Göğe bakalım: Bir yıldız kayıyor, Duvar veda ediyor
Tüm çalışma arkadaşlarım Duvar’da çeşitliliğin, hakkın, adaletin, bağımsız gazeteciliğin sesiydi… Benim bireysel hayatımda Duvar büyüdüğüm bir yuva, her gün yeniden öğrendiğim bir okul, bir yazı yazılacaksa gerekirse iki hafta emek vermek demekti, çünkü Duvar okuru, satır satır okurdu yazıyı, mail atar, eksik gördüğünü söylerdi. Derse hazırlanmaktı bir nevi Duvar’da bir söyleşi, bir yazı, bir yayına hazırlanmak…
2017’de KHK ile ihraç edildiğimde henüz yetişmek üzere olan bir akademisyen adayıydım. Anlam evrenimde değilse duygusal evrenimde sarsıntı vardı. Bir kazanın şokunda gibi aslında olayın sıcağıyla ne olduğunu çok da anlamıyordum… Derken Nisan 2017’de Suudi Arabistan’ın Asya Pasifik’te ne işi var diyerek ilk yazımı yazdım Gazete Duvar’a. Benimle beraber horlanan, ağaç kökü yesinler denen, sırf barış istediği için ihraç olan onlarca hocam ile beraber Duvar’da yazıyordum. Radikal’den Evrensel’den tanıdığım isimlerle aynı sayfaları paylaşıyordum, hafif de gururluydum. Ara ara ‘burası da başka bir akademi, önemli olan kamunun doğru bilgiyi alması değil mi? Önemli olan kendi alanında temel insani değerleri gözeterek, akılla, vicdanla, adalet duygusu ve barış isteğiyle söz söylemek değil miydi?’ Bu soruların hepsine 'öyle' deme sebebim Duvardı… Duvar bu açıdan bir iş yerinden ziyade bir yuvaydı. Barışçıl bir iş ortamı vardı, kapitalist bireyin birilerinin sırtına basarak yükleme hırsı Duvar çalışanlarında Duvar’ın mayasında yoktu. Liyakat ve azim Duvar’da en önemli iki kriterdi…
Duvar, genç bir Barış Akademisyeni’ne sadece kapısını açmamıştı, aslında hakkım da olan depresyona girme istediğime set çekiyordu, ‘mücadele mi diyorsun, sesim duyulsun mu diyorsun buyur’ diyordu. Üstelik bunu yaparken, değişken hesapları, ince planları, stratejik duruşlara teşne tanımları dışta tutuyordu… Pek çok kurum bir KHK’liye değil iş vermek, yöresine yaklaştırmazken, Duvar aynı zamanda bu kendinden menkul dışlamalara, planlı hiçleştirmelere, horlamalara karşı da bir duvar örüyordu. Tam da bu nedenle benim gibi onlarca insanın sesine ses oldu…
Geçtiğimiz yıl önce iade edilip yeniden ihraç olunca, beni ilk arayanlar Duvar’ın Genel Yayın Yönetmeni Barış Avşar ve Ankara Temsilcisi Nergis Demirkaya olmuştu. ‘Ne olmuş seni bir yuvadan attılarsa sen de kendi yuvana dönersin ‘demişti Nergis…. Başta Nergis, Barış, Ceren, Nergis, Fehim, Beyhan ve onların şahsında tüm çalışma arkadaşlarım Duvar’da çeşitliliğin, hakkın, adaletin, bağımsız gazeteciliğin sesiydi… Benim bireysel hayatımda Duvar büyüdüğüm bir yuva, her gün yeniden öğrendiğim bir okul, bir yazı yazılacaksa gerekirse iki hafta emek vermek demekti, çünkü Duvar okuru, satır satır okurdu yazıyı, mail atar, eksik gördüğünü söylerdi. Derse hazırlanmaktı bir nevi Duvar’da bir söyleşi, bir yazı, bir yayına hazırlanmak…
Dünya hiç iyi zamanlardan geçmiyor, akıllar karışık, istikrar biraz daha uzak… Ama hep aklın kötümserliği iradenin iyimserliği demek zorundayız, Duvar bu anlamda bir miras bırakarak da veda ediyor. Eksiği vardır, gediği vardır ama Duvar vardı… Göğe bakalım, zira bir yıldız kayıyor, Duvar veda ediyor…
Mühdan Sağlam Kimdir?
Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda doktorasını yapmıştır. Enerji politikaları, ekonomi-politik, devlet-enerji şirketleri ilişkileri, Rus dış politikası ve enerji politikaları, Avrasya enerji politiği temel ilgi alanlarıdır. Gazprom’un Rusyası (2014, Siyasal Kitabevi) isimli kitabın yazarı olup, enerji ve ekonomi-politik eksenli yazıları mevcuttur. Barış için Akademisyenler “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini imzaladığı için 7 Şubat 2017'de çıkan 686 sayılı KHK ile üniversiteden ihraç edilmiştir. Aralarında AA Energy Terminal, Gazete Duvar, Almonitor, Kısa Dalga ve Artı Gerçek'in de bulunduğu medya kuruluşlarında çalışmıştır.
ABD Ukrayna minerallerinin yarısını alarak savaşın kazananı mı oluyor? 26 Şubat 2025
'Türkiye Ukrayna’da varılan bir çözümden kazançlı çıkar' 25 Şubat 2025
Ukrayna’ya ne olacak II: Münih’teki göz yaşlarından Çin ile rekabete 21 Şubat 2025
Ukrayna’ya ne olacak I: Borç boyunduruğu ve Rusya’nın alacakları 20 Şubat 2025 YAZARIN TÜM YAZILARI