Gökçeada Yıldızkoy’daki ‘tahribata’ karşı imza kampanyası başlatıldı

Seçkin Sağlam

ÇANAKKALE - Gökçeada Belediyesi’nin, Çevre Düzeni Planı doğrultusunda çıkardığı, imar planlarının ardından hem arkeolojik SİT alanı olan, hem de Sualtı Milli Parkı ilan edilen Yıldızkoy için Ada Dayanışması ve Gökçeadalılar bir araya geldi.

ARKEOLOJİK OLARAK TESCİLLİ ALAN

Yıldızkoy’da gerçekleşen buluşmada, Çanakkale Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na verilmek üzere imza toplandı. Yıldızkoy’un Arkeolojik SİT değeri yüksek bir olan olduğu vurgulanan imza metninde, Kaleköy Kalesi ve Antik İmbros şehrinin yerleşim alanı olduğu ifade edildi. Koruma Bölge Kurulu’nun çeşitli buluntular tespit ve tescil ettiği hatırlatılarak, “Bu alanda yapılacak herhangi bir inşa faaliyeti, gelecekte kültürel, sosyal ve coğrafi anlamda Gökçeada’ya ve Gökçeada turizmine büyük katkıda bulunabilecek bir değerin geriye dönülmeyecek şekilde kaybına yol açacaktır. Gökçeada’nın kuzey kıyılarında, herkesin araçla veya yürüyerek rahatlıkla ulaşarak denize girebildiği tek sahil, kamu yararı özelliğini yitirip özel mülklere/kişilere hizmet edecek bir bölgeye dönüşecektir” denildi.

‘SUALTI ÖZELLİĞİ KAYBOLACAK’

Yıldızkoy’un, Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) tarafından Sualtı Deniz Parkı olarak ilan edildiği ifade edildi: “Yıldızkoy Sualtı Parkı ile uluslararası bir üne sahiptir. Burada yapılacak inşa faaliyetlerde ortaya çıkacak moloz, toz, atıklar, kirli su ve kirlilik yaratacak zehirli gazlardan, deniz canlıları, su altı bitkileri etkilenecek ve koy özelliğini kaybedecektir. Bir lütuf gibi Adalılara sunulan bina emsallerinin düşürülmesi, buradaki tahribatı engellemeyecektir. Bu alanda inşaat başladığında ortaya çıkacak tahribatla Yıldızkoy doğal, özel, temiz dokusunu ve eşsiz yapısını tamamen yitirecektir.”  

PLANLAMA MAVİKOY’U DA KAPSIYOR

Gökçeada’nın biyolojik arıtma tesisi olmadığı, Gökçeada ilçe merkezinin tüm atık suyu derin deşarj ile Kaleköy açıklarına verildiği de belirtilerek, “Deniz ve rüzgar durumuna göre atıklar Kaleköy’de ve Yıldızkoy’da gözle görülebilir kirlilik yaratmaktadır. Yıldızkoy’da yapılması düşünülen yerleşim planı hayata geçerse ilave olacak atık kirliliği sebebiyle Gökçeada’nın denizi, müsilaj sorununa daha fazla maruz kalacaktır” ifadelerine yer verildi. Planlama sınırları içinde adanın en değerli koylarından biri olan Mavikoy’un da bulunduğu, aynı riskler ve sakıncaların bu koy için de geçerli olduğu vurgulandı. Açıklamada, “Yıldızkoy gibi eşsiz bir güzelliği imara açmaya kalkmak ve de bu imar projesinin bir çevre felaketine yol açmayacağını savunmak en hafif deyimiyle halka gerçeği söylememektir. Bundan acilen vazgeçin” denildi.