İsrail'le anlaşmada üç çelişki

Türkiye'yle İsrail arasındaki mutabakat, iki ülke başbakanlarının eşzamanlı açıklamasıyla resmen kamuoyuna duyuruldu. Fakat Başbakan Binali Yıldırım ile İsrailli mevkidaşı Benyamin Netanyahu'nun açıklamaları arasında bazı çelişkiler dikkat çekti.

Google Haberlere Abone ol

1- AMBARGO 'SEMBOLİK' OLARAK MI KALKTI? 

Açıklanan mutabakata göre, Türkiye Hamas yönetimindeki Gazze'ye insani yardım göndermeye ve altyapı desteği vermeye başlayacak. Ancak yardımlar doğrudan Gazze Limanı'na değil, İsrail'in Aşdod Limanı'na gönderilecek. Burada İsrail'in kontrolünden geçtikten sonra Gazze'ye gidecek.

Başbakan Binali Yıldırım açıklaması boyunca Türkiye'nin İsrail'e koştuğu üç şartın da karşılandığını vurgulayıp, özür dilendiğini, tazminat ödeneceğini ve Gazze üzerindeki ambargonun kaldırılacağını söyledi.  Yıldırım, "Önümüzdeki cuma günü ilk gemimiz Aşdod Limanı'na 10 bin tonun üzerinde insani yardımla hareket edecektir. Bu sayede ambargo Türkiye öncülüğünde kalkmış olacak" dedi. Başbakan konuşmasının devamında da, "Bu mutabakatla birlikte İsrail ile ilişkiler normalleşmiş oluyor. Filistin’e topyekûn uygulanan ambargo Türkiye’nin öncülüğünde büyük ölçüde kalkmış oluyor. Hayırlı uğurlu olsun diyorum" ifadelerini kullandı.

Ancak Roma'da eş zamanlı konuşan Netanyahu 'farklı bir telden çalıyordu'. Netanyahu açıkça, "İsrail'in Gazze'deki deniz ablukası Türkiye ile varılan mutabakat sonrası da sürecek" dedi.

2- HAMAS'A KEFİL Mİ OLUNDU?

İsrail basını, Türkiye'nin anlaşma çerçevesinde bir taahhütte bulunarak Hamas'a adeta kefil olduğunu yazdı. Haaretz'e göre, İsrail Türkiye'den, Hamas'ın İstanbul'daki 'askeri karargâhının' kapatılmasını talep etti. İsrail tarafı, örgütün burada Batı Şeria'da saldırılar düzenlediğini savunuyordu. Gazeteye konuşan üst düzey bir İsrailli yetkili, Türkiye'nin, Hamas'ın Türkiye topraklarından İsrail'e yönelik herhangi bir terör saldırısı veya askeri eylem planlamayacağını taahhüt ettiğini söyledi. Söz konusu vaadin anlaşmanın ekler bölümünde yer aldığı belirtilirken, yetkili "Bu taahhüt anlaşmanın ayrılmaz bir parçası" dedi. Netanyahu da basın toplantısında aynı vaatten dem vurup, bu durumun Hamas için para toplanmasını da kapsadığını söyledi.

Ancak Binali Yıldırım, ilgili bir soruya "Biz ateşkes anlaşması filan imzalamıyoruz. Türkiye'yle İsrail arasında ilişkilerin normale döndürülmesi konusunda mutabakata vardık. Savaşı durduran, savaşı tetikleyen hiçbir husus yok" yanıtını verdi. Yani iddiayı zımnen reddetti. Netanyahu ise "Türkiye'yle varılan mutabakat, Türkiye topraklarında İsrail'e yönelik herhangi bir terör eylemini de engelliyor" ifadesini kullandı.

3- MAVİ MARMARA KURBANLARININ DAVALARI NE OLACAK?

İsrail basını, Türkiye'nin 20 milyon dolar tazminat karşılığında Mavi Marmara baskınını düzenleyen İsrail askerleri hakkındaki davaları geri çekmeyi kabul ettiğini yazdı. İddiaya göre, Türkiye bu davaların kapatılması ve yeni davaların açılmaması için Meclis'ten bir yasa geçirecek. Hatta Haaretz, gelecekte bir dava açılması halinde Türkiye'nin İsrail'e tazminat ödeyeceğini bile yazdı.

Başbakan Yıldırım ise "6 yıl öncesinde meydana gelen davalar vardı. O davaların düşmesi söz konusu olacak mı?" sorusuna doğrudan yanıt vermekten kaçınarak tazminat sürecine ilişkin açıklamalarının değerlendirilmesini istedi: "Anlaşmalar vefat edenlerin yakınlarıyla ilgili gerekli açıklamayı yaptım. Böyle değerlendirmekte fayda var."