Erdoğan, muhalif seçmeni AK Parti'ye davet etti: Gelin esaslı bir ders verelim

Muhalif seçmene seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Size sürekli dayatmalarda bulunulmasından, 'tıpış tıpış oy vereceksiniz' denilmesinden rahatsızsanız gelin AK Parti ailesinin üyesi olun” dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - AK Parti, 22. kuruluş yıl dönümünü, ATO Congresium’da düzenlenen etkinlikle kutluyor.

Törende konuşan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "AK Parti olarak bugün gerçekten büyük bir gurur ve heyecanı yaşıyoruz. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak şiarıyla 22 yıl önce çıktığımız kutlu yolda bir kilometre taşını daha bugün geride bırakıyoruz. Milletin umudu olarak yine milletin sinesinden 14 Ağustos 2001 tarihinde doğan AK Partimiz, hamdolsun bu sene 22. yaşını kutluyor" ifadelerini kullandı. 

AK Parti'de geçmişten bugüne görev yapan herkese teşekkür eden Erdoğan, "Partimizin 22. gurur yılında bu vesile ile bir kez daha kuruluşundan itibaren AK Parti kademelerinde görev almış, gönül vermiş, AK Parti davasını savunmuş tüm kardeşlerimize teşekkür ediyorum" diye konuştu.

"Bu 22 yıllık süreçte teşkilatlarımızın her kademesinden kardeşlerimizden nicelerini toprağa verdik" diyen Erdoğan'ın konuşmasından başlıklar şöyle:

"Kimi eceliyle vefat etti, kimi de AK Parti'nin taşıdığı dava sancağını yüceltmek için koşuştururken bölücü terör örgütünün kalleş saldırılarında şehit düştü, kimi de tabii afetlerin kurbanı oldu. Hepsine Allah'tan rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun. En son Adıyaman milletvekilimiz Yakup Taş, eşi, torunları, kardeşi ve yeğenleriyle birlikte hayatını kaybetti. Daha geçen hafta Ankara Ayaş Belediye Başkanımız Burhan Demirbaş'ı ebediyete uğurladık. Ahirete irtihal eden tüm yol arkadaşlarımıza Allah'tan rahmet niyaz ediyorum."

'GENÇLERİN ÇOĞU ESKİ TÜRKİYE'Yİ ZİHİNLERİNDE CANLANDIRAMIYOR'

"AK Parti iktidarlarında dünyaya gelenler, partimizin kuruluş döneminde Türkiye'nin nasıl bir tablo ile karşı karşıya olduğunu bilmiyor. Biz 22 yıl öncesinden bahsettiğimizde gençlerimizin çoğu zihinlerinde o eski Türkiye'yi maalesef canlandıramıyor. 28 Şubat'ın milli iradenin üzerinden silindir gibi geçtiği, 2001 krizinin etkilerinin tüm toplumda hissedildiği bir iklimde partimizin kuruluşunu ilan ettik."

'MİLLETİ HOR GÖREN ELİSTİST ANLAYIŞI YERİNE MİLLETİ HİZMETKAR OLMAYI HAKİM KILDIK'

"AK Parti umutsuzluğun, belirsizliğin ve yasakların adeta karabasan gibi çöktüğü Türkiye'ye tıpkı bir güneş gibi doğmuş umudun adı olmuştur. Kuruluşumuzun üzerinden 1,5 sene bile geçmeden milletimizin AK Parti'yi iktidara taşımasının, ülkeye yönetme görevini vermesinin, geleceğini AK Parti kadrolarına emanet etmesinin sebebi işte budur. Milletimiz bize ve partimize güven duymuştur. AK Parti ve AK Partili kadrolar da Allah'a hamdolsun bu güvene hiçbir zaman gölge düşürmemiştir. Türkiye'de, merkezinde daha fazla demokrasi, özgürlük, ekonomik kalkınmanın olduğu yeni bir dönem başlamıştır. Milleti hor gören elitist anlayış yerine millete hizmetkarlık yapmayı şeref payesi bilen bir dünya görüşünü ülkemizde hakim kıldık."

'DEMOKRASİMİZİN STANDARTLARINI YÜKSELTTİK'

"Hak ve hürriyetler noktasında vesayetçilerin bıraktığı enkazı temizleyerek demokrasimizin standartlarını sizlerle beraber biz yükselttik. Bizi yıkmak için denemedikleri yol kalmadı. Nice ihanetlere maruz kaldık, nice saldırılara göğüs gerdik, nice badireler atlattık. Karanlık cinayetlerden cumhuriyet mitinglerine, medya provokasyonlarından kapatma davasına, 367 garabetinden 17-25 Aralık girişimine, Gezi olaylarından 15 Temmuz kanlı darbe teşebbüsüne kadar bir siyasi hareketin belki de asırlar boyunca karşılaşmayacağı vandallığı, hukuksuzluğu, hainliği biz sadece 22 yılda yaşadık ve gördük. Neyle karşılaşırsak karşılaşalım her zaman Allah'a dayandık, hikmetine ram olduk."

'ÜLKEMİZİ AYAĞINA TAKILAN ZİNCİRLERDEN KURTARDIK'

"Ülkemizi ayağına takılan zincirlerinden Allah'a hamdolsun biz kurtardık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle tarihimizde ilk defa doğrudan milletin tercihiyle, sivil irade eliyle yönetim sistemimizi değiştirdik. 81 vilayetin tamamına 922 ilçemizin her birine, beldelerden köylere kadar 780 bin kilometre karenin her karışını eser ve hizmetlerimizle nakış nakış işledik. Eğitimde, sağlıkta, adalette, güvenlikte, ulaşımda, sanayide, ekonomide, tarımda hasılı hayatın her alanında bizden önce yapılan hizmetlerin kat kat fazlasını iktidarlarımız dönemine sığdırmayı başardık."

'PARYA OLARAK GÖRÜLEN TÜM KESİMLERİ BİRİNCİ SINIF VATANDAŞ HALİNE GETİRDİK'

"Son 22 yılda girdiğimiz 17 seçimin tamamında bizden destek ve duasını esirgemeyen aziz milletimize teşekkür ediyoruz. Partimizin başarılarına en az bizim kadar sevinen gönül coğrafyamızdaki tüm kardeşlerimize şükranlarımızı sunuyoruz. AK Parti olarak Türk siyasetinin son 22 yılına yön verdik. Karşılaştığımız engellere rağmen tarihi nitelikte sayısız reforma imza attık. Yıllardır kendi öz yurdunda parya olarak görülen toplum kesimlerini, bu ülkenin birinci sınıf vatandaş haline getirdik."

'BİR TÜRLÜ KALİBREMİZE UYGUN MUHALEFET BULAMADIK'

"Vesayeti gerilettik, imkansız denilen pek çok başarıyı ülkemizin kazanç hanesine gururla yazdırdık. Ama 22 yıllık siyasi yolcuğumuzda kalibremize ve kalitemize uygun bir muhalefet maalesef bulamadık. Her şeyi değiştirdik, fakat ana muhalefet partisini tek parti faşizminin boyunduruğundan bir türlü kurtaramadık. Halka rağmen halkçı bu zihniyet mensuplarına, millete saygı duymayı, milli iradeye hürmet göstermeyi öğretemedik. 

22 yıllık sürede tam 17 kez sandıkta bizimle yarıştılar. Yani ortalama 1,5 yılda bir siyaset arenasında karşımıza çıktılar. Her defasında milletten okkalı bir tokat yediler. Milleti hafife almanın, milli iradeyi aşağılamanın, sandığın meşruiyetini sorgulamanın bedelini seçimleri kaybederek ödediler. Fakat üzülerek ifade etmek isterim, yaşadıkları onca hezimete, seçim yenilgisine rağmen bir kez olsun hatalarından ibret almadılar. Bir kez olsun biz nerede yanlış yaptık sorusunu kendilerine sormadılar."

'CHP'NİN FAŞİST KODLARI ASLA DEĞİŞMİYOR'

"Dün vatandaşı gerici, yobaz, takunyalı, makarnacı, göbeğini kaşıyan adam, bidon kafalı diye aşağılıyorlardı bugün de kırsal kesim diyerek tahkir ediyorlar. Dün açık oy gizli tasnifle milli irade hırsızlığı yapıyorlardı, bugün de sandığın meşruiyetini tartışmaya açarak aynı faşizmi sergiliyorlar. Dün iktidara giden yolu vesayetçilerin himmetinde arıyorlardı, bugün de terör örgütleriyle iş birliği yapmakta görüyorlar.

Nereye dayanıyorlar? Kandil'den gelecek desteğe dayanarak seçim kazanacaklarını zannediyorlardı. Ne oldu? Oldu mu? 14'ünde oldu mu, 28'inde oldu mu? Olmadı, olmaz, bu millet asla bu yanlışlara, bu teröre ve teröristlere yüz vermeyecektir. Her seçim sonrasında içlerindeki sandık ve milli irade nefretini kusmaktan geri durmuyorlar. Yıllar geçiyor, ülke değişiyor, dünya değişiyor, köprülerin altından çok sular akıyor, hatta eski çamlar bardak oluyor ama CHP'nin faşist kodları asla değişmiyor." 

'13 SEÇİM KAYBETTİ, KENDİSİYLE YÜZLEŞMİYOR'

"Kılıçdaroğlu ve avanesinin milletin tercihlerine karşı hazımsızlıklarında zerre kadar iyileşme olmuyor. Bakınız bu zat girdiği 13 seçimin 13'ünü kaybetti. Her seçim öncesinde çeşitli oy oranları vererek şayet bunları alamazsa istifa edeceğini söyledi. Ama hiçbir zaman sözünün eri olmadı, onurluca geri çekilmeyi dahi beceremedi. Bunu yapmadığı gibi başta kendi seçmeni olmak üzere vatandaşın aklıyla alay etmeye devam etti. Daha 3 ay önce, 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde yaşadığı ağır hezimete rağmen halen çıkıp milletten özür dilemiyor, kendini hesaba çekmiyor, hatalarıyla yüzleşmiyor. Kapalı kapılar ardından terör örgütünün siyasi uzantıları dahil kimlere ne sözler verdiğini, neleri taahhüt ettiğini açıklamıyor."

'CHP'Lİ OLİGARKLARIN PİŞKİNLİĞİ EN ÇOK CHP'YE OY VERENLERİ RAHATSIZ EDİYOR'

"Kılıçdaroğlu ve CHP'li oligarkların bu pişkinlikleri, bu arsızlıkları en fazla Gazi'nin hürmetine CHP'ye oy veren vatandaşlarımızı rahatsız etmektedir. Toplumun belli kesimlerinde hayal kırıklığı giderek büyümekte, bunların aymazlıklarından dolayı umutsuzluk yaygınlaşmaktadır. Siyasete güveni de zedeleyen bu durum demokrasimiz için de risk oluşturmaktadır. Buradan özellikle 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde farklı tercihlerde bulunmuş tüm vatandaşlarımıza şu samimi çağrıyı yapmak istiyorum: Türkiye'nin tüm renklerini, tüm zenginliklerini temsil kabiliyetine haiz parti AK Parti'dir. AK Parti bir Türkiye partisidir. 85 milyonun tamamının partisidir. Bizim nazarımızda her insan bir cihandır. Hangi köken, hayat tarzı, kültür, gelir, statüye sahip olursa olsun tüm vatandaşlarımız değerlidir, hürmete ve hizmete layıktır. Kalbi Türkiye için atan herkese kapımız da gönlümüz de sonuna kadar açıktır."

Bu çatı altında, yüreğinde millet ve memleket sevdası olan herkese yer olduğunu tekrar ifade etmek isterim. Davetim 85 milyonun her bir ferdinedir. Sadece seçmenine değil ayrım yapmadan 85 milyonun tamamına saygı duyan, hesap veren, cesaretle hesap sorabileceğiniz bir parti ve ittifak arıyorsanız gelin siz de AK Parti ve Cumhur İttifakı'na katılın. Size sürekli dayatmalarda bulunulmasından, her seçim öncesinde 'tıpış tıpış oy vereceksiniz' denilmesinden, tepkilerinizin kibir kulelerine ulaşmasından rahatsızsanız gelin siz de AK Parti ailesinin üyesi olun."

'YERLİ VE MİLLİ MUHALEFET EN BÜYÜK DİLEĞİMİZ'

"Hayat tarzı diyerek size korku salıp, koltuklarını korumaya çalışanlara gelip hep beraber esaslı bir ders verelim. Gelin bizler de milleti kandırmaktan utanmayan, milletin tercihlerine saygı duymayan bu kifayetsiz muhterisleri siyasette tutmayalım. Eski Türkiye'nin bakiyesi bu arkaik ekibi hep birlikte emekliye sevk etmeye hazır mıyız? Siyaset bunlardan çok çekti, bu millet bunlardan çok çekti. 14 ve 28 Mayıs seçim sonuçlarının sadece Türkiye Yüzyılı'na değil aynı zamanda Türkiye Cumhuriyetimizin 100. yılına yakışır muhalefet pratiğinin oluşturması için çok önemli bir fırsat sunduğuna inanıyorum. Türkiye'nin siyaset mühendisliği ürünü kurgulardan kurtulup, yerli ve milli eksende siyaset yapan muhalefete kavuşması en büyük dileğimizdir. Toplumumuzun farklı kesimlerinden yükselen değişim taleplerinin böyle bir yeniliğe vesile olmasını temenni ediyorum."

'KİBRİ, BÖBÜRLENMEYİ KAPIMIZA YAKLAŞTIRMAYACAĞIZ'

"Gençlerimize vaadimiz olan Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmekte kararlıyız. Cumhuriyetimizin 100. yılında bu ülkeye birinci sınıf demokrasi, birinci ekonomi ve birinci sınıf gelecek yakıştığına inanıyoruz. Bunun altyapısını kurduk, temellerini çok güçlü attık ve bu şekilde yola devam ediyoruz. Gönüller yapmak için çıktığımız bu yolda 22 yıldır olduğu gibi gönüller kazanarak mücadelemize devam edeceğiz. Polemik yapmayacağız, bahane aramayacağız, istismar peşinde koşmayacağız, önümüze çıkan engellere aldırmayacağız, muhalefetin yalanlarına teslim olmayacağız. Haktan, adaletten, doğruluktan asla sapmayacağız. Kibri, böbürlenmeyi kapımıza kesinlikle yaklaştırmayacağız. Vatandaşa tepeden bakanlardan asla olmayacağız."

'BELEDİYELERİ YENİDEN SAHİPLERİNE KAZANDIRMAK İÇİN ÇALIŞACAĞIZ'

2024'e giden süreçte bu hasletlerimize çok sıkı sahip çıkmamız gerekiyor. Unutmayalım 7 ay sonra başta İstanbul ve Ankara olmak üzere yerel yönetim seçimlerinde zafere koşmaya var mıyız? Çok çalışacağız, çok gayret edeceğiz. Kapı kapı ana kademe, kadın kolları ve gençler dolaşacağız. İşte İstanbul'un ortada, Ankara'nın hali ortada. İzmir'i konuşmama gerek yok. Mersin, Adana ortada. İşte buraları pırıl pırıl yeniden sahiplerine kazandırmak için çok çalışacağız. Mayıs seçimlerinde milli irade nasıl oyunu bozduysa mahalli idareler seçimlerinde de millet inanıyorum ki geleceğine el koyacaktır."

'KADINLARIN TALEPLERİNİ ALMAYI İHMAL ETMEYİN'

"Milletimiz muhalefetin beceriksiz yönetimleri elinde yıllarını kaybeden şehirlerimizi gerçek belediyecilikle buluşturacaktır. Tüm dava arkadaşlarımdan beklentim şudur: Karamsarlık zehrini toplumumuzda yayılmasına asla fırsat vermeyin. Gençleri kendi dipsiz karanlıklarına çekmek isteyen müflis siyasetçilerin insafına lütfen terk etmeyin. Hanım kardeşlerimizin emeklerini unutamayız. Kadınlarımızın gündemi neyse Türkiye'nin hakiki gündemi odur. Kadınlara kulak vermeyi, taleplerini, dualarını almayı asla ihmal etmeyin. Deprem bölgesindeki kardeşlerimize yalnız olmadıklarını hissettirmemiz son derece önemlidir. Dedik ki çadırda yaşayan depremzede kalmayacak. Artık çadır kalmadı ve bütün çadırlardaki depremzedelerimizi konteyner kentlere yerleştirdik."

'YAŞADIĞIMIZ SIKINTILAR GEÇİCİ'

"Artık insanlarımızın derdine ortak olmak her zaman olduğu gibi önceliğimizdir. Yaşadığımız sıkıntıların geçici olduğunu, Türkiye'nin bu zorlukların üstesinden gelecek imkana ve kapasiteye sahip olduğunu insanlarımıza çok iyi anlatalım. Bunları yaparsak 31 Mart seçimlerinde de kazanan hep birlikte Türkiye olacak, Türkiye Yüzyılı olacak, gerçek belediyecilik olacaktır. Kucaklayıcı, mütevazı, saygılı ve her kalbe dokunan anlayışla siyasi faaliyetlerinizi devam ettirmenizi bekliyorum." (HABER MERKEZİ)