Eğitmeyip delirten sistemin adıdır TEOG

Dershaneleri kapatıp, TEOG sistemine geçmenin gerekçesi neydi? Çocuklar daha az yorulsun, birer yarış atı olmasın, daha bilimsel bir eğitim yapılsın diye değil miydi? Peki, çocuklar daha az mı yoruluyor?

Google Haberlere Abone ol

Cemal Çağlı

TEOG (Temel eğitimden orta eğitime geçiş sınavı) yaklaştıkça çocuklarımızın ruhsal yapıları da olumsuz etkileniyor. Çünkü çocuklarımız haftanın yedi günü okulla ev arasında mekik dokuyor. Her gün 9-10 saat ders yapılan okullarda, hafta sonları da sınava hazırlık adı altında öğretim yapılıyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi her akşam çözmeleri için yüzlerce soruyu içeren testler ödev olarak veriliyor. Üstelik özel okulların çoğunda TEOG hazırlığı, yedinci sınıfta başlatılıyor ve çocuklar cumartesi günleri de okula gidiyorlar. Yedinci sınıf öğrencileri eğitim yılının sonlarına doğru sekizinci sınıf TEOG-1’ de sorumlu olacakları konuları öğreniyorlar ve yaz tatiline girdikten hemen sonra, bir hafta ya da 15 gün zorunlu kurslar düzenliyorlar. Bu da yetmiyor; Ağustos ayının ortalarından itibaren sınava hazırlık çalışmalarını başlatıyorlar. Bütün bu çalışmalar, koşuşturmalar, paralanmalar, ağlayıp sızlanmalar, test çözmekten, her gün ödev yapmaktan bıkıp usanmalar, okuldan nefret etmeler sadece ve sadece 20 soruyu çözmek için (matematik için söylüyorum) yapılıyor!

Dershaneleri kapatıp, TEOG sistemine geçmenin gerekçesi neydi? Çocuklar daha az yorulsun, birer yarış atı olmasın, daha bilimsel bir eğitim yapılsın diye değil miydi? Peki, çocuklar daha az mı yoruluyor? Tam tersine, eskiden dershaneye bile gitmeden sınavı başarıyla bitiren çocuklar, bu defa okul tarafından mecbur bırakılıyor; hafta sonları okul kurslarına gitmedikleri zaman da yaptırım uygulanıyor.

Eğitim yerine öğretime ağırlık verilince çocuklar yarışa hazırlanan "tay" olmaktan kurtuldular mı? Hafta sonları, öncelikle özel okulların bulunduğu semtlerde koşuşturan öğrencileri, velileri büyük bir stres içinde gördükçe çocukların ne büyük bir yarış içinde olduğunu fark edebilirsiniz.

BİR İSTATİSTİK YAPILSA...

Peki, okullardaki kurslar yetiyor mu öğrencilerin sınavda başarılı olmaları için? Bir istatistik yapılsa, sınava hazırlanan öğrencilerin yüzde kaçı matematik, fen, Türkçe gibi derslerden ayrıca özel kursa gidiyor?

Diyebilirim ki öncelikle özel okullara giden öğrencilerin ezici çoğunluğu, başta matematik olmak üzere en az iki dersten özel kursa gidiyor! Bu haliyle daha bilimsel bir eğitim mi yapılıyor? Test çözmekten, sınav yapmaktan öteye gitmeyen; eğitim süreçlerinin hiçbir aşamasında öğrencinin ve velilerin görüşlerini almayan, dolayısıyla demokratik olmayan bir eğitim modeliyle "bilimsel" bir eğitim yapılabilir mi?

Hafta sonları bile ellerinden alınmış, dolayısıyla kendini geliştirme imkânı ortadan kaldırılmış öğretmenlerin bulunduğu okullarda bilimsel eğitim yapılabilir mi? İnsan merkezli bir eğitim yerine "bilgi" merkezli bir eğitim sisteminde, dini eğitimin gölgesinde bilimsel eğitim olabilir mi? Sınav odaklı bir eğitim sistemi, gencin zihinsel, duygusal gelişiminde sağlıklı bir rol alabilir mi? PISA sonuçlarına göre öğrencilerin okuduğunu anlamakta zorlanması, matematikte, fende başarısız olması ve dünyanın en fazla stresli gençlerinin bizde bulunması tesadüf mü?

EĞİTİMİN ÖZELLEŞTİRİLMESİNİ DAHA FAZLA KÖRÜKLEDİ

Yaklaşık 1,5 aydır özel okulların neredeyse tümünde yeni konu anlatılmayıp TEOG 2 konularıyla ilgili test çözme, sınav yapmaya dayalı bir çalışma içinde olduklarını biliyor musunuz? Yedinci sınıf öğrencilerinin şu anda sekizinci sınıf konularına başladığını biliyor musunuz? Tartışmaya, araştırmaya dayalı olmayan; aktarmaya, ezberletmeye dayılı bir öğretim modelinin çocuklarımızın ruhsal yapısını bozduğunu; on binlerce soru çözmelerine rağmen yoruma dayalı sorularda başarısız olduklarını söylersem ne dersiniz?

Yapılan eğitimin öğrencide zihinsel, algısal ve mantıksal bir gelişmeye dönüşmediğini somut örneklerle açıklamak isterim. Sonuç olarak iktidar, ilk olarak dershaneleri kapatır gibi yapıp, eğitimin özelleştirilmesini daha fazla körükledi. "Proje okullar" adı altında, gözde Anadolu liselerini işlevsizleştirip, öğrencilerin özel liseleri daha fazla tercih etmesinin önü açıldı. Hafta sonu kurslarıyla okullar, eğitim yeri olmaktan çıkıp, çocuklara test çözdüren dershanelere dönüştürüldü. Etüt çalışmalarına, hafta sonu kurslarına katılmak zorunda bırakılan öğretmenler, eğitim psikolojisinden nasibini alamayan ve sözleşmeli öğretmen uygulamasından dolayı sosyal haklardan ve güvencelerden yoksun bırakılan mağdurlara dönüştürülüyor. Son olarak da gereksiz ve anlamsız yüklemelerle çocuklarımızın psikolojileri, kimyaları bozularak birer robota dönüştürülüyor; hayattan tat almayan, yaşama anlam katamayan, sorgulayamayan, karşı çıkamayan robotlar…

Çocuklarımızın çocukluklarının çalınmadığı, demokratik, laik ve özgürlükçü bir eğitim sisteminin hayata geçtiği günleri görmek umuduyla.