Korona virüsü ve aile içi şiddet

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün verilerine göre İstanbul’da yeni tip korona virüsü önlemleri kapsamında yapılan “evde kal” çağrısı sonucu asayiş olaylarında yaklaşık yüzde 40 azalma olurken aile içi şiddet ise yüzde 38,2 artış gösterdi.

Google Haberlere Abone ol

İzzet Doğan*

Okulların kapalı olması ve birçok kişinin evden çalışması, ayrıca yaş haddi nedeni ile çocuklar ve ebeveynlerin bütün gün evde kapalı kalmasının sinirlerini bozabileceği, bunun da aile içi şiddeti artırabileceği konusunda endişeler artıyor.

Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Marija Pejcinovic Buric, farklı ülkelerden raporların kadın ve çocukların evde şiddet ile karşı karşıya olduğuna dair bilgiler içerdiğini söyledi.

Manchester merkezli McAlister Aile Hukuku Firması'nın yönetici ortağı Amanda McAlister: "Zaten gergin olan ilişkiler, her ne sebeple olursa olsun, çiftler birlikte uzun zaman geçirmek zorunda kaldığında çatlar" demektedir.

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi 2018'de evi, kadınlar için en tehlikeli yer olarak nitelemişti.

Bu nedenle çok sayıda ülkeden ev içi şiddetin arttığına dair haberler ve açıklamalar geliyor. Fransa İçişleri Bakanı Christophe Castaner ülke genelinde ev içi şiddetin yüzde 30 oranında arttığını açıkladı.

Bilindiği gibi korona virüsü nedeniyle can kaybının 3 bin 213'e yükseldiği Çin’de milyonlarca kişinin evlerinde karantina altında alınmasının sonucu, sokağa çıkma yasağının birçok yerde kalkmasıyla, aile içi şiddet geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 300 artış gösterdi ve boşanma talebinde patlama yaşanmıştı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün verilerine göre İstanbul’da yeni tip korona virüsü önlemleri kapsamında yapılan “evde kal” çağrısı sonucu asayiş olaylarında yaklaşık yüzde 40 azalma olurken aile içi şiddet ise yüzde 38,2 artış gösterdi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu mart ayı raporunu açıkladı. Rapora göre mart ayında erkekler tarafından 29 kadın öldürüldü. Raporda, “Bu ay 29 kadın cinayeti işlenmiş, 9 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Evden çıkmama çağrılarının yapıldığı 11 Mart’tan, 31 Mart’a geçen 20 günlük süreçte ise 21 kadın öldürüldü.

2016-2018 yılları arasını kapsayan Polis Akademisi raporunda da kadın cinayetlerinin yüzde 72,8 nin ev, meskun veya metruk konutta gerçekleştirildiği bildirilmişti.

Dobash ve Dobash (1992: 4), erkekler tarafından kadınlara yönelik yapılan şiddetin nedenlerini dört başlık altında toplamışlardır. Bunlar; “erkeklerin kadınları başkaları ile paylaşmak istememesi ve bu isteğin yönettiği kıskançlık duygusu”, “erkeklerin kadınların özellikle hane ve aile içerisindeki görevlerine ilişkin beklentisi”, “erkeklerin kadınların yaptıkları ‘yanlış’ davranışlardan ötürü onları cezalandırabilme hakkını kendilerinde görebilmeleri” ve “erkeklerin kadınlar üzerinde otorite kurma ve pozisyonlarının önemi”dir. (Dobash, R. Emerson ve Dobash, P. Russell (1992), Women, Violence and Social Change, London and New York, Routledge)

Ataerkil aile anlayışından kaynaklanan toplumsal cinsiyet rollerinin günlük yaşama yansımaları göz önünde tutulursa zamanlarını evde geçirmek zorunda kalan erkeklerin; kadınlardan daha fazla “hizmet-görev” bekleyecekleri, kadınların daha çok “yanlışlarını” gözleyip, kendilerinde doğal olarak var olduğunu kabul ettikleri “cezalandırma” yetkilerini kullanacakları, tüm bunlar olmazsa “otoritelerini” şiddete varan baskı olarak kullanabileceği göz ardı edilmemelidir.

Korona virüsü nedeniyle birçok ülkede aile içi şiddeti önleme bakımından ivedi önlem paketleri hazırlanmış ve uygulamaya konulmuştur. İnfaz yasasının yürürlüğe girmesi de düşünülerek bizim de bu konuda geç kalmamamız zorunludur.

Evde uzun süre bir arada kalacak çiftlerin özellikle böyle bir dönemde birbirlerine ve varsa çocuklarına en çok sevgi, şefkat, hoşgörü, destek, özveri ve dayanışma gösterecekleri günler bu korona virüsü-karantina günleridir. Yani fiziksel destekten çok ruhsal destek ve moral önemlidir.

“İyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta, gündüzde ve gecede birbirinizi seveceğinize, koruyacağınıza söz veriyor musunuz.” diye sorulduğunda; “Evvetttt” dediğimizi unutmayalım.

 *Emekli İstanbul Hakimi