Engelliler MEB önünde: Hani sosyal devlet, hani adalet?

Türkiye Engelliler Konfederasyonu, MEB önünde açıklama yaparak engellilerin yeni eğitim öğretim döneminde yaşadığı sorunları dile getirdi.

Google Haberlere Abone ol

Nur Kaplan

ANKARA - Yeni eğitim öğretim dönemi bu hafta başladı. Türkiye Engelliler Konfederasyonu, engellilerin eğitimde yaşadıkları sorunları dile getirmek için Millî Eğitim Bakanlığı önünde açıklama yaptı. Engellilerin eğitim hakkına ulaşamadığı bir eğitim öğretim dönemi başladığı ifade edilen açıklamada, engelliler için acil olarak yerine getirilmesi gereken talepler sıralandı.

‘TÜRKİYE’DE ENGELLİLERİN OKULU BIRAKMA ORANI YÜZDE 60’

Türkiye Engelliler Konfederasyonu Başkanı Mustafa Özsaygı, engellilerin eğitim haklarından faydalanmaları konusunda ilerleme sağlanmadığını, aksine sorunların daha da arttığı bir tabloyla karşı karşıya olduklarını söyledi. Türkiye’nin yüzde 60 oranı ile AB ülkeleri arasında ilkokuldan sonra engelli bireylerin okulu bırakma konusunda en yüksek ülke konumunda olduğunu söyleyen Özsaygı, şunları kaydetti:

“Zihinsel, işitme, görme, ortopedik ve öğrenme güçlüğü çeken diğer nöro-tipik engellilerin eğitim hakları sistematik bir şekilde ihlal edilmektedir. Temel bir insan hakkının sistematik şekilde ihlal edilmesi insanlığa karşı suç işlemektir.”

'ENGELLİ ÖĞRENCİLER EĞİTİME ERİŞEMİYOR'

Türkiye nüfusunun yüzde 10’nu oluşturan engellilere sunulan kamu hizmetleri için bütçeden ayrılan payın yüzde 1,6 olduğunu söyleyen Özsaygı, engellilerin eğitimiyle görevli Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün bütçesinin Bakanlık bütçesinin yüzde 1’i düzeyinde olduğunu ifade etti. Özsaygı, engelli öğrencilerin yeterli düzeyde eğitime erişemediğini söyleyerek, “Öğrenme güçlüğü çeken çocukların aileleri ‘biz böyle çocukları alamıyoruz’, ‘şartlarımız uygun değil’, ‘diğer öğrenci velileri istemiyor’ sözleriyle karşılaşıyor” dedi.

Türkiye Engelliler Konfederasyonu Başkanı Mustafa Özsaygı, engellilerin eğitim öğretim döneminde yaşadıkları sorunlara karşı acil taleplerini şu şekilde sıraladı:

- Başta engelli öğrenciler olmak üzere tüm öğrencilere tüm eğitim hizmetleri devlet tarafından parasız verilmelidir.
- Pandemi sürecinin neden olduğu engelli öğrencilerin akranlarına göre daha fazla geride kaldığı gerçeği göz önünde bulundurularak sorunu çözecek önlemler alınmalıdır.
- Tüm engellilerin eğitimi için nitelikli, anadilinde, erişilebilir, yaşadıkları çevre ile bütünleştirici eğitim imkânları sağlanmalıdır.
- Engellilerin eğitim hizmetine erişimi için bütçe, kadro ve müfredat gelişimi sağlanmalıdır. Merkezi bütçeden engelliler en az nüfusa oranları seviyesinde bütçe ayrılmalıdır.
- Eğitim alanlarının “Evrensel Tasarım İlkesi” esas alınarak “makul bir düzenlemeden” geçirilmesi için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.
- Eğitim materyalleri her engel grubunun gereksinimleri gözetilerek erişilebilir özelliklerde hazırlanmalıdır.
- Braille alfabesi, işaret dili, beden dili ve alternatif iletişim biçimleri geliştirilerek engellilerin eğitimleri kolaylaştırılmalıdır.
- Alt yapısı tamamlanmış, tüm eğitim kesimlerince kabul görmüş bir kapsayıcı eğitimi sistemi yaşama geçirilmelidir.
- Ailelerinden uzak, adeta tecrit durumundaki körler ve sağırlar okulları kapsayıcı eğitim sisteminin içine alınmalıdırlar.
- Engellilerin eğitiminin önündeki toplumsal önyargıların ortadan kaldırılması için ilgili her kesime yönelik bilgilendirme çalışmaları yapılmalıdır.
- Bireysel Eğitim programları yaygınlaştırılmalıdır.
- Kapsayıcı Eğitim uygulanan okul ve sınıf sayıları artırılmalı, bütün yerelliklerde yaygınlaştırılmalıdır.
- Otizm Spektrum durumu olan bireyler için devlet tarafından karşılanan ders saati ayda 40 saate çıkarılmalıdır.
- Engelli öğretmenlerin erişilebilir okul, sınıf, laboratuvar vb. ortamlarda ve branşlarında çalışmaları sağlanmalıdır. Engelli eğitimcilere yönelik mobbing uygulamalarına son verilmediler.
- Bu çalışmalara başta engelli dernekleri olmak üzere, üniversiteler, ilgili meslek odaları ve eğitimci sendikaları dâhil edilmelidir.