Çekmeköy'de mütevazı bir vaha: Çekmeköy Dayanışma Derneği

ÇDD imece, dayanışma pazarları (kermes) ile ayakta kalmaya çalışan gönüllük esasına göre işleyen bir mahalle derneği. Ocak 2016’da mahalleliler tarafından Gezi forumlarından esinlenerek kuruldu. İlçeyi daha yaşanır kılmak, güzelleştirmek ve toplumsal barış ve kaynaşmaya katkı sunmak temel amaçları arasında.

Google Haberlere Abone ol

Abbas [email protected]

Çekmeköy İstanbul’un Anadolu yakasında 260 bin nüfuslu bir ilçe. Tüm İstanbul’da olduğu gibi, betonlaşarak kentleşme ve buna bağlı sorunlarla boğuşan, Kuzey Ormanlarına bitişik olsa da aktif yeşil alanları bakımından İstanbul’un en geri ilçelerinden biri. Çekmeköy’ün bir başka sorunu ise kültür, sanat ve eğlence mekânlarının yok denecek kadar az olması. Mesela, koca ilçenin bir tiyatrosu yok. Gerçek bir kitapçısı yok. Bir kütüphanesi yok. Oturup bir bardak bira içecek, sohbet edecek bir mekânı bile yok. İlçe halkı bu tür ihtiyaçları için başta Kadıköy olmak üzere komşu ilçelere gitmek zorunda kalıyor. İlçenin bu çoraklığını gidermeye çalışan çabalar da yok değil. Böylesi çabaların bir adresi de Çekmeköy Dayanışma Derneği (ÇDD).

ÇDD imece, dayanışma pazarları (kermes) ile ayakta kalmaya çalışan gönüllük esasına göre işleyen bir mahalle derneği. Ocak 2016’da mahalleliler tarafından Gezi forumlarından esinlenerek kuruldu. İlçeyi daha yaşanır kılmak, güzelleştirmek ve toplumsal barış ve kaynaşmaya katkı sunmak temel amaçları arasındadır. Şimdiye kadar bu esas ve amaçlar kılavuzluğunda alternatif 23 Nisan kutlamalarından (açık havada, geleneksel çocuk oyunlarıyla), felsefe, tarih, edebiyat okuma gruplarına; kadına şiddet konulu seminerlerden değişik konulu konuşmalara, dernek mekânındaki dinletilere, çocuk kulübü, masal saatlerine kadar birçoğu Çekmeköy’de paranız olsa bile kolay bulamayacağınız etkinlikler düzenledi. Dernek ormanların korunması, parkların niteliklerini kaybetmesi gibi çevre sorunlarının çözülmesi, bu konularda kamuoyu oluşturulması, kentsel dönüşüm mağdurları ile dayanışmaya özel bir önem veriyor. Seçim dönemlerinde, demokrasiyi savunan güçlerle yardımlaşır, işbirliği yapar.

Derneğimizin üyeleri, derneğimize uğrayan insanlar bir insan tekinin çok şey yapabileceğine, insanların dayanışmacı bir ruh ile bir araya geldiklerinde ise daha çok şeyler yapabileceğine inanmaktadır. Bu düşünce toplumsal değişim ve dönüşümün de temelidir. Ayrıca, ÇDD’liler olarak biz gerçek, kalıcı ve sürdürülebilir bir dönüşüm ve değişimin kadınlar ve çocuklar olmadan olmayacağına da inanıyoruz. Bunun için gelecek dönemde kadın sorunlarına ve çocuklarımızın ihtiyaçlarına daha çok eğileceğiz. Kadın hakları, erkeklerin kadınları öldürmelerini önleyici çalışmalar için bu konuyu dert edinmiş kurum, dernek ve kişilerle daha çok iş-emek birliğine gideceğiz. Çocuklarımız içinse kış okulu adı altında, yaz aylarında sunduğumuz etkinlikleri imkânlarımız ölçüsünde kış aylarına, okul dönemine de yayacağız. Bu konudaki en somut adımımız Çekmeköy Umut Tiyatrosu'nu (ÇUT) kurmak olacak. Diliyoruz ve umut ediyoruz ki Çekmeköy Belediyesi bu konudaki umutlarımızı yeşertici yönde bize destek olacaktır. Provaları yapabileceğimiz ve oyunları sergileyebileceğimiz, derneğimize yakın bir salon gösterecektir.

Maruz kaldığımız çok kötü, betonlaşarak kentleşmenin bir sürü hastalık ve rahatsızlıklara sebep olduğunu biliyoruz. Bu yüzden ÇDD olarak etkinliklerimizi mümkün olduğu ölçüde açık havada yapmaya çalışıyoruz. Yaz ayları bu anlamda büyük bir fırsat. Mesela, geçenlerde (8 Haziran 2019, Pazartesi) merkez Çekmeköy Doğa Parkı'nda bir eğlence düzenledik. Eğlencemizi sanal medya üzerinden “Yeşilçam müzikleri eşliğinde, yemekten sonra çayı evde değil, parkta içelim, sohbet edelim.” diye duyurduk. Ağaçların altında, piknik masalarında çaylar içildi, çekirdekler ve derneğimizi böyle organizasyonlarda yalnız bırakmayan Limon Pastanesi'nin ikramı kuru pastalar yendi. Şüphesiz, yaz akşamı parkta çay içmek, çekirdek yemek hiç de yeni bir şey değil. Ancak biz onu mahallemizden üç müzisyenimizin çaldıkları müzikle zenginleştirdik. Daha çok Yeşilçam müzikleri çalındı ve bilinebildiği ölçüde söylendi. Davetimize yetmişe yakın insan, hem de çoğu elleri dolu bir halde katıldı. Akşam sekizde başlayan eğlence gece yarısına doğru dağılmaya başladı. Dernek olarak bir sonraki buluşmaya parkta bir Yeşilçam filmi gösterme sözü verdik. Yeşilçam filmleri ve müziklerini toplumsal hafızamızın müşterekleri olduğundan onları biz yaştaki insanlara hatırlatmaya değer, daha genç ve küçüklerimize ise aktarmaya değer olarak görüyoruz. Eğlence için böyle bir müzik teması seçmemizin sebebi buydu.

Yukarıda verdiğim örnekten anlaşılacağı gibi, derneğin belki asıl işi insanları bulma, buluşturma, bilgi, görgü ve pratiklerini birbirine aktarma, dayanışma işi. Ve bu tür faaliyetler özünde zaman ve kültürel ve sanatsal sermayeye ve insan ilişkilerine bakıyor. Onlardan yana, en azından şimdilik, eksiğimiz yok. Ancak, adres göstermekle zorunlu olan bir dernek olarak Hamidiye Mahallesi'nde bir yerimizi var. Bu yerin kirası, elektrik, gaz gibi ödenmesi gereken faturaları oluyor. Ülkede sivil toplumculuk, dernekçilikle biraz uğraşmış insanlar bu faturaların nasıl zorluklarla ödendiklerini, hatta bu yüzden, ödenemeyen faturalar sebebiyle bir sürü derneğin kısa süre içinde kapandığını da bilir. Ama biz kapanmayalım. Siz de ucundan tutun, Çekmeköy’ün bu minik vahasını destekleyelim, onu büyütelim. ÇDD’nin ayakta kalması, daha çok insana ulaşması bu tür girişimleri özendirecektir. Bu tür vahalar artsın ve ilçemiz hem bizim hem bizden sonrakileri için daha yaşanır, özlenir bir yer haline gelsin. Hep beraber, Çekmeköy’ün tarihini biz de yapalım.

Beraber ve dayanışmayla.