Geleceğin medyasında gelir modelleri [1]: Yaklaşım problemi*

Aktif kullanıcı sayıları milyarlar ile ifade edilen sosyal medya platformları, 2012 yılından itibaren artan bir hızla, geçen yüz yıl boyunca haber organizasyonlarını finanse eden reklam pastasının büyük çoğunluğunu ele geçirmeyi başardı. Bu, ana gelir kaynağı dijital reklam olan bütün medya organizasyonları için kötü haberdi.

Google Haberlere Abone ol

Şükrü Oktay Kılıç

‘‘Gerçek devrimlerde, A noktasından B noktasına düzenli bir dönüşüm gerçekleşmez. A’dan sonra uzunca bir kaos periyodu geçirilir ve B’ye öyle ulaşılır. Bu kaos döneminde eski sistemler, yenileri yerine konamadan bozulurlar.’’

Bu ifadeler, 1990’lı yılların ortalarından beri internetin toplumlar ve medya üzerindeki etkileriyle ilgili blog yazıları ve kitaplar yazan Clay Shirky’e ait.

Türkiye’de iyi gazetecilik yapmaya çalışan doğuştan-dijital, alternatif medya girişimleri henüz sürdürülebilir modeller geliştirememişken, ana akım medyanın yaşadığı itibar krizinin altında ezilip parçalanmaları da Shirky’nin bu sözleri ile açıklanabilir belki.

Ülke olarak henüz birini sindirecek vakit bulamadan, peş peşe her biri çok ciddi gündemlere tanıklık ediyorken ana akım medya organizasyonları, vatandaşların olan biteni daha iyi anlamalarını sağlayacak dürüst filtreler olma görevini yerine getirmekten uzak kaldı.

Hakikat ve kurgu arasındaki çizginin kaybolduğu hakikat-sonrası çağda, yol gösterici bir rol oynamak dururken çoğu zaman partizan sebeplerle, nesnel olgulardan uzak ve etik olarak sorunlu yayınlar tercih edildi.

Kendini uzunca süredir hissettiren medyadaki nitelik sorunu, seçim süreci ve sonrasında takınılan kutuplaştırıcı ve propagandist tavırlarla, çevrelerinde olup biteni anlamlandırmak için güvenilir bilgi kaynaklarına ihtiyaç duyan her kesimden insanı rahatsız eden bir boyuta ulaştı.

.

Bu rahatsızlık, Türkiye’de medyanın sorunları hakkında daha geniş katılımlı bir tartışma yürütmemize imkan tanıyor.

2009 yılından beri BirGün gazetesinde medya yazıları yazan Ümit Alan’ın 12 Mayıs tarihli yazısı da bu yüzden önemli. Çünkü Alan, haber organizasyonlarının seçim sürecinde düştükleri hataları işaret ettiği yazısında, ‘‘Bu ülkenin, okurundan başka kimseye sorumluluk hissetmeyecek, gelir modeli sürekli olacak bir medyaya ihtiyacı var’’ diyerek bu tartışma için çok yerinde bir çerçeve çiziyor.

Olgulara dayalı, güvenilir ve iyi haberciliğin dijitalleşen dünyada nasıl finanse edileceği, dünyanın dört bir yanında gazetecilerin, medya akademisyenlerinin, teknolojistlerin ve tasarımcıların yanıtını aradıkları çağımızın en ciddi gazetecilik sorularından biri.

Ben de bu içgörü yazısında, dünyada haber medyasının 25 yıla yaklaşan ve hala B noktasına ulaşılamayan dijital dönüşüm sürecinde nerede olduğunu ve bu tartışmaların Türkiye’de bir yansıması olup olmadığını son aylarda katıldığım iki etkinlik üzerinden incelemeye çalışacağım.

DİJİTAL REKLAM ARTIK BİR 'İHTİMAL' BİLE DEĞİL

BuzzFeed’in kurucusu ve CEO’su Jonah Peretti, 2017 yılında ekibine gönderdiği yıl sonu notunda aslında yaklaşan fırtınanın sinyallerini vermişti.

BuzzFeed’in kurucusu Jonah Peretti, 2017 yılının kapanışında yazdığı yazıda, ilk kez platformları açık bir dille eleştirmişti.

.

Aktif kullanıcı sayıları milyarlar ile ifade edilen sosyal medya platformları, 2012 yılından itibaren artan bir hızla, geçen yüz yıl boyunca haber organizasyonlarını finanse eden reklam pastasının büyük çoğunluğunu ele geçirmeyi başardı.

Bu, ana gelir kaynağı dijital reklam olan bütün medya organizasyonları için kötü haberdi. Çünkü, mümkün olabildiğince fazla okuru sitenize çekmeyi gerektiren reklam modeli, yüz milyonlarca kullanıcısı olan bu platformlarda aktif bir rol almalarını zorunluluk haline getiriyordu.

Medya organizasyonları, dijital reklam pastasından aldıkları payı her geçen gün daha fazla eriten platformlarla çalışmaya, bir nevi mecburdu.

Peretti, BuzzFeed’in gelir modelini Facebook ve Google başta olmak üzere büyük Silikon Vadisi şirketlerinin etrafında kurmuş, uzunca bir süre bu stratejiye sadık kalmıştı.

Fakat, 2017’de ekibine gönderdiği notta Peretti, Google ve Facebook’tan ürettikleri değer karşılığında çok az gelir elde ettiklerini itiraf edecek, platformlara bağımlılığı azaltıp BuzzFeed’in gelir kalemlerini çeşitlendirmeyi amaçlayan yeni bir strateji sunacaktı.

Peretti’nin yaklaştığını haber verdiği kriz sadece BuzzFeed’i vurmadı.

2019’un ortalarına gelene kadar Vox, Vice ve Huffington Post gibi, ana gelir modeli reklam ve platformlarla yapılan ikili anlaşmalar olan birçok doğuştan-dijital medya organizasyonu, bütçelerinde ciddi kesintilere gidecek, yüzlerce gazeteciyi işten çıkarmak zorunda kalacaktı.

Böylelikle çok büyük bir bölümü Facebook ve Google arasında paylaşılan dijital reklam harcamalarının, medya organizasyonları için sürdürülebilir bir gelir kaynağı olabileceği savı çökmüş oldu.

PEKİ OKUR ODAKLI GELİR MODELLERİ?

Her yıl nisan ayında İtalya’nın Perugia kentinde düzenlenen Uluslararası Gazetecilik Festivali’nde bu yıl en çok konuşulan konu, okur odaklı gelir modelleriydi.

Programda abonelik, üyelik, destekler başta olmak üzere okur odaklı gelir modellerinin direkt ya da dolaylı tartışma konusu olduğu beşten fazla panel vardı.

Dijital reklam odaklı stratejileri benimseyen medya organizasyonları finansal olarak zor günler geçirirken New York Times ve Guardian’ın son yıllarda abone ve destekçilerini kayda değer şekilde artırıyor olmaları, zaten 2017 yılının ortalarından itibaren okur odaklı gelir modellerine olan ilgiyi artırmıştı.

Guardian, Economist, Wall Street Journal ve Financial Times gibi haber organizasyonlarından gazeteciler, festivaldeki panellerinde abonelik modellerinde kaydettikleri aşamalarla ilgili bilgiler paylaştı.

Her yıl Nisan ayında Uluslararası Gazetecilik Festivali’nin düzenlendiği İtalya’nın tarihi kenti Perugia’dan bir kare.

Hollanda ve Almanya gibi ülkelerden de Correspondent ve Krautreporter gibi dört-beş yaşlarındaki medya girişimlerinin kurucu ve yöneticileri, medya patronları ve reklamlar olmadan sadece okurlardan elde edilen gelirlerle sürdürülebilir ve bağımsız haber merkezleri kurmak için ne tür yaklaşımlar geliştirdiklerini anlattı.

Ödeme duvarlarından kitle fonlamaya, kooperatiflerden çevrimiçi ve çevrimdışı etkinliklere okurlardan elde edilen gelirle sürdürülebilir gazetecilik modelleri geliştirmeyi amaçlayan birçok farklı strateji konuşuldu.

Okur odaklı gelir modeli stratejilerini benimseyen, topluluk ve sosyal fayda odaklı gazetecilik yaklaşımları geliştiren medya girişimlerinin sayısındaki son dönemdeki artış ve gazetecilik adına ortaya çıkan heyecan verici işler, gelecek adına umut verici.

Bu stratejileri detaylı olarak incelemeyi, kendine has özellikleri olan Türkçe dilde haber medyasında hangi okur odaklı gelir modelinin ve dijital gazetecilik yaklaşımının başarılı olabileceği ile ilgili tartışmayı bir sonraki içgörü yazısına bırakıyorum. Çünkü daha önce çözmemiz gereken çok daha temel bir sorun var.

ARTIK SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ KONUŞABİLİR MİYİZ?

Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi Kulübü, 29-30 Nisan tarihlerinde düzenlediği Alternatif Paneli’nin ilk gün oturumlarından birinin başlığı ‘‘Tekelleşen Medyaya Karşı Bağımsız Medya’’ydı.

Panelde Türkiye’de medyanın içerisinde olduğu kriz, yıllarca geleneksel medya organizasyonlarında çalıştıktan sonra dijital mecralarda kendilerini yeniden keşfeden deneyimli gazeteciler Erdal Güven, İrfan Bozan, Ünsal Ünlü ve Mehveş Evin tarafından tartışıldı.

Medya-iktidar ilişkileri ve Türkiye’de medya sahipliği yapısı ile ilgili araştırmalarıyla bilinen Ceren Sözeri, oturumun moderatörüydü. Oturumu oldukça ilgili bir katılımcı kitlesi dinliyordu.

Yeni ve ana akıma alternatif gazetecilik girişimlerinde karşılaşılan ekonomik zorluklara değinildi ve bu tür bağımsız gazetecilik girişimlerinin okurlar tarafından sahiplenilmesi gerektiği vurgulandı.

Her biri gazetecilik için değerli çabalar olan alternatif medya girişimlerinin orta ya da uzun vadede finansal olarak sürdürülebilir gelir modelleri geliştirmeye yönelik herhangi bir stratejileri olup olmadığı konusu ise havada kaldı.

İfade ve basın özgürlüğü gibi temel hakların sıkıntılı olduğu ortamlarda medya tartışmalarını gazetecilerin karşılaştığı sıkıntılar ile tek seslilik ve sansür gibi sorunların domine etmesi anlaşılır. Fakat Alan’ın tarifini yaptığı, ‘‘sadece okurundan başka kimseye sorumluluk hissetmeyecek’’ bir gazetecilik modeli istiyorsak, bu tartışma başlıklarının arasında gelir modelleri meselesini de eklememiz gerekiyor.

Kurucu ve karar alıcı ekipleri büyük çoğunlukla geleneksel gazetecilerden oluşan alternatif medya organizasyonlarında, okur odaklı gelir modelleri genelde sadece bağışlar üzerinden konuşuluyor.

Patreon’da açılan destek sayfalarından gelen okur katkılarının sürdürülebilir bir gelir modeline dönüşmekten çok uzak olması, Türkiye’de internet kullanıcılarının güvenilir gazeteciliğe talep göstermediği ve abonelik, üyelik, ya da farklı paralı modellerin Türkçe dilde haber medyasında çalışmayacağına yönelik bir ön kabule neden oluyor.

Bu önyargının izlerini, yıllarca ana akımda yönetici pozisyonlarda çalıştıktan sonra dijital mecralarda gazetecilik yapmayı sürdüren isimler ile yapılan hemen her röportajda sürebilirsiniz.

Bu bakış açısı; devletler, büyük sermaye grupları, fonlar ya da reklamverenlerin finansal desteği olmadan ayakta kalabilecek dijital gazetecilik platformlarının kurulamayacağı önyargısını da beraberinde getiriyor.

Oysa ana akım medyanın içinde bulunduğu duruma düşmesine neden olan iki temel sorun olarak Türkiye’de medyanın sahiplik yapısı ve dijital reklama olan bağımlılığı ön plana çıkıyor.

Bu yüzden eğer Türkiye’de hızla parçalanan ana akımın yeri, sadece iyi gazeteciliği hedefleyen daha iyi bir alternatif ile doldurulmak isteniyorsa öncelikle bu önyargıdan kurtulmamız gerekiyor.

Çünkü, okurlardan elde edilecek gelirle, finansal olarak sürdürülebilir modeller geliştirilemedikçe, ana akım medyanın bugün içine sürüklendiği krizin tekrar yaşanmayacağını garanti etmek mümkün olmayacak.

Kaldı ki, bizim yaptığımız topluluk anketleri, Türkiye’de internet kullanıcılarının dijital abonelik ve üyelik modellerine karşı mesafeli olduğuna yönelik önyargıları hiç de destekler sonuçlar vermiyor.

*Bu yazı ilk olarak teyit.org'da yayınlanmıştır.