Ekonomistlerden asgari ücret tepkisi: 'Sandviç fiyatına yenildi'

DUVAR - 2025 yılı için geçerli olacak asgari ücret Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından açıklandı. Yüzde 30 artışla, 22 bin 104 lira olan asgari ücret için işverene devlet desteği de 700 liradan 1000 liraya çıkarıldı. Kamuoyundaki beklentinin altında kalan asgari ücretle ilgili ekonomistler, toplumdaki gerilimin artacağı kanaatini belirtirken, yılın ikinci yarısında hükümetin tekrar zam yapmak zorunda kalabileceğine işaret ediyor. Ekonomi uzmanlarının görüşleri şöyle:       

Prof. Dr. Murat Batı:

Murat Batı asgari ücret açıklanmadan önce tahminin yüzde 30 olduğunu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 5 puan artırabileceğini düşündüğünü söyledi. Sosyal medya hesaplarında da bu yönde açıklama yapan Batı şunları kaydetti: “Bütçe kanun teklifinde bu zaten vardı. Yüzde 25 sapmayla birlikte yüzde 30’a yakındı. Ben Erdoğan’ın tepkilere göre 5 puan artırabileceğini düşünüyorum ancak bunu ara zam olarak yapabilir. MÜSİAD, Merkez Bankası gibi otoriteler hep yüzde 25’i işaret etti. Açlık sınırı 2025’in ilk aylarında asgari ücreti geride bırakır. Mehmet Şimşek’in bütçe hedefleri çok açık ortada. OVP uygulanıyor. Sıkı bir diyetteyiz. Bu ‘reçete’ bana göre çözüm olmaz.”

Hayri Kozanoğlu:

İktisatçı Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, şubat ayında açlık sınırının asgari ücreti geride bırakabileceğini öngördüğünü belirterek, belirlenen zam oranıyla birlikte gerçek ücretlerin eriyeceğini kaydetti. Kozanoğlu, “Asgari ücret geçtiğimiz yıl yüzde 47 olarak açıklanmıştı ama ortalama enflasyon bile resmi olarak yüzde 60 civarındaydı. Asgari ücretlinin bir kere buradan bir alacağı var. 2025 yılında tahmin edilen enflasyon yüzde 26 ancak bunun gerçekleşeceğine kimse inanmıyor. IMF’den yatırım bankalarına kadar herkes yüzde 35 ve üstünü işaret ediyor. Kesinlikle reel ücret kaybı kaçınılmaz görünüyor” diye konuştu.

‘TOPLUMSAL TEPKİYE NEDEN OLACAK’

Asgari ücretin en önemli boyutunun giderek ortalama ücret haline gelmesi olduğunu sözlerine ekleyen Kozanoğlu, “Asgari ücretin eksi artı yüzde 50 civarında alanlar özel sektör çalışanlarının yüzde 81’ini oluşturuyor. Böyle olunca diğer bütün ücretler etkileniyor. İnsanların, özellikle asgari ücretlilerin, yaşam standartlarının düşmesi, geçim sıkıntısı çekmelerinin en önemli nedeni de faizlerin yüksekliği. Asgari ücretlilerin önemli bir kısmının ihtiyaç kredisi ve kredi kartı borçları var. Geçtiğimiz yıl bin lira faize giderken, şimdi 3 bin 500 lira gidecek. Bu oran tahmin edilenin altında. Ciddi bir toplumsal tepkiye neden olacaktır diye tahmin ediyorum” ifadelerini kullandı.