En az vaka olanlar arasındaydı, şimdi kırmızı alarmda: Hatay’da korona nasıl yükseldi?

Vaka sayılarının yükseldiği Hatay’da normalden kırmızıya geçiş sürecini değerlendiren Tabip Odası Başkanı Sadık Nazik, Arap ülkeleriyle geçişlerin artışları etkilediğini vurguladı. Doktor Nihat Eraslan ise yerel yönetimlerin sorumsuzluklarını halk üzerinden kapatmaya çalıştığını söyledi.

Google Haberlere Abone ol

HATAY- Korona virüsü vakalarının tüm Türkiye’de artış gösterdiği şu günlerde Hatay’da, Defne Kaymakamı Nevzat Şengök’ün de koronaya  yakalanmasının ardından kentteki 15 ilçe arasında vakaların en yoğun olduğu yerin Defne olduğu açıklandı. Nüfus yoğunluğuyla öne çıkan Defne ilçesinde bazı mahallelerin karantinaya alındığı duyuruldu. Hatay'da salgının başından beri resmi kurumların gösterdiği yaklaşımı ve salgının kentte geldiği boyutu Hatay Tabipler Odası Başkanı Sadık Nazik ve Doktor Nihat Eraslan ile konuştuk.

'HATAY GEÇİŞ NOKTASI, DAHA DİKKATLİ OLUNMALIYDI'

Sadık Nazik

Korona virüsü vakalarında sadece Defne ilçesinde değil, Hatay genelinde ciddi bir artış yaşandığını belirten Hatay Tabipler Odası Başkanı Sadık Nazik, “Hatay Devlet Hastanesi, Mustafa Kemal Üniversitesi Araştırma Hastanesi ve İskenderun Devlet Hastanesi pandemi hastanesi oldu.  Filyasyon ekibi çok yetersiz, sağlık personelleri hastalara yetişemiyorlar” dedi.

1 Haziran’dan önce Hatay’ın iyi olduğunu, vakaların 1 Haziran itibariyle artışta olduğunu, son süreçte de doruk noktasına ulaştığını belirten Nazik, “Hatay’ın Arap ülkeleriyle bağı var. Suriye ile sınır. Antep’e İstanbul’a geliş gidişler çok sık oluyor. Bu seyahatler vakaları arttırdı. Bir de havalar sıcaktı, artık soğumaya başladı. Bunların hepsi vakaların artmasında etkili oldu. Yine her yerde olduğu gibi cenazeler, taziyeler de buralarda vakaları arttırdı” şeklinde konuştu.

'İŞÇİLER SERVİSLERDE ÜST ÜSTE'

En sıkıntılı bölgelerin sanayi ve işçilerin toplu çalıştığı yerler olduğunu vurgulayan Nazik, işçilerin servislerde üst üste çalıştığını, çalışma yerlerinde de iç içe olduklarını vurguladı. Kaymakamın, belediyelerin, yerel yöneticilerin daha fazla sorumluluk almaları gerektiğine vurgu yapan Nazik, “Maske ve mesafe konusunda daha bilgilendirici ve sorumluluk alan çalışmalar yapılmalıydı. İl dışına çıkanlar sınırlandırılmalı, yurt dışından gelenler sınırlandırılmalı, halka gerçek rakamlar söylenmeli. Hatay’da rakamlar açıklananların üstünde. Hastaneler dolu, evden tedavi görenler var. Halk gerçekleri öğrenirse daha tedbirli olur” şeklinde konuştu.

'MÜLTECİ MAHALLELERİ NE DURUMDA BİLİNMİYOR'

Hatay’da mültecilerin yoğun yaşadığı Aksaray, otogar etrafı, Saraykent gibi mahallelerden de karantinaya alınan yerler var. Tabip Odası Başkanı Nazik, mülteci mahallelerine dönük salgınla mücadele kapsamında bir çalışma yapılmadığını, bu konuda resmi kaynaklardan bilgi almak istemelerine rağmen herhangi bir açıklama da yapılmadığını söyledi.

'SEYAHATLERE SINIRLAMA GETİRİLMELİDİR'

Nihat Eraslan

Doktor Nihat Eraslan da Hatay’ın Türkiye’nin her tarafı ve Romanya, Ukrayna, Türki Cumhuriyetler ile Avrupa’yla ticari etkileşimi olduğunu, bir geçiş noktası olmasından dolayı kentte tedbirlerin baştan itibaren sıkı olması gerektiğini düşünüyor. İklimsel özelliklere de dikkat çeken Eraslan, “Halep’te karasal iklim var. Antep’te de karasal iklim var. Hatay Akdeniz iklimi. Bu saydığım yerlerin de Hatay’la ilişkisi var. Havalar buralarda serinlemiş, korona için daha müsaitken Hatay’a çok rahat gidip geliyorlar. Seyahatlere sınırlandırma getirilmelidir” dedi.

'YÖNETİCİLER SORUMSUZLUKLARINI HALKA YÜKLÜYOR' 

Devlet ve yerel yönetimlerin daha sıkı önlemler getirmesi gerektiğini, salgında tüm sorumluluğun halka yüklendiğini söyleyen Doktor Eraslan, "Yok insanlar cenazeye gitti, yok düğüne gitti diye sorumluluğu halk yüklemeye çalışıyorlar. Hatay’da vakalar çok düşüktü. Vakaların yükselmesinin sebebi halk değil. Yetkililer ve yerel yöneticilerin sorumsuzluğu ve konuyu ciddiye almaması nedeniyle bu duruma geldik. Halk Hatay’da vakalar az diye düşündü" diye konuştu.