Profesör Raoult ve bulduğu korona virüsü ilacı

Bilim çevresinden Raoult’un bu buluşunu temkinli karşılayanlardan biri de Françoise Barré-Sinoussi. Dünyanın saygın virologları arasında gösterilen Barré-Sinoussi, klinik testlerin sonuçlarının beklenilmesi gerektiğini söylüyor.

Google Haberlere Abone ol

Mehmet Akar*

Sanırım yakın zamanda Fransa’da hiçbir ilaç ve ilacı bulan bilim insanı bu kadar tartışılmadı. Prof. Didier Raoult ve korona virüsüne karşı bulduğu Hydroxychloroquine ilacından bahsediyoruz.

Profesör Raoult, Marsilya’da Insitut Hospitalo-Universitaire (İHU) direktörü. Uzun saçları ve ilginç sakallarıyla ekranlara çıkıp Covid-19’a karşı bulduğu ilaçtan bahsettiği günlerde ülkede salgın yoktu. İnsanlar özgür bir şekilde sokaklarda dolaşıp, kafe teraslarında derin bir sohbet eşliğinde kahvelerini yudumluyorlardı. Bu ‘mayhoş’ atmosfer içinde Raoult’un söyledikleri pek kimsenin dikkatini çekmedi ve ekranda kaybolur kaybolmaz da unutulup gitti.

Ülkenin bir kısım bilim insanı da şöyle uzaktan, biraz da tebessüm ederek, Prof. Raoult’un bulduğu ilaç hakkında eleştirilerini dile getirdiler. Başta Pasteur Enstitüsü olmak üzere, başkent Paris’te birçok ciddi bilimsel enstitü dururken ve şimdiye kadar dünyada tıp alanında bir düzine buluşa bu bilim kuruluşları tarafından imza atılmışken, Akdeniz’in Afrika’ya açılan kapısının bulunduğu ve başkentten yüzlerce km. uzaklıktaki Marsilya’da böyle bir çalışma haberinin gelmesi, elbette ilk etapta kafalarda soru işareti oluşturacaktı.

Nitekim çok geçmeden Raoult’un geliştirdiği ilaç, şu an hastanelerde yaşanan ‘maske’ krizinin sorumlusu olarak da gösterilen, o dönemki Sağlık Bakanı Agnes Buzyn tarafından yasaklandığını söyleniliyor.

Ne zaman ülkede korona yayıldı, insanlar evlerine hapsedildi ve ölüm oranları arttı, Raoult ve ilacı tekrar gündeme geldi.

Bu sefer Profesörün arkasında kocaman bir ekip vardı, ilaç bir grup hasta üzerinde denenmiş ve olumlu sonuçlar alınmıştı. Yine Güney’de bir grup bilim insanı bu ilacı vakit kaybetmeden acilen kullanılmasını öneriyordu. Artık iş biraz Paris ve Marsilya çekişme ve çelişkisine dönüşüyordu, yerel basın bu ilaca sahip çıkıp, ‘Sağlık Bakanı niye bekliyor?’ diye soruyordu. Çok geçmeden siyasetçiler de buna eklendi, Ermeni tasarısının Fransız meclisine gelmesine öncülük eden Marsilya Milletvekili Valerie Boyer ve Nice Belediye Başkanı Christian Estrosi’nin korona testi pozitif çıkınca, basına Prof. Raoult’un ilacını aldıklarını açıkladılar. Bu arada profesör de boş durmadı ve enstitüyü halka açtı, Fransa’nın diğer bölgelerinin aksine, kitlesel olarak korona testini yapmaya başladı. Son birkaç gündür sabah erkenden akşama kadar Timone Hastanesi'nin önünde uzun kuyruklar oluşuyor. İnsanlar test olup, Raoult’un ilacından almak istiyorlar.

Bu gelişmeler üzerine, Fransa Sağlık Bakanı Olivier Veren, Hydroxychloroquine ilacının klinik testlere tabii tutulmasının emrini verdi ve daha sonuçlar çıkmamışken sınırlı olarak ağır vakalarda kullanılmasını onayladı.

Fransa’daki bir kısım bilim çevresi Hydroxylchloriquine ilacına karşı temkinli davranmaya devam etse de Raoult ve ekibi kendilerinden emin. Korona testleri pozitif çıkmış ve semptomları olan herkesin bu ilacı kullanması gerektiğini söylüyorlar. İleri aşamalarda, zatürre belirtilerinde ise, ilacın antibiyotiklerle birlikte alınmasını tavsiye ediliyor.

Bilim çevresinden Raoult’un bu buluşunu temkinli karşılayanlardan biri de Françoise Barré-Sinoussi. Dünyanın saygın virologları arasında gösterilen Barré-Sinoussi, klinik testlerin sonuçlarının beklenilmesi gerektiğini söylüyor. 1983’te HIV virüsünü tespit eden ekibin içinde yer alan Françoise Barré-Sinoussi, 2008’te Nobel Tıp ödülünü aldı ve halen SİDACTION derneğinin başkanı. Bu korona salgını döneminde Elysee Sarayı tarafından oluşturulan 12 kişilik bilim komitesinin sorumluluğunu da yürütüyor Barré-Sinoussi. Komitenin başlıca görevlerinden biri de Covid-19’a karşı hangi ilaçların kullanılıp, hangilerinin kullanılmayacağı konusunda hükümete bilgi vermektir.

Ülkedeki ilaç tartışmalarıyla ilgili Françoise Barré-Sinoussi salı günü Le Monde gazetesine bir demeç verdi. Şu anda yaşanan tartışmaların HIV virüsünün keşfedildiği ilk dönemlere benzeten saygın virolog, konuşulanların bir kısmının yanlış olduğunu, “viral bir enfeksiyondan bahsedeceğimize, bazen bakterileri bile karıştırıyoruz” dedi ve Hydroxychloroquine ilacının klinik testlerinin sonuçlarını işaret etti. İlk sonuçların 15 günde çıkabileceğini belirtip sabırlı olmak gerektiğini söyledi. Profesör Raoult tarafından yapılan testlerin yirmi kişilik gibi dar bir grubu kapsadığını ve metodolojik olarak ‘zayıf’ olduğunu aktardı. Her ilaç gibi bu ilacın da ciddi bir şekilde testlerinin yapılması gerektiğini, ‘bunun sonucunda etkilerini ve yan etkilerini göreceğiz’ dedi. Hydroxychloroquine ilacının bir ağrı kesici olmadığını, özellikle kalp-damar hastalarının üzerindeki yan etkilerinin ciddi araştırılması gerektiğini sözlerine ekledi.

Ülkedeki bilim otoriteleri Hydroxychloroquine ilacının test sonuçlarını beklemeyi işaret etseler de korona virüsü bunu beklemiyor ve her geçen gün biraz daha fazla can alıyor. Yine yerel basına sızan haberlere göre, başta Marsilya olmak üzere, Nice, Cannes, Tolon ve güneyin hemen hemen her hastanesinde Raoult’un bulduğu ilaç sistematik olarak kullanılmaya başlandı. Ne de olsa profesör onlardan biri ve bu sefer bir salgın ilacının Paris’teki prestijli bir enstitüde değil de Marsilya gibi birçok kültürün kesiştiği bu popüler güney şehrinde bulunduğunu inanıyorlar.

Herkesin ortak dileği Hydroxychloroquine ilacının test sonuçları olumlu çıkar da böyle güzel bir baharın başlangıcında insanı eve hapsetmiş korona virüsünden kurtulmuş olunur.

*Yazar