Gelecek Partisi: Bir dip dalga geliyor, 2021 yeni şeylere gebe

Gelecek Partisi, kuruluşunun 11. ayında teşkilatlanma sürecini tamamlayarak seçime girme yeterliliği için gerekli olan büyük kongreyi yapmaya hazır hale geldi. 1 Kasım’da yapılacak büyük kongre pandemi nedeniyle seyircisiz olacak. Bir “dip dalga” geldiğini söyleyen Teşkilat Başkanı Nedim Yamalı’ya göre 2021 yılı önemli gelişmelere gebe.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - AK Parti’den ayrılan eski başbakan Ahmet Davutoğlu liderliğinde kurulan Gelecek Partisi 1. Olağan Büyük Kongresi için hazırlıklara başlandı. 1 Kasım’da Anfa Altınpark’ta yapılacak kongre partinin seçime girme yeterliliğini kazanması açısından önem taşıyor.

"Gelecek Senin, Gelecek Türkiye"nin sloganı ile yapılması beklenen kongre pandemi nedeniyle sosyal mesafe kurallarına uygun olarak seyircisiz yapılacak. Kurucular Kurulu üyeleri ile birlikte bin 10 delegenin katılacağı kongrede genel başkanın yanı sıra 60 kişilik Parti Yönetim Kurulu (PYK) seçimi yapılacak.

Nedim Yamalı:  2021’de yeni siyasal yapıların, yeni merkezlerin ortaya çıkacağını düşünüyorum. 2021’de seçim olacak diye düşünüyorum.


Kongre hazırlıkları ile ilgili sorularımızı yanıtlayan Gelecek Partisi Teşkilat Başkanı Nedim Yamalı, partisinin nisan ayından bu yana yükselişte olduğunu söyledi, yüzde 1-2 puan gösteren anketler için, “Kongrelerdeki, etkinliklerdeki kalabalıklar, yoğun üye talebi… Yüzde 1-2’lik partilerde bunlar olmaz” dedi. Bir 'dip dalga' geldiğini söyleyen Yamalı, artan erken seçim tartışmalarını da buna bağladı, 2021 yılının önemli gelişmelere gebe olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne dönük eleştirilerde bulunan Yamalı, “Eğer bugünkü uygulama düşünülseydi AK Parti teşkilatlarında olmasına rağmen çok insan 'hayır' oyu verirdi. Cumhurbaşkanlığı Sistemi zaten büyük riskler içeriyor bir de en kötü en kaba haliyle uygulanıyor. O nedenle 'otur sıfır' diyoruz” dedi.

Gelecek Partisi Teşkilat Başkanı Nedim Yamalı’nın gelecek hafta sonu gerçekleşecek kongre öncesi sorularımıza yanıtları şöyle oldu:

-12 Aralık’ta kuruluşunuzu gerçekleştirdiniz, 1 yıl dolmadan ilk büyük kongrenizi yapıyorsunuz. Hedeflediğiniz takvime de uygun bir süreç mi geçirdiniz?
Pandemi şartları nedeniyle 2-2.5 aylık bir gecikme oldu. Şu an 70 ilde il başkanımız, 400 ilçede ilçe başkanımız var. Bugüne kadar 44 il, 250 ilçe kongresi yaptık. 11 kentte il başkanımız yok ama onları da 1 Kasım’daki kongreden sonra atayacağız. Böylece 81 il, 974 ilçede teşkilatlarımızı kuracağız.

-Bu kongre bir anlamda kuruluş kongresi ama politik açıdan sizin için ne anlama gelecek? Kongrenin mesajı, sloganı ne olacak?
Sloganlarımızı çalışıyoruz. Genel başkanımızın dikkatle hazırlandığı bir konuşma var. Sadece Türkiye değil, dünyadaki yeni düzenle ilgili görüşlerini ve bizim tekliflerimizi de içeren bir konuşma yapacak. 30 sene önce olabildiğince genişlemeyi düşünen dünya şimdi olabildiğince daralmaya gidiyor. Ticari savaşlardan tutun göçmenlere olan yaklaşımlar özellikle batılı ülkelerde ezberleri bozuyor. Dünyadaki birçok ülkenin demokrasi ile sahte bir ilişkisi var. Bunlar üzerine söz söylemek lazım. Hem Türkiye hem de dünyadaki meselelere yeni bir bakış bulmaya çalışıyoruz. Genel başkanımızın konuşması da bunları kapsayacak.

PARLAMENTER SİSTEMİ DAHA YÜKSEK SESLE DİLLENDİRECEĞİZ

-Türkiye’de de sistem tartışılıyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yerine siz de parlamenter sistem öneriyorsunuz. Kongrede buna dair mesaj olacak mı?
Bizim önerimiz daha önceki sisteme dönüş değil. Önceki sistem de bazı sorunlar çıkaran ya da çözüm üretmeyen bir sistemdi. Türkiye’nin hem tarihsel dokusuna hem de siyasal gelişimine en uygun çözümün yine güçlü Meclis olduğunu düşünüyoruz, buna inanıyoruz. Cumhuriyet'ten önce de, 100 yıldır bir Meclis arayışı var. Türkiye’nin kuruluşundan bu yana Meclisin bu kadar etkisiz olduğu bir dönemi yaşamadık. Bu bizi risklere ve bilinmezliklere doğru götürüyor. İnsanların erken seçimi çok telaffuz etmesi, erken seçimin bu kadar çok karşılık bulması da bu belirsizliklerden dolayı ortaya çıkıyor. Bazen parlamenter sistem, bazen pür parlamenter sistem gibi adlar koyuyoruz ama sonuçta parlamenter sistemi daha yüksek sesle dillendirmeyi düşünüyoruz.

PARLAMENTER SİSTEM ÖNERİSİ KAMUOYU TARTIŞMASINA AÇILACAK

-Bu konuda bir çalışmanız var mı?
Bizim gölge kabine dediğimiz partinin bir mutfak grubu var. Adalet Politikaları Kurulu uzun zamandır parlamenter sistemi tartışıyor. 1-2 kez Parti Başkanlık Divanı’nda da görüştük. Çalışma devam ediyor. Nasıl bir sistem önerdiğimizin detaylarını 1-2 ay içinde açıklayıp kamuoyunun tartışmasına açacağız. Kongrede de dile gelecek.

CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNE NOT: OTUR SIFIR

-Bu sistemde geçen yaklaşık 2.5 yıla dair “hasar raporu” gibi bir raporunuz var mı? Not verseniz nasıl bir not verirsiniz.
Sadece “Otur sıfır” derim. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi geçerken ben AK Parti il başkanıydım. O zaman parti teşkilatından çok sayıda kişi, milletvekilleri, partinin duayen isimleri Cumhurbaşkanı'nı çok sık uyardılar, tehlikelere dikkat çektiler. Biz de söyledik düşüncelerimizi. Ama bunu çok hızlı geçirmemiz lazım, yolda her şeyi düzeltip bakacağız yaklaşımı olunca destek verildi. Eğer bugünkü uygulama düşünülseydi AK Parti teşkilatlarında olmasına rağmen çok insan “hayır” oyu verirdi. Bugünkü sistem en kaba ve en kötü haliyle uygulanıyor. Birçok yetki Külliye’de toplandı. Buna gerek yoktu. Şu an Cumhurbaşkanı kendisinde topladığı kimi yetkileri Meclis’e verebilirdi. Bazı atamalar, bakanların gelme şekli, çok üst düzey bürokratların atama usulleri gibi konular Meclis denetiminden geçirilebilirdi. Bunlar olmadı. Cumhurbaşkanı kısa süre sonra Varlık Fonu’nu kendine bağladı.  Yetkileri dağıtmak yerine yetkileri bir kişide toplama yolu seçildi. Uygulama çok kötü oldu. Cumhurbaşkanlığı Sistemi zaten büyük riskler içeriyor, bir de en kötü en kaba haliyle uygulandı. O nedenle “otur sıfır” diyoruz, şu anda vereceğimiz not bu.

SİSTEMDEN DÖNÜŞE NİYETLERİ DE BUNA GÜÇLERİ DE YOK

-Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay başkanlığında sistemdeki eksiklikleri tespit etmek için bir komisyon kuruldu. Bir değişiklik olabilir mi?
Biz AK Parti’den geldiğimiz için oradaki işleyişi biliyoruz. AK Parti’nin hem parti teşkilatlanması hem de hükümet etme açısından büyük reformlar yapması gerekiyor. Bu memleketin de milletin de faydasına olur. Fakat iki problem var: Birincisi böyle bir niyetleri yok, ikincisi böyle bir niyetleri olsa da bunları değiştirmeye güçleri yok. Çünkü bu tür değişimler de büyük kadrolar, güçlü kişilikler istiyor. Şu an ne niyet ne de böyle bir kadro var.

-Muhalefet cephesinde iktidara yönelik, parlamenter sisteme dönüş için nabız yoklandığı, bu çerçevede arayışlar olduğu iddiaları dile getiriliyor. Sizce böyle bir adım gelebilir mi?
Zannetmiyorum. Ama bunu yapması gerekiyor. Buna inanmamız için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi içinde bazı gelişmeler görmek gerek. Ama şu an bile ufak tefek yetkileri bile vermekten kaçınan bir yapı var. Bunun parlamenter sisteme geçebileceği, arzuladığı şeklinde bir emare görmedim.

AK PARTİ-MHP TOPLAMI İKTİDAR OLMAYA YETERLİ DEĞİL

-Bu iddianın dayanağı oyların düştüğü, ittifakı genişletmek için bunu yapabileceği yönünde. “İktidarda kalmak için yapabilir” deniliyor.
Öncelikle AK Parti ve MHP toplamı artık Türkiye’de iktidar olmaya, cumhurbaşkanı seçmeye yeterli değil. Bunun yollarını arayacaklar. Bunun yolu elbette yeni bir uzlaşma bulmaları. Bu yeni uzlaşmayı parlamenter sisteme dönecek şekilde yapacaklarını zannetmiyorum. Ancak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde belki makyaj olarak bir şeyler yapabilirler. Onun dışında bir hazırlık ya da karar duymadık ama durumun sıkıntılı olduğunu biliyorlar. Keşke bunu yapabilseler. Bizim arzu ettiğimiz şeyleri onlar yapsa. Bizim mücadelemizin, nihayetinde partimizin çıkışının faydası olur. Şu an genel başkanımızın birçok teklifini 1-2 ayda yaptılar. Bunu da yapsalar siyasi hedefimize varmış oluruz. Memleketin, milletin faydasına olur.

SEÇİM SİSTEMİ İLE OYNAYAN İKTİDARLAR KAYBETTİ

-Çok konuşulan bir başka iddia da seçim kanunu değişikliği ile iktidarda kalmanın yolunun arandığı yönünde. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bunu yapabilirler, böyle bir şey arzu edebilirler ve bundan da çekinmezler. Seçim kanunu ile ilgili niyetleri olduğunu biliyoruz ama ne düşünüyorlar bilmiyoruz. Nihayetinde seçim kanununu nasıl değiştirirseniz değiştirin iktidar olmak için sandıktan çıkmanız gerekiyor. Sağ duyulu, stratejik oy kullanan bir seçmen var. Seçmen kendisiyle dalga geçilmesini istemiyor, kendisinin küçümsenmesini istemiyor. Seçim sistemi ile çok oynayan iktidarlar hep kaybetti uzun vadede.

KENDİMİZİ BİR İTTİFAKA YAKIN, UZAK YA DA İÇİNDE GÖRMÜYORUZ

-CHP Genel Başkanı son kongrede “Dostlarımızla iktidar olacağız” dedi. İYİ Parti kongresinde ittifak mesajı yoktu. Sizin kongrede bu konuda bir mesaj bekleyelim mi?
Biz her parti ile oturup konuşulur diye düşünüyoruz ama kendi bayrağımız, sembolümüz altında kendimiz seçime gireceğiz. Seçim zamanı gelince bazı durumlara bakılıp ittifaklar yapılabilir. Bu sistemde mecburen yapmak zorundasınız. Ama şu anda kendimizi bir ittifaka yakın, uzak veya içinde görmüyoruz. Biz kendi bayrağımız altında seçime girmek, kendi genel başkanımızı cumhurbaşkanı yapmak için çaba gösteriyoruz. Son ana kadar da bunun için çaba göstereceğiz.

YÜZDE 1-2’LİK PARTİLERDE BUNLAR OLMAZ

-Kamuoyu anketlerinde yeni kurulan partilerin oyları 1-2 arasında görünüyor. Anketleri nasıl değerlendiriyorsunuz, sahada ne görüyorsunuz?
Sahadaki karşılığımızı çok güçlü görüyoruz. Çok güçlü il ve ilçe kongreleri yapıyoruz. Pandemi şartlarında telefon anketlerinin sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. Kıbrıs seçimleri için kimler, neler söyledi! Bu seçmene de saygısızlık. Oy için odaya giren kişinin ne yapacağını bilemezsiniz. Nisan ayından itibaren yükselişte olduğumuzu söyleyebilirim. Kongrelerdeki, etkinliklerdeki kalabalıklar, yoğun üye talebi var. Yüzde 1-2’lik partilerde bunlar olmaz.

BİR DİP DALGA GELİYOR

-AK Partililerden, Cumhurbaşkanından yeni partilerle ilgili çok fazla şey duymuyoruz. Bu bir strateji mi?
Bu siyasi bir tercihtir. Demirel de “hükümetin başı” derdi. AK Parti de kuruluşunda yok farzedildi ama büyük bir basınç ortaya çıkmıştı. 28 Şubat süreci, 21 bankanın batması… Şimdi de bir dip dalga geliyor. Bu nasıl bir hal alacak göreceğiz.

-Bu dip dalgayı nasıl görüyor, neye dayandırıyorsunuz?
Bir iktidar var, daha iki sene önce seçim olmuş ama bütün “yandaş havuz medyası” dediğimiz kanallarda bile erken seçim konuşulması neyin işareti! İktidarın birinci yılından bu yana konuşuluyor. Yine ittifaklar, yeni ittifaklar konuşuluyor. Bu sürdürülebilir değil. Vatandaş arayış içinde, güvenli limanlar arıyor. O nedenle bir dip dalga geliyor. O dip dalgayı herkes yönetmeye çalışıyor. Çok oy alan partilerin tabanında pelteleşme var. Herkes zeminini hamasetle, milli duygularla dini duyguları kullanarak tutmaya çalışıyor. 2021’in yeni şeylere gebe olduğunu düşünüyoruz. Yeni siyasal yapıların, yeni merkezlerin ortaya çıkacağını düşünüyorum.

-Bu durumda erken seçim bekliyorsunuz...
2021’de seçim olacak diye düşünüyorum.

TÜM PARTİLERE MEKTUP GİDECEK

-CHP ve İYİ Parti pandemi nedeniyle kongrelerine diğer partileri çağırmadı ama liderlere kongre yaptıklarını anlatan davet edememe üzüntüsünü içeren bir mektup gönderdiler. Siz de göndecek misiniz, rezerv koyduğunuz bir parti olacak mı?
Biz de partilere mektup göndereceğiz. Tüm partilere göndereceğiz. Bizim rezervimiz yok, doğru da değil. Yanlışları söylemek lazım, tehlikeli sularda gezdiğini söylemek lazım ama bunları konuşmak lazım. Bütün partilere pandemi nedeniyle sadece delegelerin katılımıyla bir kongre yaptığımızı içeren mektup göndereceğiz.