Korona virüsünün faturası nedir?

Travma sonrası stres bozukluğu ve depresyondan kimlerin daha çok etkileneceğini bilmek ise çok zor. Yaşlılar açısından önemli bir sorun, damgalanmaktır. Yaşlılara yönelik suçlamalar, olumsuz tutum ve davranışlar, özellikle sosyal medyada arttı. Karantina kaldırıldığında, yaşlıların topluma geri dönmesi zor olabilir.

Google Haberlere Abone ol

İsmail Tufan*

Tartışmalar, korona virüsü pandemisinin ekonomik maliyetlerine odaklanmıştır. Ancak karantinadaki insanlar açısından ruhsal sonuçları da ihmal edilmemelidir. Şüphesiz bütün ülkeler yüksek bir ekonomik fatura ödeyecek. Ve bu, haftalarca evden çıkamayan veya karantinaya alınan milyonlarca insanın psikolojik durumunu da olumsuz etkileyecek.

Korona virüsünün yarattığı kaygı, yaşlılarda endişe ve korkuya dönüşebilir mi?

Aşırılığa dönüşmedikçe, kaygı ve korku normaldir. Ancak depresyon, uykusuzluk, huzursuzluk gibi şikayetler artacaktır. Bazı yaşlılarda intihara eğilimin ortaya çıkabileceği dikkate alınmalıdır. Özellikle ailesinde korona virüsünden ölenler varsa.

Yaşlıların yaşam tecrübeleri, bu süreci atlatmada kendilerine yararlı olacak mı?

Özellikle yaşlıların yaşam deneyimlerinden korona virüsünün yarattığı yeni zorluklarla başa çıkmada bir sonuç elde edebileceklerini düşünmüyorum. İlk defa böyle bir şey yaşıyorlar. Tecrübe birikimi yok. Günlük rutinlerini de kaybettikleri ve maalesef anlamlı faaliyetlerden de yoksun oldukları için, bu dönemi bir kayıp olarak hissedeceklerdir.

STRES ARTACAK MI?

Çok acı veren sorularla başa çıkmak zorundayız. Karantina sırasında ve sonrasında stres faktörlerinin farklı olacağını da hesaba katmalıyız. Özellikle psikolojik rahatsızlıkları olan kişiler, daha güçlü etkilenecek. Sadece yaşlıları kastetmiyorum. Her yaşta ruhsal rahatsızlıklara rastlıyoruz.

İnsanlar şu sıralar iç dünyalarında büyük bir çalkantı yaşıyor. Enfekte olup olmadıklarından emin değiller, şüpheli semptomlarla karşılaşır karşılaşmaz hızla endişeleniyorlar. Buna korku da eklendi. Zorlayıcı sorular var. Birçoğu işlerinden ve finansal geleceklerinden endişeleniyor. Belirsizlikle karşı karşıyayız. İlk defa kaygı ve korku toplumda adil bir şekilde paylaşılıyor.

Davranışlarımız değişiyor, uyku bozuklukları artıyor, yeme alışkanlıklarımız değişiyor, sıkılıyoruz ve hayal kırıklığına uğruyoruz. Üzüntü ve sinirlilik çoğaldı. Aile içi şiddet, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı dikkate alınmalı. Çoğumuzun farkına varamayacağı veya görmezlikten geleceği aile içi şiddette artış bekliyorum. Aralarında yaşlı kurbanlar da olacak.

Korona virüsü pandemisinin ardından ne gelecek?

Bugünkü sosyal izolasyonun sona ermesinden sonra stres faktörleri devam eder. Travma sonrası stres bozukluğu ve depresyondan kimlerin daha çok etkileneceğini bilmek ise çok zor. Yaşlılar açısından önemli bir sorun, damgalanmaktır. Yaşlılara yönelik suçlamalar, olumsuz tutum ve davranışlar, özellikle sosyal medyada arttı. Karantina kaldırıldığında, yaşlıların topluma geri dönmesi zor olabilir. Daha uzun süre bu damgalanmanın etkileri sürebilir ve yaşlıların sosyal statü kaybı ile mücadele etmeleri zorlaşabilir.

Yaşlıların yalnızlık sorunu var mı?

Yaşlılar bu dönemde yalnızlıktan çok acı çekiyor. Sosyal izolasyonun ve bunun sonucunda ortaya çıkan psikolojik sonuçlar hakkında fazla bir bilgimiz yok. Oluşturulan Bilim Kurulu’nun, hükümeti, şeffaf ve dürüst bir şekilde bilgilendireceğinden eminim. Karantina gerekli olduğu sürece kalmalıdır. Sosyal tecrit ne kadar uzarsa, o kadar çok acı çekeriz. Yaşlıları da düşünmeliyiz. Almanya Başbakanı Angela Merkel’in dediği gibi, bu dönemde “Hepimiz sevgi ve dostluk yollarını bulmalıyız.” Bu söz; ülkemiz için, zorlu ve kaçınılmaz bir süreç olan ‘bireysel izolasyon’ açısından hepimize çok şey ifade ediyor…

*Prof. Dr. Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Gerontoloji Bölümü