Emek ve Demokrasi Güçleri: Bu tablo devletin acizliğini gösteriyor
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, ırkçı saldırılar ve doğal afetler karşısında iktidarının tutumunu eleştirerek, tüm demokrasi güçlerini demokratik bir ülke mücadelesinde birleşmeye çağırdı.
İZMİR – İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, son süreçte gelişen ırkçı saldırılar ve orman yangınları, seller gibi doğal afetler karşısında iktidarın tutumuna ilişkin basın açıklaması düzenledi. Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde düzenlenen açıklamada, “Yönetemiyorsunuz, yakıyorsunuz, yıkıyorsunuz, yok ediyorsunuz" yazılı pankart taşınarak, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı. Açıklamada konuşan KESK Dönem Sözcüsü Mustafa Güven, doğal afetlerin yol açtığı tablonun devletin acizliğinin göstergesi olduğunu ifade etti.
'SERMAYEYE TEŞVİK YARATILIRKEN, BİR YANGIN SÖNDÜRME UÇAĞI DAHİ KALDIRILMIYOR'
Bütçeden sürekli sermayeye teşvik yaratılırken bir yangın söndürme uçağının dahi kaldırılamadığını söyleyen Güven, sel felaketinde ise insanların çaresiz bırakıldığını kaydetti. Ülkede yaşanan ırkçı saldırılara da değinen Güven, saldırıların sebebinin iktidarın kutuplaştırıcı söylemleri olduğunu dile getirdi. Güven şöyle devam etti:
“Tek adam saray rejimi ve ortakları halkın gerçek sorunlarına çözüm bulmak, orman yanıyorsa söndürmek, önlem almak, sel oluyorsa felakete neden olan rant politikalarından vazgeçmek ve benzeri işleri yapacağına gerici, ırkçı politikalarda ısrar ediyor. Bunun sonucunda ülkenin dört bir yanında nedeni ne olursa olsun daha sonra ırkçı kışkırtmalara neden olan saldırılar meydana gelmeye devam ediyor. Son iki ayda İzmir’de HDP İl binasında Deniz Poyraz’ın katledilmesi dahil en az 8 saldırının meydana geldiği, 2010 yılından bu yana ise 280 ırkçı saldırıda 15 kişinin öldüğü, 97 kişinin yaralandığının insan hakları örgütlerinin verilerine yansıdığını görüyoruz. Maalesef iktidarın yarattığı kutuplaştırıcı iklimin sözde bazı muhalif kesimleri de etkisi altına aldığını görüyoruz.”
Güven, Bolu Belediye Başkanı'nın mültecilere yönelik ayrımcı uygulamasının da kabul edilemez olduğunu da vurguladı.
'DEMOKRATİK BİR ÜLKE MÜCADELESİNDE BİRLEŞELİM'
Son olarak tek adam rejimine karşı tüm demokrasi güçlerine çağrıda bulunan Güven, “Tüm demokrasi güçlerini iktidarın gerici, kutuplaştırıcı politikalarına karşı, herkesin yaşam hakkının kutsal olduğu, eşit, özgür ve güvenli bir şekilde yaşayacağımız demokratik bir ülke mücadelesinde birleşmeye çağırıyoruz” dedi.