Eski eşi tarafından 5 kurşunla vurulan Duygu Şeker: Adalet istiyorum

Eskişehir Mihalıççık’ta eski eşi Kamil Ö. tarafından 5 kurşunla vurulan ve mucize bir şekilde hayatta kalan Duygu Şeker, “Gerekli cezayı alsın, adalet istiyorum” diyor.

Fotoğraf: Dilara Açıkgöz/ csgorselarsiv.org
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul’da yaşayan 33 yaşındaki Duygu Şeker, 13 yıl evli kaldığı Kamil Ö. ile geçtiğimiz yılın kasım ayında boşandı. Mahkeme, çiftin 10 yaşındaki çocuğu için ortak velayet kararı verdi. Eğitimine babasının yanında devam eden kızını görmek için 10 Temmuz cumartesi sabahı eski eşinin evine giden Duygu Şeker, beş kurşunla vuruldu.

“Kızımı almaya gittiğimde bahçeden içeri girmek istemedim. O anda evde bulunan arkadaşı ‘Gir Duygu bir şey yapmayacak, korkmanı gerektirecek bir şey yok’ dedi, ona istinaden girdim. Kızımın valizini getirdiler. O sırada kızım evin kapısından çıkarken ilk önce silahı ona doğrulttu. ‘Annenin yanına inmeyeceksin’ dedi. Sonra silahı bana çevirip ateş etmeye başladı. 6 el kurşun sıktı, 5’i vücuduma denk geldi. 5 el kurşun… Beni öldürmek için sıktı ama Allah evladıma bağışladı. Yaşamam bir mucizeydi.”

10 gün boyunca yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Şeker’in kalça kemikleri kırıldı ve bağırsaklarının yüzde 80’i alındı. Şu anda yaşamsal ihtiyaçlarını annesinin yardımıyla gideren Şeker, ömür boyu yatağa bağlı kalma riskiyle karşı karşıya: “Ayağa kalkmam yasak, sakat kalma ihtimalim var. Üreme organlarımı hissetmiyorum. Adet olmuyorum.”

33 yaşındaki Duygu Şeker,  5 kurşunun vücudunda yarattığı tahribatla yaşamını sürdürmek zorunda bırakıldı.

‘KIZIMLA TEHDİT EDİYORDU’

Yıllarca sözlü şiddete maruz kaldığını söyleyen Şeker, boşanmak isteyince kızıyla tehdit edildiğini söylüyor. “Daha önce de iki kez boşanma noktasına geldik. Bir kere de boğazımı sıktı. ‘Kızını götürüp başkasına veririm görmezsin ben de görmem, ailene zarar veririm, seni yaşatmam’ diye tehditler savuruyordu.”

Yaşananlardan sonra hem kendisinin hem de kızının psikolojisinin bozulduğunu belirtiyor. “Çok korkuyor. Tek başına ne tuvalete gidebiliyor ne banyoya girebiiyor. Kapı çaldığında ‘Anneanne kim o demeden açma’ diyor. Kapı çarpsa ‘Anne o ses neydi?’ diye soruyor. ‘Babam çıktıysa bizi bulur mu? Sana yeniden bir şey yapar mı?’ endişesi içinde.”

Yaşadığı acının her gün tekrar ettiğini ifade eden Duygu Şeker’in en büyük korkusu, kendisini öldürmeye teşebbüs eden Kazım Ö.’nün salıverilmesi. “Avukatları tutuksuz yargılanmasını istemiş ama red cevabı gelmiş. İçeride olduğunu bilmeme rağmen şu anda bile içim rahat değil.”

‘AVUKAT TUTACAK MADDİ İMKANIM YOK’

Saldırıdan sonra ayağa kalkamayan Duygu Şeker, şu anda çalışamıyor. Avukat tutacak maddi imkanının olmadığını söylüyor ve kendisine hukuki destek verilmesini istiyor. “Karşı taraf 3 tane avukat tutmuş, bunun çabasını mutlaka verecekler öyle ya da böyle onu dışarıya çıkaracaklar diye düşünüyorum ben. Bunun örneklerini gördük, müebbet hapis alıp 3-4 ay yatıp çıkıyorlar. Adalete inancım kalmadı.”

Kazım Ö. ile hiçbir şekilde yüz yüze gelmek istemeyen Duygu Şeker, mahkemede bile karşılaşmaktan korktuğunu söylüyor: “Yanında ne kadar jandarma, polis de olsa insanın içinde bir korku oluyor. Şu geliyor direkt aklınıza ‘Acaba yarım bıraktığı işi orada yapar mı? Ya da dışarıya çıktığında tamamlar mı?”

Şeker, kadına şiddet ve kadın cinayetleri davalarında caydırıcı cezaların verilmesini istiyor: "Sadece kendim için değil, tüm kadınlar için söylüyorum bunu. Ben artık kadına şiddet ve cinayet olmasın, kimse arkasında gözü yaşlı evlat bırakmasın istiyorum. Bizler de canız ve bir annenin evladıyız. Bizler de kız çocuğu yetiştiriyoruz, korkarak büyütüyoruz. Bunlar artık hak ettiği cezayı alsın. Caydırıcı cezalar verilsin ki bunlar olmasın.”

BİANET’in kadın cinayetleri ve erkek şiddeti çetelesine göre 2020 yılında en az 284 kadın ve 26 çocuk öldürüldü. En az 792 kadın şiddete maruz kaldı ve yaralandı.