Merkez Bankası faizi değiştirmedi

Merkez Bankası, politika faizini piyasa beklentisi doğrultusunda yüzde 19'da sabit bıraktı. Açıklamada, faizin, enflasyonun üzerinde bir seviyede tutulmaya devam edileceği ifade edildi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Merkez Bankası Para Politikası Kurulu faiz kararını açıkladı. Toplantı sonrası yapılan açıklamada, 'sıkı para politikası' ve 'enflasyon' vurgusu yapıldı. Faiz indirimi sinyali verilmemesi nedeniyle dolar 8,60'tan 8,55 seviyesine çekildi.

Kurul, "Merkez Bankası, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir" mesajını verdi.

YIL SONU FAİZ BEKLENTİSİ YÜZDE 17,50

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısına ilişkin AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistlerin tamamı politika faizinin sabit bırakılacağını tahmin etmişti. Ekonomistlerin yıl sonu politika faiz oranına ilişkin beklentilerinin medyanı ise bir önceki anket dönemine göre değişmeyerek yüzde 17,50 oldu. Temmuz ayındaki Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizi yüzde 19 seviyesinde tutulmuştu.

YÜZDE 19'DA SABİT TUTULDU

Şahap Kavcıoğlu (Başkan), Mustafa Duman, Elif Haykır Hobikoğlu, Uğur Namık Küçük, Emrah Şener, Semih Tümen ve Abdullah Yavaş'tan oluşan Para Politikası Kurulu toplantısı sonrasında yapılan açıklamada, politika faizinin yüzde 19'da sabit tutulduğu ifade edildi.

Kurul'un faiz kararına ilişkin açıklaması şöyle:

"Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünya genelinde aşılamanın hızlanması küresel ekonomide toparlanma sürecini desteklemektedir. Bununla birlikte, aşılama programlarında ilerleme kaydeden ekonomiler kısıtlamaları hafifleterek iktisadi faaliyette daha güçlü bir performans sergilemektedir. Küresel talepteki hızlı toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artış uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. Başlıca tarımsal emtia ihracatçısı ülkelerde yaşanan iklim koşullarının küresel gıda fiyatları üzerine olumsuz yansımaları görülmektedir. Yükselen küresel enflasyon ve enflasyon beklentilerinin uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri önemini korumaktadır.

Öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin üçüncü çeyrekte dış talebin de etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Aşılamanın toplumun geneline yayılarak hızlanması salgından olumsuz etkilenen hizmetler ve turizm sektörlerinin canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimle sürdürülmesine olanak tanımaktadır. Ticari krediler ılımlı bir seyir izlemektedir. Son dönemde açılma ve ertelenmiş talebe bağlı olarak artış gösteren bireysel kredilerin ılımlı seyre dönmesi için alınan makroihtiyati tedbirlerin yeterliliği izlenmektedir. Olumlu dış talep koşulları ve uygulanmakta olan sıkı para politikası cari işlemler dengesini pozitif etkilemektedir. İhracattaki güçlü artış eğilimi ve aşılamadaki kuvvetli ivmenin turizm faaliyetlerini canlandırmasıyla yılın geri kalanında cari işlemler hesabının fazla vermesi beklenmektedir. Cari işlemler dengesinde görülen iyileşme eğilimi fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmektedir. 

RİSK FAKTÖRLERİ

Son dönemde ithalat fiyatları ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışların yanı sıra, talep koşulları, bazı sektörlerdeki arz kısıtları, açılmanın etkisiyle yaz aylarında enflasyonda görülebilecek oynaklıklar ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir. Uluslararası tarımsal emtia ve gıda fiyatlarındaki yüksek seviyelere ilave olarak, bazı ürünlerde iklim koşulları kaynaklı arz yönlü etkilerin açılma etkileriyle birleşmesiyle Temmuz ayında gıda fiyatlarında gözlenen artış, enflasyondaki yükselişte belirleyici olmuştur. Diğer taraftan, parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkileri gözlenmektedir. Enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler dikkate alınarak, Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir. Bu doğrultuda Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir.

TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir.

Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır."

EKONOMİSTLER NE DEDİ?

Ekonomi yazarı Uğur Gürses, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı değerlendirmede, Merkez Bankası'nın faiz kararı için "Merkez Bankası Beştepe'ye, 'Cari işlemler dengesi iyileşmeden faiz indiremem' sinyalini göndermiş... Bunun anlamı, 'faizi düşürürsem kuru dengeleyecek bir döviz girişi yok' demek" yorumunda bulundu.

Dr. Barış Esen ise Merkez Bankası'nın faiz kararı sonrası piyasadaki tahvil faizlerinde düşüş, borsadaki bankacılık endeksinde ise yüzde 2 yükseliş olduğunu yazdı.

ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, geçen hafta katıldığı canlı yayında ağustos ayıyla birlikte enflasyon oranlarında düşüşün başlayacağını öne sürerek, “Bunu da özellikle buradan bir yerde ben de sinyalimi belli yerlere herhalde vermiş oluyorum, çünkü bundan böyle enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil, zira faiz oranlarında da bir defa düşüşe geçiyoruz. Yüksek faiz bize yüksek enflasyonu getirecektir. Ama düşük faiz de bize düşük enflasyonu getirecektir. Ağustos ayı kırılma noktasıdır" demişti. Erdoğan'ın bu açıklaması sonrası dolar 8,35 seviyelerinden 8,60'ın üzerine çıkmıştı. (EKONOMİ SERVİSİ)