'Yenilenebilir enerjiye geçiş hemen başlamalı'

Açıklanan yeni bir rapora göre yenilenebilir enerji atılımı yeterince hızlı yapılırsa hem Paris hedefleri tutturulabilir hem de 2050'ye kadar 11 milyon kişiye yeni istihdam olanağı sağlanabilir. Nasıl mı? Hepsi Yeşil Gündem'de...

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Bu hafta Almanya Berlin’de Enerji Dönüşümü Diyaloğu’nda açıklanan Küresel Enerji Dönüşümü: 2050 Yol Haritası adlı rapor, küresel enerji sistem yatırımlarını yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği lehine, 2050 yılına kadar yüzde 30 oranda artırmanın 11 milyon yeni iş yaratabileceğini, bu rakamın da fosil yakıt tesislerinin azalması ile ortaya çıkacak istihdam açığını kapatmaya ve hatta üzerine çıkmaya yetebileceğini söylüyor. Fosil yakıt tesislerinin, küresel ekonomik dinamikler yüzünden atıl kalma riski giderek artıyor. Hızlıca harekete geçmek, bu enerji yatırımlarının atıl kalma riskini de azaltabilir.

144 ülkenin ve AB’nin üyesi olduğu Uluslararası Yenilenebilir Ajansı’nın (IRENA) tarafından 17 Nisan'da yayınlanan  yeni yol haritasına göre, küresel sıcaklık artışını iki derecenin altında tutmak için enerji dönüşümünün altı kat daha hızlanması gerekiyor. Paris Anlaşması için gerekli olan enerji kaynaklı emisyonların azaltması konusunda yenilenebilir enerji kurulumlarının artışı kritik öneme sahip. Rapor, aynı zamanda böyle bir senaryoda, küresel ekonominin yüzde 1 büyüyeceğini ve hava kirliliği, iklim değişikliği etkileri gibi insan refahını tehdit eden konularda en az yüzde 15 iyileşme olacağını da ortaya koyuyor.

ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE YENİLENEBİLİR KAYNAKLARLA KARBON SALIMINDA YÜZDE 90 DÜŞÜŞ

31 ülkenin daha üyelik sürecinin devam ettiği IRENA'ya göre yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği küresel karbon salımını azaltmanın en uygun (optimal) yolu. IRENA Genel Müdürü Adnan Z. Amin, Bu iki sektöre yapılacak olan  yatırımların enerji kaynaklı karbon salımında yüzde 90’dan fazla azaltım sağlayabilir diyor. Amin aynı zamanda  iklim değişikliğinin en ciddi etkilerinden kaçınmak için küresel enerjiyi hızla karbondan arındırmak istiyorsak yenilenebilir enerji kaynakları 2050 yılına kadar toplam enerji tedarikimizin en az üçte ikisini oluşturması gerektiğini söylüyor.

Paris Anlaşması uyarınca öngörülen 2 derecelik sıcaklık artışı hedefini tutturmak ve atıl varlık riskini ortadan kaldırmak için yenilenebilir enerji kurulum hızını altı katına çıkarmak gerekiyor. Bunun için 2050'ye kadar Çin'in yüzde 7 olan yenilenebilir enerji oran dilimini yüzde 67'ye, AB'nin yüzde 17 olan dilimini yüzde 70'e çıkarması gerekiyor. ABD'nin de aynı tarihe kadar enerji kaynaklarının üçte ikisinin yenilenebilir kaynaklardan müteşekkil olması öngörülüyor. Son olarak 2017 yılında küresel bazda yüzde 25 olan yenilenebilir enerji dağılımının 2050 yılında yüzde 85'e ulaşabileceği tahmin ediliyor. Bunun için de ağırlıklı olarak rüzgar ve güneş sektörüne yatırım yapılacağı tahmini yapılıyor. Bu projeksiyonun başarılı olabilmesi için de pazar işlemleri, kamu politikaları, yasal düzenlemeler ve enerji planlaması gibi kalemlerde yeni yaklaşımlar kurgulanmasını elzem kılıyor. Bu rakamlara ulaşmak için, hem ısınma ve ulaşımda elektrik kullanımını, hem de doğrudan yenilenebilir enerji kullanımını en az altı kat hızlandırmak gerekiyor. Raporda, enerji dönüşümüne liderlik eden güneş ve rüzgarla birlikte elektrikli araçlar ve ısı pompalarının giderek yaygınlaşması bekleniyor.

6 TRİLYON DOLAR TASARRUF MÜMKÜN

Dünya ülkelerinin  mevcut planları, gerekli emisyon azaltımı için şu anda yetersiz kalıyor. Böyle devam ederse, yenilenebilir enerjideki güçlü büyümeye rağmen, iki derece hedefi için yapılması gereken maksimum enerji kaynaklı emisyon yani karbon bütçesi 20 yıl içinde atmosfere salınmış olacak. 2017 yılında küresel yenilenebilir üretim kapasitesi, yıllık yüzde 8,3 büyüme ile 167 GW artış gösterdi ve dünya genelinde toplam 2.179 GW’a ulaştı. Ancak, bu büyüme hızlandırılmazsa petrol, doğal gaz ve kömür gibi fosil yakıtlar, küresel enerji arenasına 2050'de hakim olmaya devam edecek. IRENA tarafından öngörülen yenilenebilir enerji yatırımlarının maliyetinin 2050'de yıllık 1,7 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Öte yandan hava kirliliğinin ve buna bağlı sağlık sorunlarının azalması, ve ekolojik  hasarın yarattığı maliyetin düşmesiyle de aynı yıl 6 trilyon dolarlık bir tasarruf sağlamak da mümkün olacak.  Bu noktada püf noktası, hem Paris hedeflerinin tutturulabilmesi için hem de yenilenebilir kaynaklara yatırımın yurttaşların refah seviyesini de geliştirebilmesi için adım atmaya hemen başlamak gerekiyor.