Lufthansa Denetleme Kurulu kurtarma paketini erteledi

Lufthansa hava yolu şirketi, korona virüsü nedeniyle 9 milyar Euro'luk kurtarma paketini AB'nin şartları nedeniyle erteledi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Almanya'nın en büyük hava yolu şirketi Lufthansa'nın denetleme kurulu, 9 milyar Euro'luk kurtarma paketini, Avrupa Birliği (AB) Komiyonu'nun talepleri nedeniyle erteledi. AB, şirketin Frankfurt ve Münih havalimanlarında kalkış ve iniş yapan uçaklarına tahsis edilen saat dilimlerinden vazgeçmesini istiyor.

Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre, kurtarma paketinin 3 milyar Euro'luk bölümünün Alman kamu kalkınma bankası KfW kredisi şeklinde olması ve devletin hisse payının ilk etapta yüzde 20 olması öngörülüyordu. Ayrıca Lufthansa'nın başka bir şirket tarafından devralınması tehdidi ile karşı karşıya kalması gibi istisnai durumlarda da bu hissenin yüzde 5 oranında artırılabileceği belirtilmişti.

Paketin hayata geçebilmesi için devletin korona virüsü (Covid-19) krizinde acil durumlarda önemli şirketlere hissedar olabilmek için oluşturduğu Ekonomi İstikrar Fonu'nun yönetiminin kurtarma paketini onaylamasının ardından, paketin Lufthansa'nın ilgili kurulları ve AB Komisyonu'nun da onayını alması gerekiyordu.

Lufthansa Denetleme Kurulu, Avrupa Birliği'nin şirketin üçte iki piyasa payına sahip olduğu Frankfurt ve Münih havalimanlarında kalkış ve inişlerdeki slotlarından, yani uçaklara tahsis edilen saat dilimlerinden kalıcı olarak vazgeçmesi şartını kabul etmedi.

Lufthansa, Ekonomik İstikrar Fonu kurtarma planının halen havayolu için "tek uygulanabilir alternatif" olarak görüldüğünü ve şirketin aktarma merkezi olan havalimanlarındaki konumunu ve borçlarını ödeme kabiliyetini "zayıflatacak" AB talepleriyle ilgili müzakerelerin süreceğini açıkladı.

Konuya yakın bir kaynak, iki havalimanındaki 12 ila 300 jetin kullandığı 72 saat diliminden vazgeçmesi konusunda Brüksel ile Lufthansa arasında görüşmeler yapıldığını söyledi. Lufthansa'nın yardımları geri ödedikten sonra saat dilimlerini geri almak istediği ancak AB Komisyonu'nun bunu kabul etmediği ve durumun kalıcı olmasını istediği belirtiliyor.