Geçen haftanın hak ihlalleri (25 Temmuz-1 Ağustos)

Bu hafta Cumhuriyet davasında yargılananlar manşet seçimi, yayın çizgisi, parkeci ve pidecilerin FETÖ’cü olduğu iddiasına dek çeşitli ilginç iddialara cevap vermek durumunda kaldı. Nuriye ve Semih zorla hastaneye götürülerek mutfağa yakın odalara konuldu. Bu arada Esra Özakça ise açlık grevinde 71'inci güne girdi.

Google Haberlere Abone ol

Şenal Sarıhan* 

Sivil toplum kuruluşlarındaki görevim, avukatlık mesleğim boyunca takipçisi olduğum hak ihlallerini, şimdi de vekilliğim ile birlikte gelen TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’ndaki Başkan Vekilliği görevimle takip etmeye devam ediyorum.

Her hafta siz değerli basın emekçilerine, Türkiye’de yaşanan hak ihlallerinden bazı örnekler sunmaya çalışacağım. Amacım hak ihlalleri anlamında pek çok sivil toplum kuruluşunun yaptığı çalışmaların görünür olmasına bir nebzede olsa katkı sunmak ve hak ihlalleri hafızasını dolayısıyla mücadelesini diri tutmaya katkı sağlamaktır.

Bu bağlamda aşağıda, 25 Temmuz- 1 Ağustos tarihleri arasında memleketimizde yaşanan örneklerden bazılarını bulabilirsiniz.

Türkiye’de bu hafta;

Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının, manşet seçiminden, tirajın düşmesine, yayın çizgisinin değiştiği iddiasından, evinin parkelerini döşettiği ustanın, pide ısmarladığı kişinin FETÖ’cü olduğu iddiasına dek ilginç çeşitli sorulara yanıt verdiği davanın duruşmasında ara karar verildi.

Gazete çalışanlarından bazılarının salıverildiği duruşmada, 4 gazeteci “delilleri karartma” şüphesi ile tahliye edilmezken, yüzlerce insanın ölümüne neden olan canlı bomba katliamlarında adı geçen IŞİD sanıkları salıverildi. Bu sanıklardan HDP mitinginin bombalanması davasında yargılanan Burhan Gök’ün salıverilmesine yapılan itiraz ise “tahliye kararına itiraz edilemez” gerekçesiyle reddedildi. Bu hafta ayrıca, Meclis tarihinde bir ilke daha tanık olduk. HDP’li iki ismin vekillikleri “devamsızlık” gerekçesiyle düşürüldü. HDP’lilerin başlattığı “vicdan ve Adalet” nöbeti abluka koşullarında devam ederken, alanda cümbüş çalan Sırrı Süreyya “yüzünden” sazlara ceza verildi ve alana alınmaları engelledi.

Açlık grevlerinde 146. güne giren Nuriye Gülmen ve Semih Özakça kendi iradeleri dışında zorla hastaneye götürüldü.

“Devlet Sırrı” gerekçesiyle bir gazeteci daha tutuklandı.

“Türk, Müslüman ve Erkek” bir toplum tasavvurunu adım adım yaşama geçiren AKP bu kez de müftülere nikah kıyma yetkisi veren tasarıyı, Meclis’e getirdi.

CUMHURİYET YARGILAMASINDA ARA KARAR

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C'ye müzahir oldukları" gerekçesiyle gazeteci, yazar, karikatürist, avukat 19 kişinin yargılandığı davada 7 kişi haklarında yurt dışı yasağı konularak salınmalarına karar verildi. Ahmet Şık, Akın Atalay, Kadri Gürsel ve Murat Sabuncu'nun ise tutukluluk halleri devam ediyor. .

SAVUNMA HAKKI İHLAL EDİLDİ

Savcı, Ahmet Şık’ın tutukluluğunun devamına gerekçe olarak “twitter mesajları ile MİT TIR’ları haberlerinde Türkiye’yi terör örgütlerine yardım eden devlet algısı yaratmaya çalıştığını” öne sürerken, ayrıca Şık hakkında duruşmada yaptığı “savunma” nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunulmasını istedi.

Cumhuriyet davası pek çok hukuk dışılığın yanında “savunma hakkının ihlali” olarak da kayıtlara geçmiş oldu.

MECLİS’TE BİR İLK: HDP’LİLERİN VEKİLLİĞİ BU KEZ DE 'DEVAMSIZLIKTAN' DÜŞÜRÜLDÜ

TBMM Genel Kurulu'nda yapılan oylamayla HDP Van milletvekili Tuğba Hezer Öztürk ve Faysal Sarıyıldız'ın milletvekilliği düşürüldü. Daha önce de haklarında kesinleşmiş yargı kararı bulunması nedeniyle HDP eski Eş Başkanı Van Milletvekili Figen Yuksekdağ ile Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan’ın milletvekilliği düşürülmüştü. Böylece HDP’li 4 siyasetçinin milletvekilliği düşürülmüş oldu.

Partinin eş genel başkanı Selahattin Demirtaş da dahil 11 milletvekili ise cezaevinde.

ABLUKA ALTINDAKİ  'VİCDAN VE ADALET'

CHP’nin ardından bu kez de HDP adalet için “Vicdan ve Adalet Nöbeti” başlattı. Diyarbakır’da Ekin Ceren Parkı’nda başlatılan nöbette polis parka giden neredeyse bütün yolları kapatırken, parkın etrafını da bariyerlerle çevirdi.

'VALİ CÜMBÜŞÜ GÖRMÜŞ, SAZI ALAMAYIZ!'

Hafta boyunca nöbete katılmak isteyen pek çok vatandaş engellenirken bir yurttaşın getirdiği saz da nöbet alanına sokulmadı. Polisin sazı alana almama gerekçesinin ise kendi ifadesiyle; ‘Vali Sırrı Süreyya Önder’in cümbüşünü görmüş, sazı içeri alamayız’ şeklinde kayıtlara geçti.

NURİYE VE SEMİH ZORLA HASTANEYE GÖTÜRÜLDÜ

Açlık grevinin 146. gününü geride bırakan Nuriye Gülmen ile Semih Özakça, kendi iradeleri ve istekleri dışında zorla Sincan Cezaevi İnfaz Kampusu Hastanesi’ne götürüldü. Hastaneye gitmemek için direnen Özakça'nın zor kullanılarak sedyeye bağlanarak nakil aracına götürüldüğü açıklandı.

Gülmen ile Özakça, AİHM’ni isteğiyle götürüldükleri Numune Hastanesi’nin Sağlık Kurulu Raporu’nda “Mevcut bulgulara göre hayati tehlike arz eder. Hayatını yalnız başına idame ettiremez” saptaması yer almasına rağmen refakat eden kimse olmadan yalnız kalmaya devam ediyor.

YEMEK KOKUSU İŞKENCESİ

20 metrekare büyüklüğünde, havalandırma bahçesi bulunmayan, pencereleri tel ve mazgallı hastane odalarında kalan Gülmen ile Özakça’nın, odalarının hastane mutfağına yakın olduğu ve bu yüzden sürekli yemek kokusu duydukları belirtildi.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NIN 'BİLİMSEL' ÇALIŞMASI!

Nuriye Gülmen ve Semih özakça hakkında “Bir terör örgütünün bitmeyen senaryosu” başlıklı bir ‘kitapçık’la eğitimcileri terörist ilan ederek yeniden hedef haline getiren İçişleri Bakanlığı, söz konusu metni bu kez de dijital ortamda bilimsel makalelerin depolandığı bir mecra olan “academia.edu”ya yükledi.

ESRA ÖZAKÇA 71. GÜNE GİRDİ

Öte yandan, Semih Özakça’nın kendisi gbi KHK mağduru olan eşi Esra Özakça da açlık grevinde 71. gününe girdi. Esra Özakça bugüne dek 8 kilo kaybetti.

SAÇILIK’A BU KEZ DE 'PLASTİK MERMİYE DİRENMEKTEN' SORUŞTURMA

Veli Saçılık, 1 Haziran'da Konur Sokak'taki eylem sırasında çok sayıda plastik mermiyle vurulduğunu belirterek, polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. Polisler hakkında işlem yapılmazken, Saçılık'a 'polise direnmek'ten ve 'şiddet uygulamak'tan soruşturma açıldı. Saçılık'a 'Gezi benzeri eylem başlatmak istediği' suçlaması da yöneltildi.

IŞİD’LİLERE ART ARDA TAHLİYE

Gaziantep Emniyet Müdürlüğüne yönelik gerçekleştirilen ve 3 polisin şehit olduğu 1 Mayıs patlaması ile ilgili görülen IŞİD duruşmasında mahkeme ara kararını verdi. Aralarında operasyon sırasında kendisini patlatan, Suruç ve 10 Ekim Ankara Garı saldırısının planlayıcısı olarak bilinen canlı bomba Yunus Durmaz’ın eşinin de olduğu 39 tutuklu tahliye edildi.

HDP MİTİNGİNE SALDIRI SANIĞININ SALINMASI HUKUKA UYGUNMUŞ!

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, HDP mitinginin bombalanması davasında yargılanan Burhan Gök’ün tahliyesine müdahil avukatların yaptığı itiraza ilişkin kararını verdi. Mahkeme "sanığın salıverilmesine ilişkin karara itiraz hususu yasada düzenlenmediği için tahliye kararına itiraz edilemeyeceğini" belirtti. “Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs, Nitelikli Öldürme, Nitelikli Öldürmeye Teşebbüs, Tehlikeli Maddeleri İzinsiz olarak Bulundurma veya El Değiştirme” suçlamalarıyla yargılanan Burhan Gök ‘5 Haziran Katliamı’nın 6’ncı duruşmasında adli kontrol koşulu olmadan salınmıştı.

MAÇKA'DAKİ ADALET NÖBETİNDE KONUŞMAYA 27 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ

Maçka Parkı'ndaki "Adalet Nöbeti"nde kameraya karşı yaptığı konuşmada "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme" suçundan çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanan Şenay Günaydın hakkında 9 yıldan 27 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlendi.

HALK BU, NEYE TAHRİK OLACAĞI BELLİ OLMAZ!

Aynı dönemde Düzce’de MP5 tipi silahla çektirdiği fotoğrafı, “Vur de vuralım, öl de ölelim. Reis meydanlar boş değil, emrin yeter” notuyla Facebook hesabından paylaşan AKP Gençlik Kolları yönetim kurulu üyesi Mehmet Aybek, gözaltına alınıp serbest bırakılmıştı. Zira, birilerinin “sözünden” kin ve düşmanlığa tahrik olan halk, öldürmek için reisten talimat beklenmesinden de, MP5 tipi silahtan da “tahrik” edilememişti!

ADIM ADIM  ŞERİAT

AKP hükümeti, Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılan tasarıyı Meclis’e sundu. Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 22. Maddesi'ndeki “evlendirme yetkisi bulunan görevliler” arasına il ve ilçe müftüleri de eklenecek ve böylece müftüler de nikah kıyabilecek. Tasarı, çocuk yaşta evliliklerin, istismarların önünü açacağı erkek çok eşliliğini meşrulaştıracağı gibi nedenlerle kadın ve hak örgütlerinden büyük tepki aldı.

MEB-ENSAR VAKFI ORTAKLAĞINDA YENİ PROTOKOL

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), adı Karaman’daki yurtta çocuk istismarıyla anımsanan Ensar Vakfı’yla beş yıllık protokol imzaladı.protokolle vakıf sanatsal, sportif, sosyal, kültürel, bilimsel ve teknolojik gelişimi desteklemeye yönelik eğitim, seminer, proje, gezi, kitap okuma, yarışma, kamp ve yaz okulu gibi etkinlikler düzenleyebilecek.

'DEVLET SIRRI' GEREKÇESİYLE BİR GAZETECİ DAHA TUTUKLANDI

“Makul şüphe” üzerine gözaltına alınan dihaber muhabiri Erdoğan Alayumat, yaptığı haberler nedeniyle “örgüt üyeliği” ve “devlet sırlarını açıklamak” iddiası ile tutuklandı. Alamut’un haberlerinden bazıları ise şunlardı:

“Fuhuş çeteleri AFAD’a kamp kurdu!” , “Katar’dan Cerablus’a ne taşınıyor?”, “Reyhanlı’da savaş ekonomisi kimleri zengin etti?” “Reyhanlı’da bir yılda 47 dernek kuruldu: Faaliyet alanları Suriye”

GÜVENCESİZ YAŞAYIP ÖLENLER

Geçtiğimiz hafta iş cinayetlerinde 12 işçi yaşamını yitirirken 41 emekçi de yaralandı.

Kayıtlara geçen iki olay ise Türkiye’de işçilerin hangi koşullarda çalıştığını bir kez daha ortaya koydu.

Adana’da, fabrika çatısı onarımını yapmak üzere bindikleri vincin çakılması üzerine ölen beş ve yaralı kurtulan bir işçisinin sigortasız çalıştırıldıkları ortaya çıktı.

77 YAŞINDA YEVMİYE İLE ÇALIŞMAK

Kastamonu’da sarımsak tarlasında günlük yevmiye karşılığında çalışan kadın işçileri taşıyan minibüs kaza yaptı. 77 yaşındaki kadın işçi yaşamını yitirdi.

ERDOĞAN: ŞU YARDIMCI DOÇENTLİĞİ GÖZDEN GEÇİRİN!

YÖK: ÇALIŞMALARA BAŞLADIK

KHK’larla binlerce akademisyen işinden edilirken boşalan kadrolar için hükümetin bulduğu formülü AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir konuşmasında dillendirdi. “ Bizim hocalara ihtiyacımız var” diyen Erdoğan, Türkiye’de bilimsel eğitim yapmanın koşulunu bulamayan ve büyük baskı altında olan akademisyenlerin çareyi yurt dışında araması gerçeğini de yardımcı doçentliğe bağladı. Erdoğan “En parlak beyinlerimizi Batılı eğitim kurumlarına kaptırıyoruz.. Allah aşkına şu yardımcı doçentlik olayı nedir ya bunu gözden geçirin” buyurdu. Erdoğan’ın İslam Dünyasının Yükseköğretim Alanını Oluşturmak" konulu toplantıda sarf ettiği sözlerden hemen sonra YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, konuya ilişkin bir çalışma grubu oluşturulmasına karar verdiklerini söyledi.

KAYYUM İCRAATLARINA BİR YENİSİ DAHA EKLENDİ

Demokratik Bölgeler Partili (DBP) belediye eş başkanları görevden alındıktan sonra yerlerine getirilen kayyumların kadın kurumlarına yönelik icraatlarına bir yenisi daha eklendi. Mardin Kızıltepe’de, kadınların sağlık ve fitness eğitimi aldığı Ubeydullah Eren Sağlık Yaşam Alanı kayyum talimatıyla Kuran kursuna dönüştürülüyor.

* CHP Ankara Milletvekili–TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkan Vekili