişkinse şunları söyledi:

"Bu akşam Sayın Başbakan ile de görüşecektim, şöyle bir teklifim var, 'Biz bu demokrasi nöbetini önümüzdeki hafta pazar günü (7 Ağustos) Yenikapı'da farklı bir şekilde ele alalım' diyorum. Taçlandıralım, orada yapalım. Orada bütün Silahlı Kuvvetlerimizin komuta kademesi, mehterimiz ve bu sürece katkıda bulunan sanatçılarımız, sporcularımızla bir arada olalım. Millet orada bir arada olsun. Tüm siyasi partilerimizin bütün lider kadrolarını da davet edelim, onlarla orada bir arada olalım ve böylece oradan tüm Türkiye'ye mesajımızı hep birlikte verelim. Normalleşme sürecinin hızlanması da ülkemiz için çok çok önemli."

'ZİYA DALGA MI GEÇİYORSUN'

"Darbe girişimine giden süreçten ne zaman haberdar oldunuz?" sorusuna Erdoğan, şöyle cevap verdi:

"O gün 21.15 civarında falan, Ankara ve İstanbul'da askeri araç gereçlerin bir hareketlenme içerisinde olduğuna dair böyle bir şeyin başladığını duyuyoruz. 21.30'da eniştem beni arıyor ve diyor ki 'Beylerbeyi Sarayı'nın orada bir hareketlilik var. Asker orada araçlarla geldi ve sivil araçların köprüye girişini engelliyor, durdurdular.' Bu haberi aldıktan sonra ben inanamadım. Kendisine 'Ya Ziya dalga mı geçiyorsun, ne alakası var' dedim. Daha sonra MİT Müsteşarımızı aradık ama ulaşamadık ilk etapta. Aynı şekilde Genelkurmay Başkanımı aradım, ona da o arada ulaşamadım ve daha sonra Sayın Fidan'a ulaşma fırsatı olduğunda kendisinden bu bilgileri almaya başladım."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MİT Müsteşarı Fidan'a saat 22.00'ye doğru ulaştığını ve kendisiyle görüştüğünü, bilgi aldığını söyleyerek, "Bu süreç içerisinde maalesef bir gerçeği tespit ettik ki burada ciddi bir istihbarat zafiyeti var, bu istihbarat zafiyeti olmamış olsa bu saate kadar bu olmaz. Çünkü bir darbede bir saatin, iki saatin çok çok önemi var" dedi.

"DÜŞMAN BİLE BUNU YAPMAYA MUKTEDİR OLAMAZ"

Bütün bu yaşananlara rağmen anında bazı müdahalelerin yapılabildiğini, alçak uçuşu yapanlara karşı bazı tedbirler alındığını belirten Erdoğan, TBMM'nin bu uçaklar veya helikopterlerden gelen tür müdahaleler karşısında ciddi bir koruma sisteminin olmamasını "talihsizlik" olarak niteledi.

Özel Harekat binasının bombalandığını ve 52 şehit verildiğini hatırlatan Erdoğan, bunu asker kılığına bürünmüş teröristlerin yaptığını söyledi. "Bombaladığı yer neresi? Özel Harekat. Kimdir bu Özel Harekat? Bu ülkenin güvenliğini sağlayan bizim polisimiz. Senin kardeşin bunlar, aynı işi yapıyorsunuz." diyen Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:

"Oraya geliyorsun bombalıyorsun ve orada 52 kardeşimiz bizim şehit oluyor. Sizde ne vicdan var. Düşman bile bunu yapmaya muktedir olamaz, çünkü buraya kadar giremez. Ama bunlar bu namussuzluğu, alçaklığı yaptılar ve Pensilvanya'daki hala yalan makinası orada çalışıyor, yalan söylemeye devam ediyor. Onlara hala gönül vermiş olan vatandaşlarıma sesleniyorum, hala mı bunun peşinden gideceksiniz, hala mı bunlarla beraber hareket edeceksiniz, daha neyi görmeniz gerekiyor, daha görecek bir şeyler mi lazım size? Belgeleriyle, bilgileriyle her şey ortada."

'PİLOT 'SİZİ RİSKE EDEMEM' DEDİ'

Kulenin işgalcilerden kurtarılmasından sonra pistin aydınlatıldığını ve inişi gerçekleştirdiklerini söyleyen Erdoğan, pist aydınlatılmamış olsa bile inmeyi planladıklarını aktardı. Pilota pist aydınlatılmadan inip inmeyeceği sorduğunu anlatan Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu:

"Pilot, 'inerim ama sizi riske edemem' dedi. 'Niye' dedim. 'Olur ya oraya bir unsur koyabilirler, bu kamyon olur, tank olur, şu, bu vs.' Dedim ki, 'bizim uçağımız çok kısa mesafede durabilen, çok kısa mesafede de havalanabilen bir uçak.' 'Riske edemem Cumhurbaşkanım' dedi. Böyle deyince, 'Sen şöyle bir üstünde bir tur at bakalım, birkaç tur, bir şey var mı, unsurlardan falan. Yakıtın ne kadar' dedim, '3-4 saatlik yakıtım var' dedi. 'O zaman mesele yok' dedim. 'Gerekirse buraya ineceğiz. Ona göre de sen devam' dedim. Kendi farlarıyla zaten bunu yapabilecek güçte. Aydınlatınca zaten problem kalmadı, indik.

GEZİ'DEKİ GİBİ

İndiğimiz andan itibaren uçaklar, o F-16'lar üzerimizde alçak uçuş yapıyorlar ve alçak uçuşlar ses hızının üzerine çıkınca orada çok ciddi bir patlama duyuyorsunuz. Adeta böyle bomba atmış gibi. Onunla mesela Devlet Konukevi'nin camları patladı. Tabii yanımda torumlarım var, onlar da ürküyorlar, korkuyorlar. Üç torunum, birisi 9 aylık bir torunum, diğerleri daha yetişkin ama onlar da ciddi manada korkuyorlar. Buna rağmen hamdolsun orada Devlet Konukevi'nin önünde tüm halkımın, milletimin gerek apronda gerekse terminalin önünde toplanışları, onların oradaki gerçekten o dik duruşları, o demokrasi nöbetine başlamış olmaları tabii aynen Gezi olaylarındaki anı bana yaşattı. Orada da Cezayir dönüşünde 100 bin kişi terminalin önüne gelmişti, adeta öyle bir tablo ile karşı karşıyaydık."

SIFIR KİLOMETRE DEVLET

Devletin, silahlı kuvvetlerin, yargının yeniden yapılanması sürecine gidildiğini dile getiren Erdoğan, bütün bunlarla beraber ayıklamaların yapılması, bu ayıklamalarla da "sıfır kilometre bir devlet yapısıyla" yürünmesi gerektiğini vurguladı. Ordunun küçülme sürecine gireceğini belirten Erdoğan, "Jandarmadaki ciddi bir sayı, yani er, erbaştan, onlarda tenkisata gidilince o azalmış olacak. Tamamen profesyonel kısım orada kalmış olacak. Hareket kabiliyetini şu anda artırıyoruz. İçişleri Bakanlığının hareket kabiliyeti, teknolojik olarak çok daha ileri gidecek. Yatırımlar noktasında oraya çok daha ciddi yatırımlar yapılacak. Silah, mühimmat noktasında çok daha güçlü hale gelecek. Yani terörle mücadelede artık polisimizin, jandarmamızın bu noktadaki gücünü çok daha artıracağız. Bu gücün artmasıyla birlikte terörle mücadelede çok güçlü bir inşallah yani polis, jandarma el ele bu işi yürütmüş olacaklar."

TOPLU KIŞLASI ÖNÜNDE FOTOĞRAF ÇEKTİRECEKLER

Erdoğan, Taksim'e Topçu Kışlasıyapılması konusunda ısrarlı olduklarını da belirti ve şunları söyledi:

"Şu anda Taksim Kışlası'nın olduğu yer... Burada tarihi bir eser var. Burada muhteşem bir eser var. Bunu oraya diktiğimiz anda onunla ilgili gösteri yapanların hepsi onun önünde resim çektirecek. AKM şu anda bir ucube. Çok güzel mimari çalışmalar yapıldı. Opera binası yapalım. Önünden de trafiği kaldıralım. Taksim Meydanı'nı çok daha huzurlu bir meydan haline getirebiliriz. Bölgede bir cuma mescidi yok. Bu üç eserle Taksim Meydanı'nı taçlandıralım. Bu bir şehir müzesi olabilir. Yani müze ile ilgili enstrümanlar satılır, tarih müzesi ise onunla ilgili şeyler satılır. Operas binası açığı kapatacaktır. İbadethane de o kalabalıkta açığı kapatır." (HABER MERKEZİ)