Fenerbahçe 'lige devam' dedi

Fenerbahçe garip bir dönemden geçiyor. 17 Mart'taki Trabzon deplasmanında maçtan sonra yaşanan tribün saldırısının ardından yönetim, takım ve taraftar farklı eğilimler gösterdi. Yönetim önce "ligden çekilme" gündemiyle bir kongre toplama kararı aldı. 2 haftalık milli takım arasında kulübün bazı ağır toplarının ligden çekilmeye karşı olduğu kamuoyuna yansıdı. Üstelik takımın da lige devam etmek istediğini yönetime belirttiğini öğrendik. Adana Demirspor maçından 1 gün önce, pazartesi günü stadyumda 20 binden fazla üyeyle yapılan kongrede "ligden çekilme" oylamasının sezon sonuna bırakıldığı açıklandı. Bu sefer üyeler ve taraftarlar bu karardan vazgeçilmesine tepki gösterdi. Aynı kongrede Süper Kupa maçına U-19 takımıyla çıkma ve önümüzdeki 2 sene Türkiye Kupası'na katılmama yönünde yönetime karar alma yetkisi verildi. 

Fenerbahçe Süper Lig'de puan olarak tarihinin en iyi sezonunu geçiriyor. Trabzon deplasmanında da 3 puan alarak kayıpsız döndü. Galatasaray'ın 2 puan gerisinde son 8 haftaya girmişti. Yani ortada kaybedilen bir şey olmadığı gibi olumlu sayılabilecek birçok nokta vardı. Ancak kulübün yıllardır şampiyon olamamasından mı yoksa yönetimin kriz yönetiminde basiretsiz olmasından mı, mesele edilmese belki de bu kadar mesele olmayacak konular yüzünden şampiyonluk yarışındaki takımın ligden çekilmesi tartışıldı 2 hafta.

Böyle kaotik bir ortamda önceki akşam sahasında Adana Demirspor'u ağırladı Fenerbahçe. Ali Koç, geçtiğimiz gün ligden çekilme konusuyla ilgili takımla bir toplantı yapmıştı. Hatta Ferdi Kadıoğlu ve Osayi Samuel, 2 Nisan'daki kongreye de katılarak tribünleri selamlamıştı. Osayi Samuel kongreye katılım çağrısı bile yapmıştı sosyal medya hesabından. Tek düşünmeleri gereken şey saha içinde gösterecekleri performans olan futbolcular, bizzat kendi yönetimleri tarafından saha dışı meselelerle uğraşmak zorunda kalmıştı. Dolayısıyla Demirspor maçında takımın nasıl bir reaksiyon göstereceği, tartışmalardan etkilenip etkilenmediği en az maçın sonucu kadar merak konusuydu.

SAKATLIKLAR 11'İ BOZDU

Sarı lacivertliler sakatlıklar nedeniyle sahaya ideal 11'iyle çıkamadı. Orta sahada Fred, İsmail ve Mert Hakan'ın yokluğunda Krunic ve Zajc görev aldı. Sarı kart cezalısı Osayi'nin yerine Mert Müldür oynadı, PFDK'dan aldıkları cezaları durdurulan Oosterwolde ve İrfan Can Eğribayat da ilk 11 başladı. Cengiz, Batshuayi, King gibi oyuncuların da sakatlar listesine girmesiyle yedek kulübesinde hamle olarak sahaya atılabilecek sadece Serdar Dursun kalmıştı. Yani bir şeylerin ters gitmesi için birden fazla etken aynı anda mevcuttu.

Ama Fenerbahçeli oyuncular, kulübün içinden geçtiği karışık sürece rağmen sadece saha içine odaklanarak en iyi bildikleri işi yaptılar. Maçın başında rakip kaleye çok yoğun bir baskı kurmayı başaramadılar ama 17'inci dakikada kornerden buldukları golle yarıştan kopmaya niyetleri olmadığını gösterdiler. 25'inci dakikada İrfan Can Eğribayat'ın Balotelli'ye servisiyle skor eşitlenince maç da yeniden başlamış oldu. İlk yarının kalan bölümünde defans çizgisini yarı sahaya kadar çıkardı sarı lacivertliler, 2 topları da direkten döndü. Ancak buna rağmen önceki maçlardaki kadar rakip kaleyi abluka altına alabildiklerini söylemek doğru olmaz. 4 golle kazanılan maçta isabetli şut sayısının 4 olması da bunun göstergesi.

HIZLI TAÇ ŞANS DEĞİL, FIRSAT

İkinci yarıya beraberlikle başlamak Kadıköy'de Fenerbahçe için her zaman zordur. Dakikalar ilerledikçe tribünde uğultular başlar, takımın üstündeki baskı artar, rakip takımlar süreyi kullanmaya çalışır vs. Sarı Lacivertliler buna da izin vermedi. 47'inci dakikada taca çıkan topu top toplayıcı çocuk hızlıca İrfan Can Kahveci'ye verdi, o da defansın arkasına sarkan Dzeko'yu buldu. Kendisini yakalayan stoperden kurtulan 38'lik forvet, topu ağlarla buluşturarak takımını bir kez daha öne geçirdi. Fenerbahçe, hızlı taç kullanarak sezon başında Twente'ye, bir kaç ay önce de ligde Konyaspor'a goller atmıştı. Bu sezon üçüncü kez bu şekilde gol atılması, bu işin de şans değil, çalışılmış bir organizasyon olduğunu gösterdi. 

TADİC ORTA SAHADAN AVLADI

Dzeko'nun golünden sonra ise sarı lacivertliler için zor dakikalar başladı. Topu Adana Demirspor'a bırakarak kendi yarı sahasına çekilen Fenerbahçe 50-70 arası bölümde zaman zaman ceza sahasına hapsoldu. King, Cengiz, Osayi, Batshuayi gibi atletik oyuncularından da mahrum olan sarı lacivertliler maçın bu diliminde Demirspor savunmasında oluşan büyük boşlukları kullanamadı. Topu rakip yarı sahaya taşıyamadıkları için baskı yemekten de kurtulamadılar. Fenerbahçe için daha sıkıntılı dakikalar yaklaşırken bu sefer takımın bir diğer lideri Tadic sahneye çıktı. Orta sahaya kadar gelen Demirspor savunmasına yaptıkları baskıda topu kazanan Tadic, kalecinin önde olmasından da faydalanarak yaklaşık 40 metreden şutunu çıkardı ve takımının rakip sahaya geçmesine gerek kalmadan farkı ikiye çıkardı.

ŞAMPİYONLUK YARIŞINDAKİ TAKIMA BU KAOS FAZLA

Son 10 dakikaya girilirken sarı lacivertliler basit bir gol daha yedi ama maçın son bölümünü puan kaybı kaygısı yaşamadan tamamladı. Son dakikalarda Serdar Dursun'un kafa golüyle de 4'ü atıp maçı bitirdi. Hem yönetimin hem taraftarın kırılgan yapısına rağmen takım, Dzeko, Tadic gibi saha içi liderleri sayesinde ayakta kalmaya devam edebiliyor. Maçtan sonra yaptığı açıklamada "Fenerbahçe'de üçüncü dönemim. Her geldiğim dönemde çeşitli olaylarla karşılaştım. Kriz yönete yönete krizleri nasıl yöneteceğimi çok iyi biliyorum" diyen teknik direktör İsmail Kartal'ı da bu süreçte takımın saha içine odaklanmasını sağladığı için tebrik etmek gerek. Ancak yoğun maç temposuna girmeden bu kadar çok sakatlık yaşanması ve Kadıköy'de üst üste 7 maçtır gol yenilmesi de Kartal için şapkanın öne konulması gereken konular. 

Fenerbahçeli futbolcular, yaşananlar tartışmalara ve kadrodaki eksiklere rağmen galibiyet serisini 6 maça çıkarmayı başardı. Süper Kupa maçına çıkmayacaklarını düşünürsek bir sonraki resmi maç olan Olympiakos karşılaşmasına kadar 7 günlük bir dinlenme şansına sahipler. Olympiakos maçından sonra ise 3 günde 1 maç temposuna girecekler. Ne kadar çok saha içinde kalırsa o kadar etkili olan bir takım Fenerbahçe. Ligde kalan 7 maçında Galatasaray deplasmanı hariç her maça favori çıkacak. Yönetimin de artık havayı aşağıya çekecek tartışmalardan uzak durması, kalan haftalarda takım için yapılacak en büyük iyilik olur.