Fetö Borsası cinayetiyle bağlantılı 6 kişinin tahliyesi tepki çekti

Avukat özgür Senger, tetikçiyle bağlantılı 6 kişinin tahliyesiyle İzmir Fetö Borsası davasında öldürülen Ahmet Kurtuluş'un itiraflarıyla başlayan sürecin üzerinin örtülmeye çalışldığını ileri sürdü.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR- İzmir'de yürütülen Fetö Borsası soruşturmasında itirafçı olan AK Parti İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş'un öldürülmesiyle ilgili yürütülen davada tetikçiyle bağlantılı olduğu tesbit edilen 6 kişi tahliye edildi. T24 yazarı Tolga Şardan'a konuşan avukat Özgür Senger, tahliyelere itiraz edeceklerini açıkladı. Tetikçilerin cezalandırılmasının ardından, olayın ardındaki örgüt baglantılarının saptanması için yürütülen soruşturmada, haklarında somut deliller ve ifadeler bulunan 6 kişinin tahliyesini değerlendiren Senger, Ahmet Kurtuluş'un ifadesi ile başlayan sürecin de örtbas edilmeye çalışıldığını iddia etti. 

Tolga Şardan, "İzmir’deki “FETÖ Borsası cinayeti”nde gelişme: Tetikçiyle bağlantısı tespit edilen şüphelilere takipsizlik!" başlıklı yazısında, Özgür Senger'in açıklamalarını şöyle aktardı:

"Savcılığın verdiği kararla ilgili uzun süredir dosyayı yakından izleyen avukat Özgür Senger’le görüştüm.

Senger, şu değerlendirmeyi yaptı:

'Ahmet Kurtuluş cinayeti ile ilgili, cinayet eylemine bizzat katılan ve yardım edenlere yönelik bir dava açılmış ve failler cezalandırılmıştı. Ancak cinayet eyleminin ardında daha ciddi bir örgütlenmenin olduğu yönünde iddialarımız mevcuttu ve yürütülen bir soruşturma daha vardı. Bu soruşturmada, tetikçi Yener Toğa’nın ifadelerinde istihbaratçı olarak bildiğini söylediği Ahmet Can Karadaş aracılığıyla Serkan Kurtuluşlarca tanıştığını ve eylemi bu kişilerce yaptığına dair ifadeleri mevcuttu.

Tetikçinin eşi, ‘07 Mayıs 2018’de Erzurum’da yeğenimi nişanının olduğu gün, sabah 05.00 ile 05.30 sıralarında evimize polis baskını olduğunu ve evde uyuşturucu madde içerikli arama yapıldığını, aramada evde herhangi bir uyuşturucu ele geçirilememiş olsa da gözaltına alınarak emniyete götürüldüğünü, emniyetteki ifadesi sonrasında kendisiyle bir kısım emniyet görevlisinin görüştüğünü, bu görüşmede görevlilerin arasında bulunan ‘Dikmen’ diye hatırladığı kişi ve diğer görevliler ile tanıştığını ifade ederek işlediği cinayete kendisini iten kişilerin bunlar olduğundan bahsetti’ diye ifade vermesine rağmen, bununla beraber, gerek yaptığımız suç duyurularında HTS bağlantılarına yaptığımız işaret, gerek cinayeti işleyen örgüt elemanları ile eski Emniyet İstihbarat mensubu Kudret Dikmen’in telefon görüşmeleri, gerekse de alınan çok sayıda ifade, Ahmet Kurtuluş cinayeti arkasındaki örgütü göstermesine rağmen, dosya hakkında takipsizlik kararı verilmiştir.

İyi bir niyetle, takipsizlik kararı verildiği tarihin, Hrant Dink cinayeti tetikçilerinin salıverildiği, Serkan Kurtuluş örgütü dosyasında tutuklu sanığın kalmadığı, AYM kararlarının alenen çiğnendiği günlere denk gelmesinin tesadüf olduğunu düşünmeye çalışıyoruz. Ancak adli emanetinde delillerin silindiği, Ahmet Kurtuluş’un ifadeleriyle başlayan soruşturmaların üstünün örtülmeye çalışıldığı, Ahmet Kurtuluş ifadelerinde adı geçen ve mal varlığı 8 haneli miktarlarda arttığı tespiti yargı tutanaklarına geçmiş eski başsavcı vekilinin, görevden el dahi çektirilmediği bir süreçte, bu takipsizlik kararını iyi niyetle okuyamıyoruz. Yargı, kararlarıyla tarih not düşmese de kamu vicdanına bu hukuk dışı uygulamaları not düşmek için, Ahmet Kurtuluş cinayetini gerçekleştiren çetenin peşini bırakmayacağımızı da duyurmak istiyoruz.'

Senger, savcılık kararına itiraz edileceğini anlattı." (HABER MERKEZİ)