Ürdün’den korona dersleri

Korona virüsü gibi son derece hızlı yayılan bir tehlikenin varlığından haberdar olan hükümetler aniden almak zorunda olduğu kararlarla virüsün yayılımını minimalize etmeye çalışmıştır. Ürdün hükümeti de onlardan bir tanesidir. Ancak Ürdün’de bu ani kararlar alındığında bile insanlara 24 saatlik bir süre verilerek temel besin ihtiyaçlarının giderilmesi beklendi.

Google Haberlere Abone ol

Cevdet Acu*

Sanırım yeryüzünün hemen hemen her yerinde şu an görünmez düşmanın/korona virüsünün etkilerini görmek mümkün. Adeta sürrealist bir döneme tanıklık ediyoruz. Bunu anlamak için son günlerde sadece etrafımızda olup bitenlere bakmamız kâfi sanırım. Bir kriz halinde olduğumuzu söylemek mümkün ve böyle durumlarda yapılması gereken devletin “görünmez el” ideolojik anlayışıyla hareket edip krizin büyümesine neden olmak değil, koruyucu önlem paketleri uygulayarak toplum içerisinde oluşabilecek en küçük kargaşayı önlemektir. Bu yazımda bu uygulama nasıl gerçekleştirilebilir bunu Ürdün’ün korona virüsü krizi ile olan mücadelesine atıfta bulunarak açıklamaya çalışacağım. Bu anlamda sürekli Batı-merkezli reçete(ler) oluşturmak yerine, bazen Orta Doğu coğrafyasına odaklanıp birbirimizden neler öğrenebiliriz bunun üzerine analiz yapmak lazım diye düşünüyorum.

Ürdün hükümeti korona virüsünün yayılımını engellemek için bir dizi sert önlemlere 10 Mart 2020 tarihinde başlamıştır. Yine Gazete Duvar’da yayınlanan bir önceki yazımda bu önlemleri kronolojik olarak detaylı bir şekilde anlattığım için burada tekrar yapmak istemiyorum. Kısacası sunu söylemek mümkün, 15 Mart tarihinde Ürdün’de korona virüsü vaka sayısı 12 iken sokağa çıkma yasağı uygulanmaya başladı ve hâlâ kısmi olarak devam ediyor. Yine 15 Mart tarihinde Türkiye’deki vaka sayısı 18 idi. Kısacası vaka sayısı anlamında her iki ülke arasında ciddi bir fark yoktu. Korona virüsü gibi son derece hızlı yayılan bir tehlikenin varlığından haberdar olan hükümetler aniden almak zorunda olduğu kararlarla virüsün yayılımını minimalize etmeye çalışmıştır. Ürdün hükümeti de onlardan bir tanesidir. Ancak Ürdün’de bu ani kararlar alındığında bile insanlara 24 saatlik bir süre verilerek temel besin ihtiyaçlarının giderilmesi beklendi. Çünkü insanlara yeterli bir süre verilmeden alınacak bir kararın toplum içerisindeki panik havasını arttırarak toplumsal kargaşaya neden olunabileceğinin hesabı yapılmıştır diye düşünüyorum. Sanırım fırıncıların önünde insanların birbirine şiddet uyguladığı görüntülerle karşılaşmamak için bu kriz sürecini daha rasyonel bir biçimde yürütmek gerekir.

Ürdün’de korona günleriÜrdün’de korona günleri

Ürdün hükümetinin sokağa çıkma yasağı uygulaması gibi bir dizi sert önlemleri sonuç göstermiş olmalı ki şu ana kadar (10 Nisan) Ürdün’de 372 vaka var, ve sadece 7 kişi korona virüsünden dolayı hayatını kaybetti. Yine bu tarihe kadar Türkiye’deki vaka sayısı 47 bin 29 ve hayatını kaybeden kişi sayısı ise bin 6’dır. Bir başka ifadeyle Türkiye’deki vaka ve hayatını kaybeden kişi sayısı Ürdün’den yaklaşık olarak 120 kattan daha fazla. Hemen şunu belirtmekte fayda var arada bu kadar fazla fark olmasının iklimle bir ilgisi yok, çünkü aşağı yukarı Ürdün ve Türkiye benzer iklime sahip. Bir diğer önemli nokta yapılan test sayısıdır, belki de Ürdün’de çok az test yapıldığı için vaka sayısı bu kadar az diye düşünülebilir. Ancak hemen şunu söyleyebilirim, Ürdün’de korona virüsü krizinin kontrol altına alınabilmesi için şu an itibariyle yetkililer rastgele belli yerlere gidip insanlara korona virüsü testi yapmaktadır. Dolayısıyla yapılan test sayısı az olsaydı sanırım bu şekilde rastgele test uygulamasına başlamazlardı.

Ürdün’deki verilerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı konusunda biraz şüphelerim olduğu için burada birkaç kişiyle sosyal medya üzerinden sohbet etme imkânım oldu. Konuştuklarımdan birisi çok ilginç bir şey söylemişti: “Biz hükümet yalan söylediğinde direkt biliriz, hükümet de bizim onların yalan söylediğini bildiğimizi bilir. Yani karşılıklı olarak birbirimizi iyi tanıyoruz. O yüzden verilerin doğru olduğunu biliyoruz.” demişti. Hükümetin korona virüsüyle ilgili aldığı kararların insanlar üzerindeki etkisini ve düşüncelerini de merak ediyordum. Dışarıdan bakıldığında çok sert önlemler çünkü hayat adeta durmuş durumda. Şu an tüm iş yerleri yaklaşık üç haftadan uzun bir süredir kapalı ve bir üretim söz konusu değil. Ürdün zaten ekonomik anlamda son yıllarda ciddi sorunları olan, özellikle genç nüfus işsizlik oranı çok yüksek olan bir ülke. Ürdün İstatistik Kurumu'nun Mart 2020 verilerine göre: 20-24 yaş arası işsizlik oranı yüzde 39,7. Bu bağlamda sohbet ettiklerimden birisi şunları söylemişti: “Ekonomik anlamda ciddi sorunları olan bir ülkeyiz herkes bunun farkında, bunda hükümetin kötü ekonomik politikasının çok ciddi etkisi var. O yüzden insanlar genelde hükümete mesafelidir, desteklemezler. Ancak Ürdün tarihinde ilk defa, insanların büyük çoğunluğu hükümetin korona virüsü konusunda aldığı kararlar ve sonucundan dolayı destekliyor. Ben 60 yaşındayım daha önce hükümetin aldığı kararların bu yoğunlukta desteklendiğini hiç görmemiştim.” Dışarıdan gözlemlediğim kadarıyla sosyo-ekonomik anlamda zaten bir kriz halinde olduğunun bilincinde olan hükümet, en azından korona virüsü krizini etkin bir şekilde yürüterek insanların desteğini almak için çaba gösteriyor. Hükümet, bu süreci otoriterleşmenin derecesini arttırmak için bir fırsat olarak görüp güç zehirlenmesi yaşar mı bunu söylemek için henüz erken. Ancak dünyada bunun örneğini Avrupa Birliği gibi kendini son derece demokrasi ve insan hakları konusunda en üst sıralarda yer aldığını iddia eden bir topluluğun içerisinde bile görmek mümkün. Macaristan Başbakanı Victor Orban 30 Mart 2020 tarihinde, korona virüsü sürecini bahane ederek, sınırsız süreliğine parlamentoyu baypas etme yetkisi almıştı. Korona virüsü süreci uzadıkça dünyanın farklı kıtalarından buna benzer kararların alınacağından şüphem yok; çünkü dünya binlerce insanı canından eden büyük sosyo-ekonomik krizleri bile kendi lehlerine bir fırsata dönüştürme hırsıyla yanıp tutuşan güç delisi iktidarlarla dolu. Bu konu tamamen bir başka yazının konusu olduğu için yazıma koronavirüsün Ürdün’de insanlar üzerindeki etkisiyle devam etmek istiyorum.

Korona virüsü krizini Ürdün’de insanlar gerçekten çok ciddiye alıyor, ve ayrıca hükümete bu konuda ciddi destekleri söz konusu. Bu yüzden olsa gerek insanlar çoğunlukta hükümetin kararlarına uyuyor, kendi yaşadığım çevremden örnek verebilirim. Sabah 10’dan akşam 6’ya kadar sokağa çıkılabilmesine rağmen çok fazla insanı dışarıda görmezsiniz. Veya insanları sadece marketlerin önünde kuyrukta görürsünüz onun haricinde herkes evinde kalmayı tercih ediyor. Zaten insanların desteği olmadan alınacak her karar sadece kargaşaya veya toplumun içerisinde halihazırda olan panik havasının artmasına neden olur.

Kısaca özetlemek gerekirse, sosyo-ekonomik krizin etkilerini gündelik hayatta görmek mümkün olmasına rağmen, Ürdün’de hükümetin önceliği şu an koronavirus krizinden doğabilecek ölümleri minimalize etmek ve buna yönelik gerekli tüm önlemleri uygulamaktır. Bu yüzden henüz daha çok az korona virüsü vakası olduğu tarihten itibaren kronolojik olarak sıkı önlemler aldılar. Bu önlemler halk tarafından destekleniyor hem de gündelik kazançla hayatına idame ettiren binlerce insan olmasına rağmen. Sonuç olarak, Türkiye’nin bugüne kadar kullandığı “evde kal” sloganından vazgeçip, sokağa çıkma yasağına geçme politikasının virüsün yayılımını hafifleteceğini düşünüyorum. Ancak alınacak her bir karar öncesinde insanlara yeterli derece süre tanınarak en azından insanların temel besin ihtiyaçlarını tedarik etmesine fırsat verilmelidir. Aksi takdirde fırıncıların ve marketlerin önünde oluşacak şiddet görüntüleri devam eder. Bu bağlamda, Türkiye, daha fazla geç olmadan daha fazla can kaybetmeden Ürdün’de başarılı sonuç elde eden benzer politikaları toplum içerisindeki bireylerin de ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak uygulamaya geçmelidir diye düşünüyorum. En nihayetinde devlet insan için vardır insan devlet için değil. Hem ne demiş Şeyh Edebali, “insani yaşat ki devlet yaşasın.”

Kaynakça:

Round-the-clock curfew in Jordan to battle coronavirus outbreak, (2020, 11 Nisan)

Coronavirus: 400 arrested in Jordan for violating nationwide curfew (2020, 10 Nisan)

The Unemployment Rate during the fourth Quarter of 2019, (2020, 10 Nisan)

Hungary’s Leader Grabbed Powers to Fight the Virus. Some Fear Other Motives (2020, 5 Nisan)

Bakanlığın sokağa çıkma yasağı kararı sonrası ortalık karıştı! Kuyruk kavgası, (2020, 11 Nisan)

2020 coronavirus pandemic in Jordan, (2020, 11 Nisan)

Türkiye Günlük korona virüsü tablosu, (2020, 11 Nisan)

*Doktora öğrencisi, Exeter Üniversitesi Ekonomi bölümü