Gözaltına alınan öğrenci: Kolumu kırmaya çalıştılar, kafamı araca vurdular, saçımı yoldular

Ev hapsi verilen Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğrencisi Ela Deniz Albayrak gözaltına alınma anını anlattı: "Kafam kapalı bir şekilde kolum kırılmaya çalışılarak gözaltı aracına götürüldüm. Kafamı ekip aracına vurdular, bir tanesi de o esnada saçlarımı yoldu."

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Boğaziçi Üniversitesi’ne Melih Bulu’nun rektör atanmasına karşı 2 Şubat’ta ise Kadıköy’de yapılan protestoda gözaltına alınan öğrencilerden 12'sine ev hapsi cezası verildi. Ev hapsi cezası alanlardan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğrencisi Ela Deniz Albayrak, sokakta yürüdükleri esnada gözaltına alındığını belirterek, polis tarafından hakaret ve küfürlere maruz kaldıklarını söyledi.

Yaka paça, uyarı yapılmadan gözaltına alındıklarına dikkati çeken Albayrak, “Alınırken üzerimdeki mont kafama doğru çekildi, kafam montla kapatıldı ve gözaltı aracına gidene kadar nefes alamadım. Biri montu kafama doğru geçirirken, bir diğeri de pantolonumu çekip çıkarmaya çalıştı. Kafam kapalı bir şekilde kolum kırılmaya çalışılarak gözaltı aracına götürüldüm. Nefes alamıyorum dememe rağmen uzun bir süre kafamı açmadılar. Gözaltı aracının önünde kafamı açtılar. Gözaltı aracına yaslayıp, kafamı defalarca araca vurarak ters kelepçe yaptılar ve tekme tokat aracın içine attılar. Saatlerce ters kelepçeli bekletildik. Doktor kontrolünden çıktıktan sonra düz kelepçe yapmalarını söylediğim için gözaltı aracına bindirilmeden önce 3 çevik kuvvet polisi yine beni araca dayayıp kafamı ekip aracına vurdular, bir tanesi de o esnada saçlarımı yoldu” dedi.

'ARŞİV KAYITLARIMIZ İNCELENEREK EV HAPSİ VERİLMİŞ'

“Gözaltı aracında nefes alamadığımı söylememe rağmen kafamı açmadılar” diye konuşan Albayrak, gözaltı aracının içinde de işkencenin devam ettiğini ifade etti. “2911 gösteri ve yürüyüş kanuna muhalefet” ettikleri gerekçesiyle savcılığa çıkarıldıklarını paylaşan Albayrak, “Somut hiçbir delil olmamasına rağmen arşiv kayıtlarımız incelendiği için 100 kişi içerisinden bu şekilde ayıklandığımızı öğrendik ve hepimiz ev hapsi aldık. 2911’e dair somut hiçbir delil olmamasına rağmen arşiv kayıtlarımız incelenerek ev hapsi verilmiş olması bizlere gösteriyor ki ev hapsi yeni bir siyasi faaliyetin önünü kesme aracı olarak karşımıza çıkıyor. İşçilerin, kadınların, LGBTİ+’ların, öğrencilerin, devrimcilerin, ezilen tüm kesimlerin mevcut hareketini bastırmak için gözaltı, tutuklama ve siyasi soykırım operasyonları yapan siyasi iktidar ev hapisleriyle de bizlere görünmez kelepçeler takmaya çalışıyor" diye konuştu. (MA)