Gaziantep Cezaevi’nde ‘İhmal öldürdü' iddiası

Gaziantep Cezaevi’nde 44 yaşındaki Abdurrahman Atay isimli tutuklunun hasta olmasına rağmen hastaneye sevk edilmediği için öldüğü iddia edildi. Atay ailesi, cezaevi yönetimi hakkında suç duyurusunda bulundu.

Google Haberlere Abone ol

Ali Vefa Yurdal 

DUVAR - Gaziantep E-Tipi Kapalı Cezaevi’nde 2 yıldır tutuklu yargılanan Abdurrahman Atay bir aydan bu yana devam eden sağlık sorunları nedeniyle cezaevi yönetiminden birçok kez hastaneye sevkini istedi. İddiaya göre hastaneye sevk edilmeyen tutuklunun sağlık durumu kötüleşti. Atay’ın avukatları da cezaevi yönetimine müvekkilleri adına dilekçe göndererek durumu iletmesine rağmen bir karşılık bulamadı. Abdurrahman Atay'ın 29 Ocak günü yaptığı telefon görüşmesinde ailesine sağlık durumunun iyi olmadığını söyleyerek helallik istediği öğrenildi.  Atay 30 Ocak’ta koğuşunda fenalaşınca ambulansla hastaneye sevk edildiği esnada öldü. İlk belirlemelere göre mide kanaması sonucu öldüğü tespit edilen 7 çocuk babası Atay'ın cenazesi kesin ölüm nedeni belirlenmek üzere Gaziantep Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

'YAŞAM HAKKI İHLAL EDİLDİ'

Müvekkilinin yaşam ve sağlık hakkının ihlal edildiğini söyleyen Avukat Sinan Taştekin şöyle konuştu: “Bizim burada dikkat çekmemiz gereken husus hukuksal ve cezasal yargılamalarda Adalet Bakanlığı’nın son yapmış olduğu beyanatları da değerlendirdiğimizde asıl olanın tutuksuz yargılanması gerektiğidir. Yaklaşık 2 yıldır cezaevi sürecinde dahi yargılamanın devam ettiğini, yargılamanın herhangi bir karara bağlanmadığını bu nedenle çekmiş olduğu sürenin artık infaza dönüştüğünü, yaşam ve sağlık hakkının ihlal edildiğini dile getirmek istiyoruz. Yani devletlerin koruma altına aldığı güvenceler vardır. Bu güvencelerden bir tanesi yaşama ve sağlık hakkıdır. Bunlar ihlal edildi. Müvekkilimizle ilgili suç duyurusunda bulunacağız.” 

'DİLEKÇELER ÖNEMSENMİYOR'

Taştekin, "Müvekkillerimiz hakkında sağlık sorunlarıyla ilgili yazdığımız dilekçeler önemsenmiyor. Suç duyurunda bulunarak müvekkilimizin hukuki haklarını korumaya devam edeceğiz. Ailesinin talebi tam olarak bu yöndedir. İhlal boyutunun değerlendirilmesi ve sorumluların bir an önce cezalandırılması yolunda girişimlerde bulunacağız” dedi.

'OLAYDAN HEPSİ SORUMLU'

Abdurrahman Atay’ın ölümü ile ilgili cezaevi yönetiminin sorumlu olduğunu belirten Taştekin şöyle devam etti: “Şu andaki amacımız cezaevi ve infaz kurumlarını yıpratmak değil, yıpranmış olan kurumları tekrar sorumlu bir düzeye çıkarmaktır. Bizim amacımız bundan sonra böyle ölümlerin yaşanmaması sağlık ve hastane talebinde bulunan diğer hükümlü ve tutukluların bu taleplerinin derhal yerine getirilmesinin önünü açmaktır. Tüm bunlar değerlendirildiğinde yargı aşamasında cezaevi infaz koruma memurlarından tutun da müdürlerine kadar hepsinin sorumlu olduğunun kanaatine varılacaktır."

Hülya Atay: Telefonla aradı, bizden helallik istedi.

'SEVK EDİLSE BELKİ ÖLMEYECEKTİ'

Babasına gerekli müdahalelerin zamanında yapılmadığı için öldüğünü söyleyen Hülya Atay ise şöyle konuştu: “Cuma günü bizi aradığında gerçekten çok kötüyüm dedi. Hatta bizden helallik istedi. Annem cezaevini aradı. ‘Sıkıntı yok, iyi’ deyip geçiştirmişler. Doktorla görüştük, zaten hastane ve cezaevi arasında 5 dakika var. Doktoru bize ‘Bana geldiği zaman bir buçuk saattir zaten ölmüştü Ben gerekli müdahaleleri yaptım. Kaybettik’ dedi. Bizim burada isyan ettiğimiz, şikâyet ettiğimiz tek şey zamanında müdahale edilmemesi. Babam 10 gündür hasta olduğunu söylüyor. Bir insan hadi grip olsun, soğuk alsın bir hastaneye sevkini vermez mi? Hiçbir şekilde müdahale edilmedi. Babam öncesinde sevk edilip hastaneye götürülmüş olsa belki ölmeyecekti. Biz onun ölüm haberini duymayacaktık. Elimizden ne geliyorsa yapıp şikâyet edeceğiz.”