Özelleştirilen termik santrallerde her şey neden gizleniyor?

Çelikler Enerji'nin devraldığı Afşin-Elbistan A Termik Santrali'ni tam kapasite çalıştırması ile yerleşim yerleri siyaha boyandı, siyah kar yağmaya başladı. Yerel seçim üzeri bölge halkının yoğun şikâyetleri neticesinde, Çevre Bakanı'nın talimatı ile “Çevre İzleme Ve Çevre Denetim Daire Başkanlığı” tarafından bir denetim gerçekleştirildi. Denetim yapılacağı sır gibi gizlenip, her türlü basın sahadan uzak tutulmuştur.

Google Haberlere Abone ol

İbrahim Yalçın*

Afşin-Elbistan A Termik Santralı ile Afşin-Elbistan Linyitleri, Çelikler Holding’e, Kasım 2018 tarihinde, 20 yıllığına devredildi. 24 yıl önceye dayanan bu devir macerası, 1994 yılı Aralık ayında başlamıştı. Tansu Çiller döneminde, 1984 yılında kabul edilen 3096 Sayılı Özelleştirme Kanunu'na dayanarak, 1994 yılında bir Hollanda ortaklığı olan ERG-Werbund firmasına devredilme kararı alınmıştı. Mahkeme kararları ve gelen tepkilerle yapılamayan devir işlemleri 2015 yılında tekrar gündeme geldi. ERG-Werbund yetkililerinin formalite olarak gördükleri, devir işlemleri Enerji Bakanı Berat Albayrak tarafından imzalanmadı. Devir çalışmaları, Çelikler Holding’in ERG Werbund Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.’nin hisselerinin tamamını satın alması ile yeniden gündeme geldi.

Rekabet Kurumu, 18-13/233-108 sayılı kararla, ERG-Werbund’ un Çelikler Holding’e devredilmesine onay verdi. Tabii ki bütün bu imza işlemlerinin sadece bir formalite olmadığını biliyoruz.

AFŞİN-ELBİSTAN (A) TERMİK SANTRALİ ÇELİKLER HOLDİNG’E NASIL DEVREDİLDİ?

Tunçbilek, Orhaneli, Seyitömer termik santralleri gibi enerji tesislerinin de işletmecisi konumunda bulunan Çelikler Holding’e verilmesi tesadüf değildir. Bu holding enerji, maden, inşaat, yol, demiryolu, turizm, hazır beton gibi birçok alanda, esas olarak devlet ihaleleri almaktadır.

Afşin-Elbistan A Termik Santrali'nin devri için “uygun” olan bu firma, 32 yıllık işletme ömrü bitmiş, teknolojisi çok eski, ne baca gazı defürizasyon sistemi, ne de kül tutucu filtre sistemi bulunan bu santrali, hangi şartlarda devralmıştır?

Bahse konu bu devir sözleşmesi hakkında herhangi bir kurumdan veya Çelikler Holding'den bilgi almak mümkün değildir.

Devlet bir ticaret yapıyor, halkın parasıyla inşa edilmiş santrali, bir özel firmaya devrediyor ama kimse nasıl devrettiğini bilmiyor.

Kaç liraya devredildi?

Kasasında ne kadar parası vardı?

Ne kadar borcu, ne kadar alacağı vardı?

Ve hepsinden önemlisi bu santral nasıl çalıştırılacak?

Bahsi geçen filtre sistemleri ne zaman yapılacak?

Bütün bunlar bilinmiyor, sorulmuyor, sorulamıyor.

CİMER başvurularında da “Devir sözleşmesi kamuoyuna açık bir bilgi niteliğinde değildir.” cevabı alınıyor.

İŞLETME ÖMRÜ 30 YIL OLAN TERMİK SANTRAL, 54 YIL ÇALIŞTIRILMAYA ZORLANIYOR

.

İnşa edilirken 30 yıl ömür biçilen bu santral, devlet tarafından 33 yıl işletildikten sonra, bir yıl çalıştırılmamış. 34'üncü yılında Çelikler firmasına 20 yıllığına devredilmiştir. 32 yıl devlet tarafından çalıştırılarak bölgeyi yaşanmaz hale getiren A Termik Santrali, bölge halkının kâbusu olmuştu. Kömürün yanmasından oluşan SOx, NOx, CO, CO2, HF, HCl, Hg, gibi gaz, asit ve kimyasalların yayılması sonucu oluşan hava kirliliğinin yanında, devletin verilerine göre, Afşin-Elbistan A ve B Termik santrallerinde 30 yılı aşkın sürede 405 milyon ton kömür yakılmıştır.

Bunun sonucunda atmosfere 200 milyon ton karbondioksit salınmıştır. 2.7 milyon ton uçucu kül bacalardan verilerek çevreye yayılmıştır. 270 bin ton civarında kükürt içeriği zehir olarak çevreye yayılmıştır.

Yakılan kömürden çıkan kadmiyum, kurşun, demir, bakır, kobalt, çinko, cıva vb. element ve ağır metallerin PM. (Partikül madde) olarak çevreye yayılması ile hava kalitesi ölçümlerinde sürekli insan sağlığını tehdit eden sınır değerleri aşılmıştır.

Kömürün depolanması sırasında oluşan zararlı gazlar, toprak ve yer altı suyu kirliliği, tonlarca cüruf, kül kaynaklı radyoaktif kirlilik, uçucu küllerde bulunan ağır metallerin yağmur sularıyla yer altı suyu ve içme suyu kaynaklarına karışmasıyla bölgede hastalıklar, özellikle de kanser hastalıklarında büyük artışlar olmuştur.

Yaklaşık 100 bin dönüm verimli tarım arazisi doğrudan yok edilmiş, Türkiye’nin dördüncü büyük ovasında tarım üretimi sekteye uğratılmıştır. Ceyhan havzasında çekilen türbin soğutma ve kömür susuzlaştırmak için çekilen sular, Ceyhan nehrini kurutma noktasına getirmiştir.

ÇEVRE TAHRİBATINA RAĞMEN PLANLANAN ÜRETİM YAPILDI MI?

Sağlıksız ortam, kirli hava, hastalıklar, kanser hastalığından artan ölümler ve geleceksiz bir Elbistan karşılığında ne elde edilmiştir? İstenilen enerji, istenilen verim sağlanmış mıdır?

Gerçekler,veriler ve rakamlar ortada...

Afşin-Elbistan A ve B Termik Santralleri 365 gün ve günde 24 saat çalışmak üzere planlanmış, bütün fayda ve üretim hesapları buna göre yapılmıştır. Yani üretim yıllık ortalama 8 bin 760 saat çalışmak üzere hesaplanmıştır. Lakin bu santraller yıllık ortalama 2 bin 400-2 bin 500 saat çalıştırılabilmiştir.

A Santrali yılda 11.9 MWh, B Santrali ise yılda 12.6 MWh olmak üzere, ikisinin ortalama yıllık 12.25 MWh elektrik üretmesi için planlanmıştır, lakin iki santralin üretimi yıllık ortalama 5 MWh'i geçmemektedir.

Hesap ortada, bu santraller iddia edildiği gibi ülke ekonomisine katkıdan çok yük getirmiş; iddia edilen faydalardan ziyade geri dönüşü olmayan tahribatlar yaratmıştır.

İKTİDARIN ÖZEL ŞİRKETLERE SUNDUĞU DENETİMSİZLİĞİN SÜRESİ DOLUYOR

Devlet yıllarca bölge halkını düşünmeden çalıştırdığı bu santralleri, aynı şartlarda özel firmalara devrediyor. Bugün ülkede bu şekilde çalışan dokuz adet santral bulunuyor.

Seyitömer: Çelikler

Tunçbilek: Çelikler

Afşin-Elbistan: Çelikler

Kangal: Konya Şeker

Soma: Konya Şeker

Yatağan: Bereket Enerji

Yeniköy: İC İçtaş-Limak

Kemerköy: İC İçtaş-Limak

Çayırhan: CİNER

İktidar, yandaş firmalara devrettiği bu santrallerde üretilen enerjinin en kârlı şekilde alım garantisini vermesinin yanında, kuralsız denetimsiz çalıştırılmasını da garanti altına alıyor.

4 Haziran 2016 tarihinde Elektrik Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklikle özelleştirilen santrallerin çevre mevzuatına uyumu için 3,5 yıl süre verilmiş, bu santraller her türlü ceza ve yaptırımdan muaf tutulmuştu. Bu süre 31 Aralık 2019 tarihinde dolmaktadır.  İktidar bu süre dolmadan süreyi yeniden iki yıl daha uzatmak istemiş, lakin oluşan tepkilerin yerel seçimlere etkisinde dolayı, hazırladığı kanun teklifini geri çekmek zorunda kalmıştır. İlk teklif edildiğinde Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesine rağmen, altı ay sonra yeniden gündeme getirerek kabulünü sağlayan iktidar, bu tekliften vazgeçmemiş sadece teklifi geri çekmiştir.

Maden Kanunu'nda yapılan değişiklikte verilen sürenin “çevre mevzuatına uyum” çalışmaları için verildiği yazılsa da, hatta bu konuda bir yönetmelik de olmasına rağmen, firmalar esas olarak termik santralleri bu süre içinde denetimsiz olarak çalıştırarak, sağlıksız ortamda ürettikleri enerjinin rantlarını paylaşmaya devam etmişlerdir. Bazı firmalar bu hususta hiçbir girişim, plan, program bile yapmazken, bazıları göstermelik, çalıştırılmayan sistemler kurmuşlardır.

Bunlardan en göze çarpan ise, Ciner Holding tarafından işletilen Çayırhan Termik Santrali'dir. 20 yıllık sözleşme süresi 2020 yılında doluyor olmasına rağmen, henüz “çevre mevzuatına uyumu” sağlanamamıştır.

FİLTRESİ OLAN DA ÇALIŞTIRMIYOR

2016 yılında getirilen muafiyet nedeniyle şirketler, halihazırda sahip oldukları filtre ve baca gazı kükürt arıtma tesislerini (desülfürizasyon) bile çalıştırmaktan kaçınıyor.

Baca gazı difürizasyon ünitesi üretilen elektriğin yaklaşık yüzde 3'ünü, elektrostat kül tutucu ise yaklaşık yüzde 1.8'ini harcamaktadır. Bu yüzden genellikle maliyet düşürmek ve daha fazla kâr etmek için, bu sistem gerektiği gibi çalıştırılmamaktadır.

GİZLİ DENETİM

Çelikler Enerji'nin devraldığı Afşin-Elbistan A Termik Santrali'ni tam kapasite çalıştırması ile yerleşim yerleri siyaha boyandı, siyah kar yağmaya başladı. Yerel seçim üzeri bölge halkının yoğun şikâyetleri neticesinde, Çevre Bakanı'nın talimatı ile “Çevre İzleme Ve Çevre Denetim Daire Başkanlığı” tarafından bir denetim gerçekleştirildi. Denetim yapılacağı sır gibi gizlenip, her türlü basın sahadan uzak tutulmuştur. Denetim sonunda bölge halkına ve kamuoyuna herhangi bir bilgi verilmemiştir.

Çelikler Holding öyle bir korunuyor olmalı ki, hatırlı kişilerin basına verilmek üzere bir görüntü talepleri bile yerine getirilmemiştir. Yani denetim, gizlenmiştir.

Denetim neden gizlenmiştir?

Çünkü denetim yapılan işletmenin patronu da, denetim yapan da, yaptıran da bu santrallerde işlerin insani boyutların dışında gittiğini bilmektedirler.

Denetleme esnasında, santralde ömür boyu baca ölçümü yapılmadığı, bacada ölçüm yapmak için herhangi bir ölçüm aleti girişi dahi bulunamadığı, bırakın ölçüm girişini, bacanın boyutlarının bile bilinemediği dilden dile konuşulmaktadır.

Santraldeki sıvı atıkların sahanın ortasında oluşturulmuş dere yatağına açıktan aktarıldığı, atılan kimyasalların, çevreye ve su kaynaklarına zarar verdiğinin gözlemlendiği duyulmaktadır.

Bu talimatlı denetim sonunda Çelikler firmasına basit bir para cezası verilerek, tüm kusurların üstü kapatılmış, basına ve kamuoyuna da herhangi bir açıklamada bulunulmamıştır.

GİZLİ ÇED

EÜAŞ Afşin-Elbistan A Termik Santrali'nin Çelikler firmasına devrinden önce, kül-cüruf döküm sahası için bir ÇED onayı sağlanmış. Döküm sahasının termik santral alanı içinde olmasından dolayı, çevre köylerin muhtarlarının dahi haberi olmadan bir ÇED raporu nihai kararı alınmıştır.

En yakın yerleşim birimine yaklaşık 500 metre mesafede olmasına rağmen, ilgili Kışlaköy muhtarının görüşü bile alınmadan yılda ortalama 7 milyon ton kül-cüruf ve alçıtaşı atığının sahaya dökülmesi karar altına alınmıştır. ÇED raporundaki imza listesinde halktan bir kişinin dahi imzası yoktur. Çınar Mühendislik adlı taşeron firma, EÜAŞ yetkilileri ve kamu görevlileri dışında kimse bulunmamaktadır. Bu ÇED’in özelliği ve önemi, EÜAŞ tarafından alınmasına rağmen, Çelikler firması tarafından kullanılıyor olmasıdır.

Bu durum nereye kadar böyle gider?

Alınan ÇED raporları gerçeklerle uyumsuz. İşletmeler denetimsiz. Bazı işletmelerin varlığı mevcut kanunlara aykırı… Denetim ve karar mercisinde bulunan birçok kurum; talimat onaylama yerine dönüşüyor.

Ama her şey de şekil olarak kitabına uyduruluyor.

Bu durumun artık gidecek hiçbir yeri kalmamış, bir nevi bıçak kemiğe dayanmıştır.

Sadece Elbistan'da şu anda süreci devam eden iki adet özel ve bir adet de kamu termik santrali ÇED süreci devam etmektedir. Bunlardan herhangi birisinin daha hayat bulması halinde Türkiye’nin dördüncü büyük ovası Elbistan-Afşin boşalacaktır. Yaklaşık 2.5 milyon dönüm tarım ve hayvancılık alanı yok olacaktır. Türkiye’nin her bölgesinde benzer uygulamalar sürüp gitmektedir. Halk her yerde tehlikeyi yaşayarak görmüş durumda; her yerde bir tepki bir karşı duruş vardır.

Yılmadan, usanmadan yaşayabilmek için, bu haksızlıklara karşı her türlü mücadele yöntemini kullanarak karşı durmaktan başka bir yolun kalmadığını, herkesin görmesi gerekmektedir.

*Elbistan Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu üyesi