'Geri göndermeler işkence ve ölüm riski bulunduran yasa dışı faaliyetlerdir'

İnsan hakları örgütleri, geri göndermelerin işkence ve ölüm riski bulunduran yasadışı faaliyetler olduğunu belirterek, insanlık onuru için mücadele edenlerle yan yana duracaklarını vurguladı.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR – İzmir'de Halkların Köprüsü Derneği'nin çağrısıyla bir araya gelen insan hakları ve mülteci örgütleri, 6 Şubat Sınırlarda Hayatını Kaybeden ve Kaybolanları Küresel Anma Günü'nde, sınır şiddetine ve geri göndermelere karşı basın açıklaması düzenledi. İspanya, Yunanistan ve İzmir'de eş zamanlı olarak düzenlenen açıklama, İzmir'de Yunanistan Konsolosluğu önünde gerçekleştirildi.

Mülteci ve insan hakları örgütleri adına Halkların Köprüsü Derneği Genel Sekreteri Yusuf Ak, kurumlar adına yapılan ortak açıklamayı Braille alfabesinden okudu. Ak, Yunanistan'da, politik ve sosyo-ekonomik olan insanlıkdışı koşullardan kaynaklı kendi ülkelerini terk etmeye zorlanan insanların yüksek güvenlikli sınırlara, sınır şiddetine ırkçı ve mülteci düşmanı uygulamalara maruz kaldığını söyledi.

'POLİS TARAFINDAN SOKAKLARDAN VEYA KAMPLARDAN KAÇIRILIP VE TÜRKİYE'YE GÖNDERİLİYORLAR'

Geri göndermelerin, sınır şiddetinin ve hareket halindeki insanları insanlıktan çıkartan bütün uygulamaların sonlanmasını talep ettiklerini söyleyen Ak, şöyle devam etti;

“Geri göndermeler (pushbakcs) bir grup insanın ya da tekil bireylerin yasal süreç başlatma ya da sığınma başvurusunda bulunma fırsatı bulamadan bir bölgeden geri itilmesi ya da gayri resmî olarak sınırdışı edilmesidir. Bu Yunanistan ve diğer Avrupa ülkelerindeki göç düzeninin gayri resmî de olsa önemli bir parçası haline gelmiştir. Son yıllarda, Ege Denizi'ni ve Meriç nehrini geçen on binlerce insan Yunanistan'dan Türkiye'ye geri gönderilmiştir. Geri-göndermeler, işkence ve ölüm riski bulunduran yasadışı faaliyetlerdir. Meriç Nehri’nin bulunduğu bölgede, nehirden zorla Türkiye’ye geri gönderilmeden önce; gözaltında çok ağır bir şekilde darba uğrayan, aşağılanan, bütün kişisel eşyaları çalınan insanlar aynı zamanda gözaltı süreci boyunca aç susuz muameleye maruz kalmaktadırlar. Zira sınırı geçen ve ülkenin içlerine doğru ilerleyen insanlar da iç bölgelerden toplanmakta, polis tarafından sokaklardan veya kamplardan kaçırılmakta ve Türkiye'ye geri gönderilmektedirler.”

'KÜRDİSTANLI VE TÜRKİYELİ POLİTİK MÜLTECİLER İÇİN GERİ GÖNDERMELER ZİNDAN VEYA ÖLÜM DEMEK'

unanistan'da Omonio Meydanı'nda da eş zamanlı olarak aynı açıklama yapıldı.

Bu şiddet eylemlerinin yerel 'haydutlar', Frontex (Avrupa Sınırları ve Sahil Güvenliği Koruma Kurumu), Yunan kolluk kuvvetleri ve Yunan polisi tarafından örgütlenen diğer 'çeteler' tarafından işlendiğini belirten Ak, Yunanistan Sahil Güvenliği ve Frontex'in Ege Denizi'ni geçmeye çalışan teknelere kasten hasar verdiğini ve tekneleri Türkiye tarafına doğru ittiğini söyledi. Batma tehlikesindeki botların yardım taleplerinin ise sıklıkla reddedildiğini ifade eden Ak, “Yunan adalarına ulaşmayı başaran ve sığınma başvurusunda bulunma niyetini ifade eden kişiler Yunan Sahil Güvenliği tarafından zorla açık denizlere getiriliyor, motoru olmayan sallara bindirilerek ve Türk sularına sürüklenmeye bırakılıyor. Erdoğan'ın iktidarından kaçan Kürdistanlı ve Türkiyeli politik mülteciler için Türkiye'ye yapılan geri göndermeler zindan veya ölüm demektir. Türkiye’ye zorla geri gönderilmelerinin ardından tutuklanan Kürdistanlı ve Türkiyeli binlerce siyasetçi, aktivist ve gazeteci bulunmaktadır” diye konuştu.

'SINIRLARDAKİ SİLAHLANMA AB TARAFINDAN FİNANSE EDİLİYOR'

Sınırlardaki silahlanma, örülen duvarlar ve gözetim teknolojilerinin AB tarafından finanse edildiğini söyleyen Ak, Türk-Yunan sınırında binlerce insanın katledildiğini, Ege Denizi'nin Avrupa'ya ulaşmaya çalışan insanların mezarlığı haline geldiğini vurguladı. Sadece 2021'nin aralık ayında denizde batan tekne ve botlarda 30 insanın öldüğüne ve onlarca insanın hâlâ kayıp olduğuna dikkat çeken Ak, “Bu ölümler kaza değil tersine AB sınır rejiminin Yunan Devletiyle beraber işlediği cinayet eylemleridir. Sınırların güvenliğinin artırılmasına yönelik siyasi söylemler ve devlet politikaları, göç edenleri insanları kriminalize etmekte, onları insanlıktan çıkartmakta, yaşanan istismarlara, hak ihlallerine ve can kayıplarına karşı bizleri kayıtsız bırakmaya çalışmaktadır. İnsanların savaştan, zulümden, yoksulluktan kaçtıklarını ve hayatta kalmak için AB sınırlarına girmeye çalıştıkları gerçeğini muğlaklaştırmaya çalışmaktadırlar. 'Hareket halindeki insanlar', devletlerin önlerine koyduğu engellere aldırmadan hareket özgürlüğü için mücadele etmeye devam edeceklerdir” dedi.

'İNSANLIK ONURU İÇİN MÜCADELE EDENLERLE HER DAİM YAN YANA DURACAĞIZ'

Yunan hükümetinin sınırları geçmeye çalışan insanları kurtarmak için yapılan her türlü eylemi, “Yasadışı göçleri kolaylaştırdığı veya teşvik ettiği” şeklindeki sağcı safsatalarla karaladığını söyleyen Ak, insan hayatı için gösterilen dayanışmanın ise kaçakçılık ve casusluk yaftasıyla hedef alındığına dikkat çekti. Zulümle, sömürüyle ve savaşla harap edilen bir dünyada özgürlük, dayanışma ve insanlık onuru için mücadele edenlerle birlikte her daim yan yana duracaklarını vurgulayan Ak, son olarak şunları belirtti;

“İspanya'nın Ceuta ve Melilla bölgelerinden Orta Akdeniz'e, Fransız-İtalyan sınırından Balkanlar'a, Yunanistan'daki durum 'hareket halindeki insanlara' karşı AB’nin yürüttüğü daha geniş bir geri gönderme ve devlet şiddeti kampanyasının sadece bir parçasıdır. 6 Şubat’taki eylemlilikler, göç mağdurları ve onların aileleri için hakikat, adalet ve tazminat talep eden Küresel Mücadele Günü'nün bir parçasıdır. Gün boyunca, Avrupa'da ve ötesinde protestolar ve 'Anma Eylemlilikleri' gerçekleşecektir. AB sınırlarında barbarlıkla karşı karşıya kalan herkes yerliler ve mülteciler; hayat, haysiyet ve özgürlük için hep birlikte ayağa kalkmaktan başka bir yol yoktur.”

Açıklamaya katılan imzacı kurumlar ise şöyle;
Halkların Köprüsü Derneği
An-Yakayder
Demokratik Alevi Derneği
DBP İzmir İl Örgütü
Dikili Kadın Platformu
Emek Partisi
Göç İzleme Platformu
HDP İzmir İl Örgütü
Hepimiz Göçmeniz Irkçılığa Hayır Platformu
Kar Değil Yaşam İnsiyatifi
Devrimci Sosyalist İşçi Partisi
HDK Göç ve Mülteciler Meclisi
HDK İzmir İl Meclisi
İMC-Der
İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi
İzmir Alevi Bektaşi Federasyonu Bileşenleri
İzmir Barosu
İzmir Dersim Derneği
İzmir Halkevleri
İzmir Müzisyenler Derneği
Kadınlar Birlikte Güçlü İzmir
KESK İzmir Şubeler Platformu
KESK İzmir Kadın Meclisi
Medya-Der
Mor Dayanışma
Mülteci Dayanışma Platformu
Mülteci Medyası
Özgür Baretliler
Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği
SYKP İzmir İl Örgütü,
TJA
TİHV İzmir Temsilciliği
SES
Yaşamak Derneği
Yeni Demokrat Kadın
Yeryüzü Dayanışma İnisiyatifi
Yeşil ve Sol Gelecek Partisi İzmir İl Örgütü
Genç LGBTİ+ Derneği
HDP Göçmen ve Mülteciler Komisyonu
Yaşam Hakları Derneği
Göç İzleme Derneği
Toplumsal Özgürlük Partisi İzmir İl Örgütü

(DUVAR)

Etiketler izmir göç