Slovenya'da evsizler kooperatifi: Zadruga Stara Roba Nova Raba

Evsiz bireyler için daha adil bir yaşam koşulu oluşturmayı hedeflerken alternatif istihdam modelini de odağına alan Zadruga Stara Roba Nova Raba Kooperatifi’nin temel prensibi ekonomik alandan dışlanan evsiz bireylerin yaşamını değiştirmek değil; onlara ne isterlerse yapmalarını sağlayan, tüm kararlarını destekleyen, güçlü noktalarını keşfetmelerini sağlayan bir platform sunmak.

Google Haberlere Abone ol

Oya Ocak

"Temel prensimiz insanların yaşamını değiştirmeden istediklerini özgürce yapabilecekleri, güçlü yanlarını keşfedebilecekleri bir alan açmak."

Dr. Luna (1)

Stara Roba Nova Raba Slovence’de bir kelime oyunu olarak tanımlanıyor anlamı ise eski eşyaların yeni kullanımı demek ya da eski eşyaların yeni bir amaç için kullanılmasının yeni bir yolu da diyebiliriz. Zadruga ise kooperatif demek. Kendilerini "Sokağın kralları" olarak tanımlayan evsiz bireyler tarafından hayata geçirilen Zadruga Stara Roba Nova Raba, Slovenya’nın başkenti Ljubljana’da ilk olarak 2008 yılında Kralji Ulice (Sokağın Kralları) projesi kapsamında gündeme geliyor ve uzun yıllar sonra tam 2016 yılında resmiyet kazanarak tüm ülkeye model olacak bir sosyal kooperatif statüsüne geçiyor. (2)

ESKİ EŞYALARDAN ALTERNATİF EKONOMİYE GİDEN YOL

Evsiz bireyler için daha adil bir yaşam koşulu oluşturmayı hedeflerken alternatif istihdam modelini de odağına alan Zadruga Stara Roba Nova Raba Kooperatifi’nin temel prensibi ekonomik alandan dışlanan evsiz bireylerin yaşamını değiştirmek değil; onlara ne isterlerse yapmalarını sağlayan, tüm kararlarını destekleyen, güçlü noktalarını keşfetmelerini sağlayan bir platform sunmak. Topluluk ekonomisi ilkelerini benimseyen kooperatif, eski ürünlerin yeniden yeni bir şekle dönüştürülerek birçok insanla buluşmasını sağlıyor. Bu durum sosyal alandan dışlanan bireylerin bu alanda kabul edilebilirliğini görünür kılıyor. Yoksulluk ve evsizlik algısının yeniden değerlendirildiği kooperatifte insanların hayatta kalma ve sosyal değişimler için bağlantı kurmalarını sağlayan ortak ekonomik ve topluluk faaliyetlerini ortaya çıkarmaya çalışıyor.

2008 yılında sıfır bütçeyle başlayan kooperatifin düşünsel olarak ilk adımları aslında 2006 yılında Kralji Ulice projesi ile atılmış. Evsiz bireylerin sokaktan topladıkları eşyaları özenle temizleyerek yeniden kullanıma sunması bir alternatif ekonomi modeli oluşturma fikrini açığa çıkarmış. Bu sürece tanık olan mahalleliler kooperatife destek amaçlı evlerinde bulunan eşyaları Kralji Ulice ofisine getirmeye başlamışlar. Kooperatif üyeleri beklenmeyen bu ürün fazlalığından dolayı ürünleri hemen elden çıkarmak için yeni bir dükkân arayışına girmişler bu süreç içerisinde Ljubljana Belediyesi kooperatife ürünlerini satması için şehir merkezinde ücretsiz bir stant vermiş. Standı gören insanlar kooperatif için bilgisayar, kitap, mobilya ve antik eşyaların da dahil olduğu birçok ikinci el eşya getirmeye başlamışlar ve kooperatifin ilk eşya satışı şehir merkezindeki stantta başlamış.

Kooperatifin ilkeleri gereği diğer tüm satışlardan farklı olarak bu stantta yer alan eşyaların fiyatları rakamsal olarak değil, renklerle belirlenmiş. Örneğin; mavi renk 5 Euro ve altı, yeşil renk 3 Euro ve altı, kırmızı renk 2 Euro ve altı gibi bir fiyatı temsil ediyor. Bir de serbest fiyatlı ürünler var. Yani ürünün fiyatını kendiniz belirleyebiliyorsunuz. Ya da örneğin; mavi renkli ürünün değerinin 5 Euro’dan daha fazla olduğunu düşünüyorsanız daha fazla ücret ödeyebiliyorsunuz. Kooperatif üyeleri, bu sistemi para kazanabilecekleri bir alışveriş merkezi sistemi olarak değil, bir çeşit serbest değişim sistemi olarak tanımlıyor.

Stant satışlarından sonra ilk mağazalarını açtıklarında hayal bile edemedikleri kadar çok eşya getirmiş insanlar. Kooperatif, mağaza ilk açıldığında hayır kurumu ve sadaka kavramlarını tamamıyla reddettiklerini deklere etmiş. Kavramı tamamıyla reddetmelerinin gerekçesi olarak "Aslında insanlara şunu söylemek ve göstermek istiyoruz; bizler çalışıyoruz, dilenmiyoruz! Bu yüzden siz bize para ödüyorsunuz ve bu yüzden adımız sadaka dükkânı veya hayır kurumu değil, biz bir kooperatifiz! Kazandığımızdan fazlasını istemiyoruz. Çünkü bu kavram bizlere eşit değişim konusunda eşitlik vermiyor. Sanki birilerinin dileniyor gibi görünmesini istemiyoruz çünkü biz dilenmiyoruz çalışıyoruz, kendi emeğimizle ürünleri topluyor, temizliyor, raflara yerleştiriyoruz ve bunu herkese söylemek, göstermek istiyoruz’’ diye belirtiyor Luna.

MECLİSLER TOPLANTILAR VE KURALLAR

Kooperatif üyeleri her pazartesi günü bir araya gelerek, haftalık yapılacak olan işlerin organizasyonu, üyelerin motivasyonu ve önceki haftaya ait eksiklikleri gündeme getiriyor. Karar alma süreçlerinde herkes eşit katılım hakkını kullanarak özgür bir şekilde fikrini açıklıyor.

Her ayın sonunda ise aylık kararların alındığı, iş akışını bozan etkenler, motivasyonlarını düşüren olaylar ve uyuşmazlık gibi konularda sorunu olan üyelerin kendini ifade etmesini sağlamak ve bu sorunların çözümüne katkı sunmak için farklı bakış açılarıyla dayanışma amaçlı çeşitli toplantılar gerçekleştiriyorlar. Genel olarak çalışma alanı ile ilgili sorunlar çözüldükten sonra üyeler bu defa kendi sorunlarını anlatmaya başlıyor ve bu sorunlar için de ortak çözüm önerileri bulmaya çalışıyorlar.

Kooperatif içerisinde herkes birbirine ve birbirinin kararlarına, özel hayatına saygılı olmaya özen gösteriyor. Kooperatifin en katı kurallarından biri de kimse kimseyi özel hayatını ve geçmiş yaşamını anlatmak için zorlayamaz ve bunun için asla yargılayamaz.

Kooperatifin hiyerarşi karşıtı, doğa dostu, kadın ve çocuk haklarına saygılı olmak gibi kesin kurallarının yanı sıra birkaç esnek etkin kuralı oluyor. Bu kurala uymayan kural bozucu için ne yapılacağına tüm ekip karar veriyor ve gerektiğinde kuralın içeriği yeniden tartışılarak yeni kurallar üretiliyor.

600 üyesi olan kooperatif, gücünü aynı zamanda gönüllü yelpazesinin geniş ve renkli olmasından alıyor. Gönüllüler arasında ekonomistler, öğrenciler, akademisyenler, emekliler ve antikacıların da olması hem iletişim ağını genişletiyor hem de ürünlerin değerinin net olarak bilinmesinde faydalı oluyor. Örneğin 3 Euro'ya satın aldıkları bir kolyenin gerçek değerinin 900 Euro olduğunu kooperatifin antikacı olan gönüllüsü sayesinde öğrenmişler. Kolyeyi sahibine geri vermek istediklerinde ise kadın, kooperatife destek amaçlı kolyeyi ucuza verdiğini söylemiş.

Kooperatifin benimsediği en önemli ilkelerden biri de anlayış kültürü: Mevcut ürünleri, piyasada bulunan diğer ikinci el mağazalardan daha ucuza satıyorlar çünkü maddi durumu yetersiz olan bireyler için de bir alternatif olmak istiyorlar. "Aynı zamanda bu yolla çevreyi de koruyoruz aksi halde insanlar bu ürünleri sokağa atarak doğaya zarar veriyor ama biz o ürünü alıp temizliyoruz ve raflara yerleştirerek geri dönüşümü sağlamış oluyoruz" diye anlatıyor Luna. "En önemli nokta her şeyi ortaklaşa yapmamızdı, birileri gelip bize rafları düzenlemedi, duvarları boyamadı. Her şeyi biz emeğimizle, ellerimizle hep birlikte yaptık. Kararlarımızı hep kendimiz aldık, çalışma saatlerimizi kendimiz belirledik. Her şeyi bize dikte eden bir patron olmadan çalışmak gerçekten özgürlük demek’’.

PATRONSUZLUK ALTERNATİF HİZMETLER VE ÇALIŞMA SAATLERİ

Kooperatifin çalışma saatleri altı saati aşmamak şartıyla günlük olarak yapılan işe göre değişiyor. Üyelerden birkaçı mahallede bulunan ikinci el eşyaları toplarken eski eşyalarını atmak isteyen bir kadın onlara nakliye fikrini sunmuş. Eski eşyalarından kurtulmak isteyen fakat nakliyeye de para vermek istemeyenlerin ücretsiz olarak bütün eşyalarını alabileceklerini veya evden eve taşımacılık işlemlerini kendilerinin yapabileceğini söyleyerek ilk ücretsiz eşyalarını vermiş. Kooperatif üyeleri bu fikri kendi aralarında tartışarak geliştirmiş ve buna ek olarak alternatif hizmetler sunmaya başlamışlar; Ev ve işyeri temizliği, mobilyaların montajı ve sökülmesi, ortak alanların temizliği, balkon, merdiven, bodrum katı ve çatı katı temizliği, bahçe temizliği, çim biçme, karların atılması, çöplerin atılması, evden eve nakliye işlemleri, günlük ve aylık olarak kullanılabilen depo. Tüm bu hizmetlerin ücretleri çalışılan saate, çalışan kişi sayısına ve gidilen mesafeye göre değişiyor.

Kooperatifin alternatif hizmetleri dışında farklı çalışma kategorileri de mevcut. Bu kategoriler kapsamında; ücret almadan gönüllü olarak çalışanlar ve düzenli olmasa da arada bir gelip belirli saat aralıklarında çalışanlar da var. Aynı zamanda borcu olan evsiz bireyler kooperatif üyesi olmasa da borçlarının ödenmesi karşılığında kooperatifte çalışabiliyorlar örneğin; kooperatifle anlaşma yaparak ekibe dahil oluyorsunuz ve iş bitiminde kooperatif sizin ödenmemiş faturanızı veya bankaya olan borcunuzu ödüyor.

"Bize sürekli olarak ne yapmamız gerektiğini dikte eden, raf dizaynımızdan duvar rengimize, yaptığımız işin çalışma saatinden ücretine kadar neyi nasıl yapacağımızı emreden bir patronumuz olmadığı için çok şanslıyız. Kararlarımızı ortaklaşa alıp uygulamak gerçekten çok verimli ve keyifli oluyor." diyor Luna. Tam o sırada görüntülü görüşmeyle aramıza katılan Danilo "Evsiz olmak, yaşamdan dışlanmak inanılmaz zor. Ağır bir hayat yaşadığında ölmek için bir sebep arıyor insan fakat her arayışta tekrar yaşamı buluyor. Benim için yaşam demek, Zadruga Stara Roba Nova Raba demek. Ben bunu eski kurumuş yaşamımın yeniden yeşermesi diye tanımlıyorum" diyor.

Zadruga Stara Roba, Nova Raba’nın büyüleyici, güçlendirici ve bir o kadar da umut verici yapısını dinledikten sonra bu fikrin ilk olarak nasıl ortaya çıktığını yani Kralji Ulice’yi dinlemeye başlıyoruz.

GÖRÜNMEZLİKTEN KRALLIĞA GİDEN YOL: SOKAĞIN KRALLARI DERGİSİ 

.

Kralji Ulice (Sokağın Kralları) dergisi ilk olarak 2005 yılında Ljubljana Üniversitesi Pedagoji Fakültesinden iki akademisyenin (3) sokakta yaşayan bireylerle ilgili bir çalışma yaparken birçok hikâyeye tanık olmasıyla başlıyor ve hikayelerine tanık oldukları evsiz bireylerle beraber bir sokak dergisi hareketi başlatmaya karar veriyorlar. Kendi özgüçleriyle başladıkları bu projede, ilk etapta dergilerin basımı için gerekli olan 2 bin Euro'yu kendi ceplerinden ödüyor. Kralji Ulice (Sokağın Kralları) ismiyle basımı yapılan derginin içeriğinin belirlenmesi, dergi içinde yer alan makaleler, öyküler, resimler, şiirler, kapak tasarımı ve hatta satışının yapılması dahil tüm aşamalara hikayelerin asıl kahramanları yani evsiz bireyler de dahil oluyor. İlk resmi satış üniversitenin bahçesinde iki akademisyenle birlikte yapıldıktan sonra hareket, şehir merkezine ve diğer kentlere doğru yayılıyor. Dergilerin satışından elde edilen gelirle sokağın kralları başlangıç için verilen 2 bin Euro'yu iki akademisyene geri ödüyor. Kooperatif gönüllülerinden Luna, Kralji Ulice projesini "Risk içermeyen muazzam bir fikir"olarak tanımlıyor. "Bütün materyaller bedava, milyonluk bir sermayeye gerek yok, kaybetmiyorsun etsen bile kaybın hayatını etkileyecek kadar büyük değil. En önemli nokta insanların bir araya gelmesini sağlayabilmesi. Eğer bireysel davranırsanız yalnız kalırsınız ama eğer fazlaysanız işte o zaman daha çok yaratıcı olursunuz." diye ekliyor. Daha sonra sokak dergisi hareketinden bir sosyal kooperatife nasıl dönüştüklerini anlatıyor bizlere.

Sokağın Kralları için Kralji Ulice dergisinin hazırlanmasından satışının yapılmasına kadar kendi kararlarını kendilerinin alması ve patronsuz bir şekilde çalışmaları ilerleyen süreç için kooperatif kurma fikrini cazip kılıyor ve uzun bir süre bu fikir üzerinde çeşitli tartışmalar yürütüyorlar. Bu süreç içerisinde var olan potansiyellerini görmek için öncelikli olarak Sokağın Kralları Derneği'ni açıyorlar. Dernekle beraber birçok proje geliştirmeye başlıyorlar ve bu süreç içerisinde Ljubljana Belediyesinin iki yıllık kira desteğiyle (4) kendilerine ait bir ofisleri oluyor. Tanıtımlarını yapmak ve yeni insanlarla iletişim içerisinde olmak için bütün sokakları tek tek gezerek herkesi sabah kahve içmeye ve kek yemeye davet ediyorlar. İnsanların ne iş yaptığı, neden sokakta yaşadığı gibi durumlarla ilgilenmiyorlar tek odaklandıkları birlikte olmak, birlikte üretmek ve birbirine destek olmak. "Bazen insanlar gelip sadece kahve içip kek yiyor ve bilgisayarla ilgileniyor bizimle iletişime geçmiyorlar bazen ise çeşitli fikirlerle bize destek olan, kendi derdini anlatan insanlar da geliyor." diyor Luna. Sonrasında ise tanıtım için en önemli kanalın medya olduğunu, dernek dostu gazetecilerin yanı sıra görüşme yapmak için gelen bazı gazetecilerin bazen acımasız sorular sorduğunu ve bu sorulara kesinlikle cevap vermediklerini söylüyor.

Kralji Ulice, akademisyenler, farklı iş kollarında çalışan gönüllüler, öğrenciler, emekliler ve daha çok evsiz bireylerden oluşan güçlü ekibiyle birlikte Avrupa Birliği projeleri hazırlayarak çeşitli fonlarla yeni fikirler üretiyor. Slovenya devleti ise marjinal grupların istihdamını sağladıkları için birçok projelerini destekliyor. Kralji Ulice ekibi zamanla bir futbol takımı kurarak Brezilya, Avusturya, Arjantin gibi ülkelere turnelere bile gidiyor.

Kralji Ulice Derneği'nin dört farklı programı var bunlardan ilki; evsiz bireylere ücretsiz olarak danışmanlık yapmak ve müşterek bir alan açmak. İkincisi, ücretsiz barınma hakkı tanımak, üçüncüsü alternatif eğitim alanı oluşturmak, dördüncüsü ise alternatif istihdam ve ekonomi imkânı (5) sağlamak.

TEKNİK DESTEK VE MÜŞTEREK ALAN PROGRAMI

Dernek, çeşitli resmi evraklarının hazırlanması, sağlık sigortası girişlerinin yapılması ve banka hesaplarının açılması konusunda üyelerine teknik destek veriyor. "Tabii bu destek bazen öfkelenmelerine sebep olabiliyor. Örneğin, borcu çok olan, uzun zamandır bankanın takibinde olan ama bundan haberi olmayan birçok üyenin banka hesabını açtıktan sonra ilk maaşını (6) bankaya yatırıyoruz ama bazen bankaya gittiklerinde hesaplarında hiç para olmadığını görüyorlar ve bize yoğun bir öfkeyle dönüş yapıyorlar. Sakin bir şekilde bunun eski borcundan kaynaklandığını anlatıyoruz ama parayı yatırdığımıza bir türlü ikna edemiyoruz. Çünkü uzun süre sokakta yaşayan insanların diğerlerine yani bizlere güveni yok. Uzun bir zaman sonra bu güven, ancak birbirimizi tanıdıkça çok zor ama çok sağlam oluşuyor" diyor Luna. Müşterek alan ise; üyelerin ve üye olmayan evsiz bireylerin ücretsiz olarak kullanabilecekleri bilgisayar masaları, bireysel veya toplu çalışmalar yapabilecekleri çalışma salonları, konferans, toplantı ve çalıştay düzenleyebilecekleri geniş bölümlerden oluşuyor.

ALTERNATİF BARINMA PROGRAMI: YENİDEN YERLEŞİM DESTEĞİ 

Barınma hakkının insanların temel ve vazgeçilmez haklarından biri olması ilkesine dayanan program, sosyal alandan dışlanan evsiz bireyleri kapsıyor. 2008 yılında başlayan programın finansmanı ise Norveç Fonu. Programın temel amacı evsiz bireylerin sokaklarda ve çadırlarda değil, diğer tüm bireyler gibi kendilerine ait bir evde yaşama hakkının ön planda tutularak eşit barınma hakkına erişimin sağlanması. Program kapsamında yararlanıcıların 1,5 yıllık kiraları fon tarafından karşılanıyor ve bu süreç içerisinde sadece su ve elektrik faturalarını kendileri ödüyor. Yeniden Yerleşim Desteği Programı'ndan yararlanan üyeler aynı zamanda; psiko-sosyal destek, iş piyasasına entegrasyon, motivasyon, yeni üyelere mentorlük etmek, stres yönetimi gibi çeşitli eğitim programlarından da yararlanma imkânı elde ediyor.

1,5 yıl sonra program yenileniyor ve düzenli bir gelir elde etme imkânı bulan (düzenli bir gelir sağlamaları için Zadruga Stara Roba Nova Raba’nın ilk somut adımları bu dönemde atılıyor) program yararlanıcıları kendi bütçeleri kapsamında yeni bir ev kiralayarak yerini yeni gelen üyeye bırakıyor.

Luna, bizlere projenin detaylarını anlatırken projenin ilk yıllarında evsiz bireyler için ev kiralamanın çok zor olduğundan bahsediyor, çünkü eğer evsizseniz, sokakta yaşıyorsanız hiçbir geliriniz yoksa başkaları tarafından potansiyel suçlu damgası yiyorsunuz. Bazen insanlar sırf evsiz oldukları için dernek üyelerini polise şikâyet edebiliyor ve polis derneğe geldiğinde asıl gerçek anlatılarak daha çok uzlaşma yoluna gidiliyor.

ALTERNATİF EĞİTİM PROGRAMI: YILDIZLARIN ALTINDAKİ ÜNİVERSİTE 

Alternatif bir eğitim modeli olarak tanımlanan programın ana fikri 2006 yılında yaratıcı yazarlık atölyesinde ortaya çıkıyor ve aynı yıl içerisinde uygulanmaya başlanıyor. Programın temel amacı; eğitim hakkından yararlanamayan, bu alandan dışlanan bireylere alternatif, özgür ve yenilikçi bir alan oluşturarak bu haktan faydalanmalarını sağlamak. Program kapsamında evsiz bireyler için; drama, tiyatro, kısa film yapımı, yaratıcı yazarlık, fotoğrafçılık, Almanca ve İspanyolca dil kursları, kadın hakları, çocuk hakları, insan hakları, müzik, satranç, dikiş-nakış, bilgisayar kullanımı gibi çeşitli kurslar bulunuyor. Aynı zamanda çeşitli spor aktiviteleri ve gezi ve parti programları da var. Bu program kapsamında evsiz bireyler çoğunlukla sokaktan topladıkları kitapları temizleyerek bazen de derneğe direk yapılan kitap bağışları ile "Sokak Kütüphanelerinin Kralı" isimli özgür kütüphaneyi kurmuşlar.

Luna’nın sunumu sırasında görüntülü görüşmeyle aramıza katılan Nina, ꞌꞌKralji Ulice ile tanışmadan önce ben ve eşim 14 yıl boyunca sokaklarda yaşadık, bazen insanlar bize sözlü şiddet kullanarak kendimizi kötü hissetmemizi sağlıyordu ama Kralji Ulice ile birlikte artık toplumda bir yerimizin olduğunu, kendimize ait bir evimizin olduğunu hissettik. Artık evden işe gidebileceğimiz hem bir evimiz hem de bir işimiz var. Eğitim programıyla beraber kendimi yeniden keşfe çıktım, kendi yeni yönlerimi keşfettikçe kendimi, eşimin yeni yönlerini keşfettikçe eşimi daha çok sevdim." diyerek gülüyor.

Slovenya’nın ilk sokak dergisi olan Kralji Ulice’yi dinledikten sonra Zadruga Stara Roba Nova Raba (7) ve Kralji Ulice (8) üyeleri, gönüllüleri arasındaki kadın katılım oranını soruyorum Luna’ya, "Elbette biz kadınlar daha fazla söz sahibiyiz ve daha fazlayız" diyor. "O zaman niye derginin adı Kralji Ulice? (Sokağın Kralları)" diye merakla soruyorum. Gülerek cevap veriyor: "Bu soruyu ben de çok düşündüm bir dahakine Kraljice Ulice (Sokağın Kraliçeleri) olarak özel basım yapabiliriz neden olmasın?" diyor.

Eğitimden yaklaşık bir hafta önce Viyana’da sokakta dergi satan evsiz bir bireyin hemen yanı başımızda dergi satması benim için normal bir durumken, evsiz bireylerin yaşamının bir dergi ve bir kooperatif sayesinde nasıl değişebileceğine Zadruga Stara Roba Nova Raba sayesinde tanıklık ediyorum. Ve yine Zadruga Stara Roba Nova Raba’nın aslında dinlediğimden ve gördüğümden daha fazlası olduğunu Danilo’nun "Ben bunu eski, kurumuş yaşamımın yeniden yeşermesi diye tanımlıyorum" cümlesiyle bir kere daha anlıyorum.

(1) Kralji Ulice projesinden bugüne kadar yapılan projelerde ve kooperatifte aktif olarak çalışan gönüllü.

(2) Geçtiğimiz nisan-haziran ayları arasında Slovenya’da katılmış olduğum "Mülteciler için sosyal kooperatif eğitimi" başlıklı çalışma atölyesinin ilk iki oturumundan aktarım.

(3) Dr. Bojan Deklava ve Dr. Špela Razpotnik

(4) Slovenya’da belediyeler kooperatiflerin kendi özgücünü görmesi için destek amaçlı olarak ilk iki yıl ücretsiz kira desteği veriyor iki yıl sonra kooperatif eğer devam etmeye karar verirse kiranın yüzde 50’sini yine belediye ödüyor.

(5) Zadruga Stara Roba, Nova Raba

(6) Kralji Ulice dergilerinin satışından elde edilen gelir.

(7)  www.robaraba.si 

(8) www.kraljiulice.org