Gelecek Partisi: Bir üniformanız, bir postalınız eksik

Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan, HDP’nin kapatılması çağrılarını "Milyonlarca Kürt vatandaşın seçme ve seçilme hakkını ellerinden alınmasına bir Kandil sevinir bir de ülkeye düşman olanlar” diyerek eleştirdi. Özcan, iktidarın 'sivil anayasa' söylemine de "Sizin nereniz sivil. Bir üniformanız, bir postalınız eksik" diyerek tepki gösterdi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan partisinin genel merkezinde, ekonomideki gelişmeler, reform eylem planı, HDP’nin kapatılması çağrısının aralarında olduğu gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

İçişleri Bakanlığı tarafından kadına şiddete karşı uygulamaya konulan KADES’te 6 dilin yer alıp Kürtçe’nin yer almamasına tepki gösteren Özcan, “Yeniden inkar politikalarına mı dönülüyor?” diye sordu. Özcan’ın gündeme dair açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle oldu:

'PKK'YE HAYAT ÖPÜCÜĞÜ PROJESİ'

 

GÜNEYDOĞU'DA DEMOKRASİ ASKIYA ALINDI: Hep söylüyoruz, milyonlarca Kürt vatandaşımızın bugün seçme seçilme hakkı ellerinden alınmış durumdadır. Güneydoğu Anadolu bölgemizde fiilen demokrasi askıya alınmış durumdadır. Bu felaket tablo yeterince kötü değilmiş gibi şimdi de Kürt vatandaşların vekillerini seçme, TBMM’de temsil edilme hakkı da ellerinden alınmak isteniyor. Kim veriyor size bu akılları Allah aşkına? Kimse demiyor mu size 'Yahu bu kafa Kandil kafasıdır!' diye. Milyonlarca Kürt vatandaşın seçme ve seçilme hakkını ellerinden alınmasına bir Kandil sevinir bir de ülkeye düşman olanlar. Hiç lafı eğip bükmeye gerek yok. PKK’nın anlamsızlaştığı, niye elinde silah olduğunu açıklayamadığı bir dönemde, Kürtlerin seçme ve seçilme hakkını ellerinden almak, tam da PKK’ya hayat öpücüğü projesi olmaz mı?

'12 EYLÜL DARBECİLERİ BİLE BU DENLİ UCUBE BİR SİSTEMİ TAHAYYÜL ETMEDİ'

BARAJ ALTINA DÜŞMÜŞ OYLARLA MEMLEKETİ YÖNETİYOR: Bakın bunların tek eylem planı “seçim yasasını değiştirmek”. Yeni Anayasa dedikleri de bunu sağlayacak değişiklikler. Yoksa 12 Eylül artığı darbe anayasasının üzerine, sivil otoriterliği de ekleyerek oluşturdukları bu sistemin zayıflamasını isterler mi hiç? O güç ele geçmiş bir kere, hiç paylaşırlar mı? Küçük ortak mesela. Hayatının baharını yaşıyor. Baraj altına düşmüş oylarıyla memleketi yönetiyor. Hiç bundan geri düşmek ister mi? Ne güzel demiş adam: “Güç yozlaştırır ama mutlak güç mutlaka yozlaştırır” diye. Bunların hikayesi de tam olarak bu.
Bunların insanla, hakla falan işleri yok! Şimdi de tutturmuşlar “sivil anayasa” falan diyorlar. Mesela nerelerde, hangi konularda anlaşamıyorsunuz Kenan Evren’le ya da 28 Şubatçılarla? 12 Eylül darbecileri bile bu denli ucube bir sistemi getirmeyi tahayyül edemediler. Ellerinde güç vardı ama “1930’ların parti-devletine dönelim” demediler. Sizin nereniz sivil? Sizin bir tek üniformanız bir de postalınız eksik. Hâlihazırda 22 milyon dosya var Adalet Bakanlığında. Ailelerle birlikte düşündüğümüzde neredeyse ülkenin tamamı davalık!

NEDEN ALBAYRAK'I YENİDEN PAZARLAMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ? Sayın (Berat) Albayrak’ın dönüşüne yol yapmak için hakkında neredeyse destan yazacak olan iktidara, sorularımızı tekrar yöneltmek istiyorum. “Neden Albayrak’ı yeniden allayıp pulluyor, yeniden bu millete pazarlamaya çalışıyorsunuz? Ne oldu? Ne değişti? O değil miydi; "At izi it izine karıştı, Hak ile batılı ayırmak zorlaştı, Mevla sonumuzu hayreylesin" diyen. O değil miydi sayın Cumhurbaşkanı’nı merkez bankası rezervleri de dahil olmak üzere ekonomik performansa ilişkin olarak yanıltan? O değil miydi? Merkez bankasında eksi 48 milyar dolar rezervi bırakıp kaçan? Ne değişti de affolundu? Sırra kadem basan damadı şimdi yeniden savunmanızın manası nedir? Bütün veriler ortadayken “128 milyar dolar bir yere gitmedi, merkez bankasında hazinede duruyor” diyerek vatandaşı yanlış bilgilendirmekten ne murad ediyorsunuz? Hakikat tektir, ne eğilir ne de bükülür Sayın Cumhurbaşkanı. İstediğiniz kadar “rezervler yerinde duruyor” diye ısrar edin, hakikati değiştiremeyeceksiniz. 128 milyar doların nasıl buharlaştığını biz değil, yayınladığı verilerle bizzat TCMB söylüyor. (DUVAR)