Geçen haftanın hak ihlalleri (16 Eylül-22 Eylül) : Diyarbakır'da belgeli fişleme

"Diyarbakır Adliyesi’nde görev yapan kamu çalışanlarının, 'PKK’li', 'Hizbullahçı', 'KDP’li', 'Kürtçü', 'BES’li' şeklinde fişlendiği skandal bir belge, Diyarbakır’da görülen bir davanın dosyasında çıktı... Yeni eğitim müfredatında ise sosyoloji dersinde Marx'ın yerine Kutlu Doğum Haftası konuldu. TEOG kaldırıldı, eğitimde her yolun imam hatipe çıkacağı bir dizayn verildi..."

Google Haberlere Abone ol

Şenal Sarıhan *

Sivil toplum kuruluşlarındaki görevim, avukatlık mesleğim boyunca takipçisi olduğum hak ihlallerini, şimdi de vekilliğim ile birlikte gelen TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’ndaki Başkan Vekilliği görevimle takip etmeye devam ediyorum.

Her hafta siz değerli basın emekçilerine, Türkiye’de yaşanan hak ihlallerinden bazı örnekler sunmaya çalışacağım. Amacım hak ihlalleri anlamında pek çok sivil toplum kuruluşunun yaptığı çalışmaların görünür olmasına bir nebzede olsa katkı sunmak ve hak ihlalleri hafızasını dolayısıyla mücadelesini diri tutmaya katkı sağlamaktır.

Bu bağlamda aşağıda, 16-22 Eylül tarihleri arasında memleketimizde yaşanan örneklerden bazılarını bulabilirsiniz.

YENİ TÜRKİYE’DE LAİKLİĞE VEDA!

“Yeni Türkiye”nin dili ile söylersek, Türkiye’de bu hafta laikliğin ruhuna Fatiha okunduğunu gösteren birbirinden vahim olaylar yaşandı.

Diyanet İşleri Başkanı Türkiye’de vaka-ı adiyeden olduğu üzere anayasal suç işleyerek göreve başladı. Düşman hedefleri arasında ilk sıralarda laiklik olduğunu açıkladı.

Yeni eğitim öğretim yılı tekbirler ve Kur’an tilavetleri ile açıldı.

Müfredetta yer alan sosyoloji kitaplarından Marx çıkarıldı, Kutlu Doğum Haftası konuldu.

Erdoğan buyurdu TEOG kaldırıldı. Eğitimde her yolun İmam Hatip’e çıkacağı yeni bir dizayn verildi.

İktidardakiler son sürat Yeni Türkiye için hedeflerini hayata geçirirken, makbul görmedikleri ve bu topraklarda yeri olmadıklarını düşündüğü vatandaşlar için adres cezaevi oldu.

Gazeteciler mahkeme salonlarından yine cezaevlerine gönderildi.

IŞİD sanıkları için geçerli olan kanun hükmü, HDP’lilere işlemedi ve tahliye edilen Bilgen’e cezaevi yolu göründü.

198 gündür açlık grevinde olan Nuriye ve Semih’in avukatlarının da gittiği yer cezaevi oldu.

Öte taraftan;

İçişleri Bakanı Soylu’nun “mahalle eşrafı” dediği cenaze saldırganıyla kendisinin ve AKP’lilerin “maaile” fotoğrafları ortaya çıktı.

Çete lideri Peker’in cezasız suçlarına bir yenisi daha eklendi.

Bu hafta, Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hafta TEOG sitemine karşı olduğunu ve kaldırılması gerektiğini “buyurdu.” Hemen ardından harekete geçen yetkililer TEOG sınavının kaldırıldığını duyurdu. Milli Eğitim Bakanı’nın ise durumdan haberdar olmadığı ortaya çıktı.

Erdoğan, "TEOG kaldırıldı. Bu yıl TEOG sınavı olmayacak, üniversiteye giriş sistemi ile ilgili de çalışma var" diyerek üniversiteler için yeni bir düzenleme yapılacağını da duyurdu.

EĞİTİM “YAP-BOZ”U: 15 YILDA 4. DEĞİŞİKLİK

Orta Öğretim Kurumlarına Geçiş Sınavı (OKS), 2004 yılında Liselere Giriş Sınavı (LGS) yerine getirilmiş; 2008 yılında ise Seviye Belirleme Sınavı’na (SBS) geçilmişti.

İlköğretim 6, 7 ve 8’inci sınıflar için düzenlenen SBS, 2008 yılında sadece 6 ve 7’nci sınıflar için düzenlenmişti. 2009 yılından itibaren ise bu sınav ilköğretim 8’inci sınıflara uygulanmıştı.

Son olarak 2013 yılında SBS de kaldırılarak Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş (TEOG) uygulamasına başlanılmıştı.

DİYANETİN YENİ BAŞKANI’NIN İLK HEDEFİ LAİKLİK

Mehmet Görmez’in emekliye ayrılmasının ardından Diyanet İşleri Başkanlığı’na atanan Prof. Dr. Ali Erbaş, devir teslim töreniyle görevine başladı.

Geçmişinde FETÖ’cü bir derneğin yöneticiliğini yaptığı da ortaya çıkan Erbaş, ilk açıklamasında genç beyinleri bu örgütün elinden kurtarmak gerektiğini söyledi. Erdoğan, insanlığın “sekülerizm kıskacında debelendiğini” de savundu.

ERBAŞ, ANAYASAL SUÇ İŞLEYEREK GÖREVE BAŞLADI

Erbaş’ın göreve başlarken düşman hedef olarak sarf ettiği sözler, Anayasa’nın 136. Maddesinde yer alan “Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir” hükmünün ihlali anlamına geliyor.

“TEKBİR”LE BAŞLAYAN DERS YILI

Yeni eğitim-öğretim yılının ilk günlerinde İstanbul'da özel bir ilkokulda, öğretmenin ilkokul öğrencilerine "İslam yemini" okuttuğu ortaya çıktı. Görüntülerde öğretmenin, "Selamun Aleyküm" sözünün ardından öğrenciler, "Elimizde Kuran, kalbimizde iman, Müslümanız Müslüman, yaşasın İslam" sözlerini söylüyor. Bir öğrenci "Tekbir" diye bağırdıktan sonra diğer öğrenciler de bu defa "Allahu Ekber" şeklinde bağırmaya başlıyor.

KURAN TİLAVETİ İLE AÇILIŞ

Ankara Mamak’ın Akdere semtinde bulunan Kazım Orbay İlkokulu’nda, İlköğretim Haftası kapsamında düzenlenen açılış etkinliğinde Kur’an tilaveti yapıldı. Öğrenciler, öğretmenler ve velilerin katıldığı açılış etkinliğinde Mamak Kaymakamı Ziya Polat ve Mamak İlçe Milli Eğitim Müdürü Rahmi Güney de yer aldı.

TEK ADRES İMAM HATİP

Türkiye’deki Suriyeli mülteciler için ilçe milli eğitim müdürlüklerine gönderilen genelgede “Suriyeli nüfusun yoğun yaşadığı yerlerde ihtiyaç ölçüsünde Suriyeli öğrencilerin İmam Hatip Ortaokulları ve Anadolu İmam Hatip liselerine yönlendirilmesi” istendi.

MARX YERİNE KUTLU DOĞUM HAFTASI

Eğitimde müfredat değişikliklerinin sonuncusu marksizmin kurucusu Karl Marx’ın sosyoloji ders kitabından çıkarılması oldu. Liselerde okutulan sosyoloji ders kitabında yer alan “Sosyoloji’ye Giriş” ünitesinin “Sosyolojinin Doğuşu ve Gelişimi” başlıklı bölümünde sosyolojinin bilim olarak ortaya çıkmasında katkısı olan bilim insanlarıyla ilgili bilgilere yer veriliyordu.

Yine sosyoloji kitabının “Toplumsal Kurumlar” ünitesindeki “Toplumsal Kurum Olarak Dinin İşlevleri” metninde ise “FETÖ projesi” olduğu gerekçesiyle iptali istenen Kutlu Doğum Haftası yer alıyor.

İMAMLAR HER YERDE!

İmamlar üniversite yurtlarında da görev yapacak

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, üniversite yurtlarında pilot proje olarak başlattığı “manevi rehberlik” uygulaması sürekli hale getirilirken, imamlar yurtlarda manevi rehberlik yapacak.

Diyanet’in ilk kez 2016 yılında 43 ilde 83 personel ile pilot proje olarak başlattığı “yurtlarda manevi rehberlik” uygulaması yeni eğitim öğretim yılında Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan iş birliği protokolüyle tüm illere yayılacak.

“İSLAM SEFERBERLİĞİ”NDE SON NOKTA: ÖDÜLLÜ İMAN

İslam Seferberliği”nde bir hamlede Isparta Müftülüğü’nden geldi. Müftülük gençleri camilere çekmek için 'Gülistan' projesi başlattı. Etkinliklere katılan gençlere puan verilecek. Proje sonunda en çok paun toplayan gençlere toplam 20 bin TL değerinde ödül dağıtılacak.

Para ödülünün kaynağı ise Maliye Bakanlığı’nın verileri gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde açıklanan verilere göre; 2017 yılı için 4 milyar 368 milyon lira ödenek alan Diyanet’in, yedi ayda ödeneği bitirdiği ve 1.3 milyar ek ödenek isteyeceği ortaya çıkmıştı.

HADİSLİ METROBÜSLER

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olan ve toplu taşıma hizmeti veren İETT de metrobüs tutamaklarına hadisli afişler astı.

AYHAN BİLGEN HAKKINDA SONRADAN EKLENEN SUÇLA YAKALAMA KARARI

9 Eylül’de tahliye edilen Ayhan Bilgen hakkında “yakalama” kararı çıkartıldı. HDP Kars Milletvekili Bilgen hakkında çıkan tutuklama için yakalama kararının hukuka uygun olmadığını belirtti. Bilgen’in fezlekesinde ‘örgüt üyeliği’ gibi bir iddia bulunmamasına rağmen Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ‘örgüt üyeliği’nden yakalama kararı çıkartılmış olmasının “hukuka uygun olmadığı” belirtildi.

TAHLİYESİNE İTİRAZ EDİLEMEYENLER SADECE IŞİD SANIKLARI MI?

Öte taraftan Diyarbakır’da HDP mitingine 5 Haziran 2015’te düzenlenen ve beş kişinin öldürüldüğü bombalı saldırının faili Burhan Gök, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’de görülen 25 Temmuz’daki duruşmada tahliye edilmişti.

“Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs, Nitelikli Öldürme, Nitelikli Öldürmeye Teşebbüs, Tehlikeli Maddeleri İzinsiz olarak Bulundurma veya El Değiştirme” suçlarından yargılanan IŞİD sanığının serbest bırakılmasına “tahliye kararına itiraz edilemez” gerekçesiyle reddedilmişti. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği bu kararda “CMK [Ceza Muhakemeleri Kanunu] 104/2. maddesinde tahliye talebinin reddine itiraz edilebileceği düzenlemiş olup, sanığın tahliyesine ilişkin karara itiraz hususu düzenlenmediği ve dolayısıyla tahliye kararına itiraz edilemeyeceğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir” ifadeleri yer almıştı.

NURİYE VE SEMİH’İN AVUKATLARI DA TUTUKLANDI

198 gündür açlık grevindeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın tutuklu yargılandıkları davanın ikinci duruşmasına bir hafta kala eğitimcilerin 16 avukatından 14’ü tutuklandı.

16 avukatın savcılık sorgusunda mesleki faaliyetleri suç unsuru olarak soruldu. Avukatların müvekkilleri ile cezaevinde ve gözaltında yaptıkları görüşmelerin suç unsuru olarak yer aldığı sorguda, 6 gizli tanığın da beyanları delil sayıldı.

“Bizi Guantanamo’daki gibi hücrenin koridorunda üst üste yığdılar” sözleriyle işkence gördüklerini anlatan avukat Ebru Timtik’in sözleri basında yer aldı.

HAPİSTEKİ GAZETECİLER BU KEZ DE “HIRSIZ” OLDU!

Her fırsatta hapisteki gazetecilere yönelik farklı bir suç icat eden ve “terörist” olmakla itham eden Cumhurbaşkanı Erdoğan bu haftada gazetecilerin bankamatikten para çaldığını iddia etti. Erdoğan "Hapiste dediklerinizin çoğu gazeteci değil, bunlar terörist. Bunların çoğu bombalamaya, hırsızlığa girmiş. Aralarında bankamatikten para çalarken yakalananlar var" dedi.

SUBLİMİNAL DAVADA GAZETECİLERE TAHLİYE YOK

Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu 17 kişinin yargılandığı ’15 Temmuz darbe girişimi medya davası’ olarak bilinen davanın ikinci duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ndeki 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Gazetecilerin “kaçma şüpheleri” olduğu iddiasıyla tutukluluklarının devamına karar verildi.

ÖZGÜR BASIN TÖRENİNE BİLE İZİN YOK

Bu yıl 25. yapılması planlanan Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Ödül Töreni, Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından yasaklandı. Yasaklama gerekçesi olarak OHAL gösterildi.

GERÇEK DEĞİL, ALGI İMİŞ!

Bekir Bozdağ ise gazetecilik nedeniyle soruşturulan kimsenin olmadığı konusundaki ısrarını bu hafta da sürdürdü. Gazetecilerin hapiste olduğu gerçeğinin aslında gerçek olmadığını söyleyen Bozdağ, bunun büyük bir algı operasyonu olduğunu belirtti.

BELGELİ FİŞLEME

Diyarbakır Adliyesi’nde görev yapan kamu çalışanlarının, “PKK’li”, “Hizbullahçı”, “KDP’li”, “Kürtçü”, “BES’li” şeklinde fişlendiği skandal bir belge, Diyarbakır’da görülen bir davanın dosyasında çıktı. Fişlenen kamu çalışanlarının 12’sinden 8’i KHK ile ihraç edildiği de ortaya çıkan bir diğer bilgi.

İŞ CİNAYETİNE BİR ÇOCUK KURBAN DAHA

Gaziantep’te fabrikalara palet satışı yapan bir şirketin depo bölümünde çalışan 14 yaşındaki İsrafil Sarı, kamyonetle duvar arasında sıkışarak hayatını kaybetti.

BEŞ YAŞINDA 25 YERİNDEN BIÇAKLANDI

Savaştan kaçarak üç yıl önce Mersin Kızkalesi’ne gelen Suriyeli bir ailenin beş yaşındaki çocuğu bıçaklanarak öldürüldü. Su satan 5 yaşındaki Muhammed Hacderviş’in çocuk bedeninde 25 bıçak darbesi bulundu.

YİNE MÜLTECİ TEKNESİ BATTI

Kocaeli’nin Karadeniz kıyısındaki Kefken İlçesi açıklarında, içerisinde mültecilerin bulunduğu balıkçı teknesi battı. İlk belirlemelere göre 15 kişi öldü.

ERMENİLERE TAŞLI SALDIRI

Irkçı saldırıların bu haftaki hedefinde “olağan öteki” Ermeni’ler vardı. Narlıkapı Surp Hovhannes Kilisesi’nde aralarında çocukların da bulunduğu cemaatin üzerine otomobil sürüldü. Kiliseden çıkanlar “Ermenilere ölüm” diyerek taşlandı.

LİSEDE “HERO” GÖZALTISI

Bu haftanın “Hero” tişörtü kurbanı Aliağa’da bir lise öğrencisi oldu. Hero tişörtü giyen biri olduğu ihbarını alan polis, okula gelerek yakaladı! ve gözaltına aldı.

“MAHALLE EŞRAFI” NIN AİLE ALBÜMÜ

Hatun Tuğluk’un cenazesine saldıranlardan birinin saldırı sonrası İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yla karakolda fotoğraf çektirdiği ortaya çıktı. Soylu’nun “mahalle eşrafı” dediği saldırgan Murat Alp’in daha sonra ise Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, Çalışma Bakanı Jülide Sarıeroğlu, AKP’li milletvekili Ahmet Gündoğumu ile Gölbaşı Belediye Başkanı Fatih Duruay ile fotoğrafları da ortaya çıktı.

PEKER’İN CEZASIZ SUÇLARI

Daha önce “Barış Akademisyenleri’ni “Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve akan kanlarınızla duş alacağız" sözleriyle tehdit eden ardından “bazı aşırı solcuları bayrak direklerine astıktan sonra cezaevlerini basacağını” ilan eden Peker bu kez “yeni bir cezasız suç” ile kamuoyunun karşısına çıktı.

Suç örgütü lideri Sedat Peker'e hakaret ettiği iddia edilen bir kişiye, iki kişi tarafından bir aracın arkasında işkence edildiğine ilişkin görüntüler sosyal medyada paylaşıldı “Reise atıp tutanlar bu ülkede en çok kardeşi olan adam olduğunu unutumasınlar..Biz büyük bir aileyiz..”...” mesajıyla Peker’in resmi hesabını etiketleyerek paylaştı. Peker’in resmi Twitter hesabı da bu tweet’i yeniden paylaştı.

Peker için her zamanki gibi herhangi bir soruşturma açılmazken, savcılar kamuoyu tarafından göreve çağrıldı.

* CHP Ankara Milletvekili - TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkan Vekili