Gezegenden mektuplar I İklim Zirvesi’nde ‘para’ sarmalı: Zenginin çıkarı, yoksulun yaşamı

Yaşadığımız dünya adil değil ve bu durum konu iklim değişikliği olunca da değişmiyor. İklim değişikliğine neden olan sera gazı emisyonlarının büyük bölümüne zengin ülkeler neden oluyor.

Gezegenden mektuplar I İklim Zirvesi’nde ‘para’ sarmalı: Zenginin çıkarı, yoksulun yaşamı
Fotoğraf: Reuters
Google Haberlere Abone ol

Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP29) ardında koca bir sorun yumağı bırakarak tamamlandı. Konferansın çok sayıda gündem maddesi vardı ama bu yıl en çok tartışılan başlık “iklim finansmanı” konusu oldu. Bize yabancı gibi gelse de aslında hepimizin yakından bildiği bir konu bu. Gelin, Bakü’de günlerce tartışılan ve tartışmaların dün sabah saatlerine kadar sürmesine neden olan bu “çetrefilli” konu neymiş, yakından bakalım.

İklim finansmanı en basit şekilde, “iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum için ayrılan kaynaklar ve araçlar” olarak tanımlanabilir. Paris İklim Anlaşması’nda koyulan hedeflerin yakalanması için özellikle gelişmekte olan ülkelerin maddi kaynaklara ihtiyacı var. Peki neden?

Bu noktada, iklim adaleti kavramına da değinmemiz gerekiyor. Yaşadığımız dünya adil değil ve bu durum konu iklim değişikliği olunca da değişmiyor. İklim değişikliğine neden olan sera gazı emisyonlarının büyük bölümüne zengin ülkeler ve zengin kesim neden oluyor.

Gezegenden mektuplar I İklim Zirvesi’nde ‘para’ sarmalı: Zenginin çıkarı, yoksulun yaşamı - Resim : 1ZENGİNİN KARBONU FAKİRİN DÜNYASINI BOĞUYOR

İngiliz yardım kuruluşu Oxfam'ın geçen yıl yayımladığı “İklim Eşitliği: Yüzde 99 İçin Bir Gezegen” başlıklı rapora göre dünya nüfusunun en zengin yüzde birlik kesimi, insanlığın en yoksul üçte ikisini (yüzde 66) oluşturan 5 milyar insandan daha fazla karbon kirliliği üretiyor. Yine rapora göre yalnızca ABD'deki en zengin yüzde birlik kesim, küresel ısınmaya bağlı aşırı ölümlerin onda birinden fazlasına neden olacak. Rapordaki bir başka veriye göre en zengin yüzde birlik nüfus - ki bunların sayısı yaklaşık 77 milyon - 2019'da küresel tüketim emisyonlarının yüzde 16'sından sorumluydu; bu oran, tüm araba ve karayolu taşımacılığı emisyonlarından daha fazla. En alttaki yüzde 99'luk kesimde yer alan bir insan, bir milyarderlerin bir yılda ürettiği karbona ancak bin 500 yılda ulaşabilir.

Gelelim bir başka çarpıcı örneğe: Geçen günlerde yayımlanan bir çalışmada bilim insanları, yaklaşık 5 yıl boyunca 18.6 milyondan fazla uçuşun çevreye yaydığı karbon salınımını hesapladı. Çalışma, 2019 – 2023 yılları arasında özel jetlerden yayılan karbon salınımının önceki dönemlere kıyasla yüzde 46 arttığını ortaya koydu. Buna göre 2023 yılında özel jet kullanan yaklaşık 250 bin zengin, toplam 17.2 milyon ton karbon salınımı yaptı. Bu sayının 67 milyon kişinin yaşadığı Tanzanya'nın karbon ayak izine eşdeğer olduğu vurgulandı.

Gezegenden mektuplar I İklim Zirvesi’nde ‘para’ sarmalı: Zenginin çıkarı, yoksulun yaşamı - Resim : 2TAAHHÜT EDİLEN YARDIM DEVEDE KULAK GİBİ KALIYOR

Tam bu noktada karşımıza geçen yıl Dubai’de gerçekleşen COP 28 İklim Zirvesi çıkıyor. Geçen yıl zirvede iklim değişikliğinin oluşmasında payı düşük olan ancak krizin etkilerine karşı kırılgan yapıdaki ülkelerin kayıp ve zararlarının karşılanmasını hedefleyen “Kayıp Zarar Fonu”nun faaliyete geçirilmesi konusunda karara varılmıştı. Bu fon; kuraklık, seller ve yükselen deniz seviyesi gibi giderek artan aşırı hava olaylarının neden olduğu yıkımın maliyetiyle başa çıkmaya çalışan gelişmekte olan ülkelerin uzun zamandır dile getirdikleri bir talepti. Gelişmiş ülkelerin zirvede fon için verdiği toplam taahhütler 700 milyon ABD Doları’nı aşmıştı. Rakam büyük gibi dursa da aslında bu rakam gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliği ile ilgili etkilerden dolayı her yıl karşı karşıya kaldığı ekonomik ve ekonomik olmayan kayıpların sadece binde ikisinden azını oluşturuyor. Birleşmiş Milletler'in iklimle bağlantılı kayıpların yıllık maliyetine ilişkin tahminleri 2030 yılına kadar yılda 160 -340 milyar dolar arasında değişiyor.

Başta soruya dönecek olursak; gelişmekte olan ülkelerin bu finansmana ihtiyacı var çünkü iklim değişikliğinin giderek artan olumsuz etkilerine uyum sağlamak ve fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi finanse etmek zorundalar. Durum böyleyken, bu seneki zirvenin fosil yakıtlara bağımlı bir ekonomiye sahip olan bir ülkede gerçekleşmesi ve Amerika’da iklim inkarcısı Donald Trump’ın yeniden başkanlık koltuğuna oturması, zirve öncesi birçok endişeyi de beraberinde getirmişti.

Gezegenden mektuplar I İklim Zirvesi’nde ‘para’ sarmalı: Zenginin çıkarı, yoksulun yaşamı - Resim : 3ANLAŞMAYA VARILDI AMA KAYNAK NASIL SAĞLANACAK?

COP15’te gelişmiş ülkeler, 2020’ye kadar gelişmekte olan ülkelere yılda 100 milyar dolar finansman sağlamayı taahhüt etmişti. Daha sonra 2025’e kadar uzatılan bu hedef, ilk defa 2022 yılında 116 milyar dolara yakın finansman sağlanmasıyla aşıldı. Ancak bu hedef 2025’te sona erecek. Bu yüzden önümüzdeki seneden itibaren geçerli olacak yeni hedef belirlenmesi gerekiyordu; bu da sert tartışmalar eşliğinde COP29’da yapıldı. Ülkeler bugün erken saatlerde trilyon dolarlık bir anlaşmayı imzaladı.

Öncelikle şunu belirtelim: Söz konusu ülkelerin finansman ihtiyaçlarını belirlemek üzere Birleşmiş Milletler bünyesinde hazırlanan 2021 tarihli bir rapor, ihtiyacı altı trilyon dolar civarında belirlemişti. Zirvede yapılan anlaşmaya göre gelişmekte olan ülkeler, düşük karbonlu bir ekonomiye geçmelerine ve aşırı hava koşullarının etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için 2035 yılına kadar yılda en az 1.3 trilyon dolar fon alacak.

Zirve sırasında en büyük tartışma konusu finansmanın kredi olarak mı yoksa hibe olarak mı verileceği üzerineydi. Varılan anlaşmaya göre taahhüt edilen 1.3 trilyon doların yalnızca 300 milyar dolarlık bölümü en çok ihtiyaç duyulan şekilde, yani gelişmiş dünyadan hibe ve düşük faizli kredilerle sağlanacak. Geri kalanının özel yatırımcılardan ve fosil yakıtlara veya sık uçan yolculara uygulanacak olası vergiler gibi henüz üzerinde anlaşmaya varılmamış bir dizi potansiyel yeni para kaynağından gelmesi bekleniyor.

Gezegenden mektuplar I İklim Zirvesi’nde ‘para’ sarmalı: Zenginin çıkarı, yoksulun yaşamı - Resim : 4İklim krizinden en çok kadınlar, yoksullar, çocuklar yani dezavantajlı grupların etkilendiğini bilimsel araştırmalardan biliyoruz. Üstelik krizi yaratan faktörler arasında belki de en az sorumluluğa sahip olan da bu gruplar. İklim adaleti kavramı, tam da bu “adaletsizlik” noktasında karşımıza çıkıyor. Adaletsizlikle dolu bu sistemde adaleti sağlamak için verilen her çaba çok kıymetli.

Fotoğraflar: Reuters