Gıda-İş: İşçiler değil, Tariş yönetimi yargılanmalı

Gıda-İş, Tariş'te işe dönüş mücadelesi veren işçilerle, sendika yöneticilerin 15'er ay hapse mahkum edilmesini 'hukuk garabeti' olarak nitelendirdi. Sendika, emek mücadelesini aynı kararlılıkla sürdüreceğini duyurdu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Tariş Zeytin ve Zeytinyağı fabrikasında işten çıkarılınca direnişe geçen DİSK Gıda-İş üyesi işçilerle, sendikacılara verilen ertelemeli 1 yıl 3'er hapis cezasına tepkiler sürüyor. Kararı istinaf mahkemesine taşımaya hazırlanan Gıda-İş'in Genel Başkanı Seyit Aslan "Sendikamızın, Tariş yönetiminin yapmış olduğu keyfi uygulamalara, sendikal hak ve özgürlükler üzerindeki baskılara, işçilerin odalara çekilerek istifaya zorlanmalarına, çalışanlar üzerindeki tehditlere karşı yapmış olduğu suç duyuruları henüz dosya aşamasına gelmemişken yargının bu kadar kısa sürede karar vermesi ne anlama geliyor?" sorusunu yöneltti.

Seyit Aslan: Yargılanması gereken birileri varsa, Tariş yönetimidir.

İşçilerin ve sendikacıların, İzmir Emniyeti ve Tariş yönetiminin beyanlarına dayanılarak mahkûm edildiğini belirten Aslan, asıl olarak emekçilerin sendikal hak ve özgürlüklerinin cezalandırılmak istendiğini söyledi.

Verilen cezanın, sendikalarının mücadelesini durduramayacağını vurgulayan Aslan, şu açıklamada bulundu:

"Verilen ceza; emekçilerin, onlarla dayanışma içinde olanların ve sendikamızın mücadelesini asla durduramayacak. Meşru olan haklarımızı sonuna kadar kullanmaktan asla vazgeçmeyeceğiz, geri durmayacağız.

Yargılanması gereken birileri varsa, Tariş yönetimidir. İzmir Emniyeti'nin başından itibaren, işçilere ve dayanışmaya gelenlere yönelik anti demokratik tutumları ortadayken, mahkemenin doğrudan emniyet müdürleri ve amirlerinin ifadelerine dayanarak ceza vermiş olması tam bir hukuk garabetidir. Hiçbir araştırmaya, incelemeye gerek duymayarak yapılan bu yargılama ve verilen ceza, mahkemenin yargılama sürecinde niyetinin ne olduğunun açıkça göstergesi olmuştur.

Başta Soma katliamı olmak üzere onlarca, yüzlerce işçiyi katledenler, beş yıl içinde ellerini kollarını sallayarak cezaevlerinden çıkarken, sendikalaşma mücadelesine 1 yıl 3 ay ceza vermek tam bir aymazlıktır. Sendikamız verilen bu cezayı her platformda dile getirecek, tüm yasal haklarını kullanarak meşru biçimde hak aramaya devam edecektir. Umuyor ve diliyoruz ki verilen bu ceza bir üst mahkeme tarafından düzeltilsin. Yapılan bu yargılama, verilen ceza meşru değildir. Bu karar, İzmir işçi ve emekçileri başta olmak üzere, tüm işçi ve emekçilerin vicdanında mahkum olacaktır."

(EKONOMİ SERVİSİ)